23 EKİM ORGANİZATÖRLER GÜNÜ
Bir etkinliğe ev sahipliği yapmak sanıldığı kadar kolay değildir. İnce iştir ve her şeyden önce ekip işidir. Günlük yaşamda her şeyi düzgün ve tıkırında ilerletmek için çaba harcayan insanlara adanmış Organizatörler Günü’nün tarihi Kleopatra ve Marc Anthony dönemine kadar uzanır. Şimdilerde modern toplumların önemli bir parçası olan ‘planlama’ kavramı, sanayileşme fikrinin de iyice yerleşmesiyle daha geniş bir kullanım alanına sahip oldu. Bir zamanlar kraliyetler için zenginliğin ve iktidarlığın güç göstergesi olarak yorumlanabilecek bu kavramın şimdilerde rutin işlerimizde bile hayatımızın merkezinde olması ne tuhaf değil mi? E talep fazlayken arzda da aksaklık olmuyor değil. Düzenleyeceğiniz herhangi bir etkinliğin diğerleri arasından fark yaratarak öne çıkabilmesi için detaycı ve mükemmelliyetçi olmanız şart. Yaptığınız etkinliğin temasıyla ilgili daha önceki çalışmaları inceleyip bu işi iyi yapan insanlarla iletişim halinde kalmanız da zaman içerisinde sizi tercih edilebilir bir organizatör yapmaya yetecektir. Yaratıcılığınızı özgür bırakın ve taşın altına elinizi koymaktan çekinmeyin!
25 EKİM ULUSLARARASI SANATÇILAR GÜNÜ
İnsan ruhunun acısı ve sevinci, bir melodinin imgesel tonları, bir resimde yakalanan şiddet, bir fotoğrafta yakalanan detay ya da bir heykelin sonsuzluğa bakan sakin bakışları… Bugün tarih kitaplarında yer alamayan ama geleceğe bir iz bırakmış yaratıcı ruhları onurlandırma günü: Uluslararası Sanatçılar Günü. Kanadalı sanatçı Chris MacClure tarafından ilan edilen bu özel günde bir müze ya da sanat galerisi gezebilir; hatta en güzeli dışarı çıkıp odanıza çok özel bir eser alarak sanata ve sanatçıya küçük bile olsa destek olabilme hazzını tadabilirsiniz. Uluslararası Sanatçılar Günü’nü kutlamanın bir diğer yolu da yerel sanatçılara destek olmanız… Bir seçenek daha var: çevrenizdeki kültür sanat alanında hizmet veren ama son günlerde kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan yayınevleri ve mecraların dayanışma etkinliklerine de katılabilirsiniz.
27 EKİM KARA KEDİ GÜNÜ
Hiçbir şey bir kara kedi kadar zarif olamazmış gibi geliyor mu size de? Her ne kadar Kelt mitolojisinde kara kedilerin peri olduğuna inanılsa ve bulundukları yerlere şans getirdikleri düşünülse de, bir başka baskın inanışa göre de kara kediler uğursuzluk getiren, şeytanı temsil eden, cadıların yardımcısı olarak bilinen varlıklardı. Öyle ki bir dönem kara kedi sahiplenenler ciddi biçimde cezalandırılıyorlardı. Ne saçmalık ama! Bu ikinci baskın inanışa kocaman bir ‘Hadi oradan!’ demeden geçemezdik. Gelelim, bu çok özel günü nasıl kutlayabiliriz sorusunun cevabına. Eğer sahiplenmek gibi bir arzunuz varsa, bir kara kediyle yol arkadaşı olmaya ne dersiniz? Henüz hazır değilseniz de bu özel günü, kedigilleri şımartarak geçirebilirsiniz. İster onların minnoş karınlarını ovarak onlara ilgi gösterin, isterseniz biraz yaş mamayla karınlarını doyurun. Her iki seçeneğin de ruhunuza iyi geleceğine dair garanti bizden!.