Pera’nın kuruluşundan bahseder misiniz? Birbirinizle buluşmanız nasıl oldu?
Hakan Ünalan: Aşamalı bir şekilde buluştuk diyebilirim. İlk başta ben ve Gökhan vardı. Dedik ki “Albüm kayıtlarına başlayalım, nasıl olsa grubu toparlarız” öyle de oldu. Kaya zaten kayıt konusunda Ankara’da bilinen bir isimdi, ona gittik biz de. Kayıtlar sırasında kendisi aramıza katıldı ve ilk iki albüm boyunca üç kişiden oluşan bir grup olduk. Bu dönemde sahnedeki bas gitar eksiğimizi çok değerli dostlarımız kapattılar ama Barış’ın ‘En Güzel Mevsimim’ albümüyle aramıza katılmasıyla dört kişilik şu anki kadromuza kavuştuk.
2012 yılında yayımlanan ilk albümünüz ‘Bir Başka Dünya’ ile Pera’nın profesyonel olarak müzik yolculuğu da başlamış oldu. Peki bu albümün sizin için ismi gibi başka bir dünyanın kapısını araladığını söyleyebilir miyiz?
Gökhan Mandır: Aslında hayalimiz oydu ama ilk başlarda hiç öyle olmadı. Dinlenme ve tanınma kısmında çok büyük sorunlar yaşadık. Albüm çıkınca her şey değişecek sanıyorduk ama birkaç bini bulmayan dinlenmeler ve çoğunlukla eşin dostun geldiği konserler verdik. Albümlü bir gruptuk artık ama görüntüde çok bir şey değişmemişti. İlk zamanlarımızı bu şekilde geçirdik.
Hemen hemen her grubun tarihinde bir kırılma noktası vardır. Pera için grup tarihinde böyle bir zaman var mı?
Kaya Sevinç: Hilal Saral’la tanışmamız diyebiliriz. ‘Sensiz Olmaz’ şarkımız dönemin ünlü dizisi ‘Kuzey Güney’de çalınca beş bin izlenmesi olan klibimiz yanlış hatırlamıyorsam 500 bine fırlamıştı. Hilal Saral’ın verdiği destek gerçekten her şeyi değiştirdi.
Gökhan: Akabinde dizinin müziklerini yapan Toygar Işıklı ile tanışıp bir düet yapma şansını da yakaladık. O dönem arka arkaya birçok dizide yer aldık. Dizilerin sevilen grubu olduk adeta. Sadece ‘Sensiz Ben’ şarkısı en az 10 farklı dizide çalmıştır.
Şarkı kayıtları, klip çekimleri, montajları her şeyle kendiniz ilgileniyorsunuz. Diğer yandan konserler devam ederken, yeni şarkılar üretmeye de devam ediyorsunuz. Aranızda bir iş bölümü var mı, zamanınızı nasıl yönetiyorsunuz?
Hakan: Gerçekten tüm zamanımızı vermemiz gerekiyor. Şarkı besteleme ve söz yazma kısmı genel olarak Gökhan’da. Kaya şarkıların kayıtlarını yapıyor. Ben de video çekim ve montaj işlerini hallediyorum. Barış’ın styling yeteneği var, bizi o giydiriyor çoğunlukla. Kısacası üretim sürecinin neredeyse tümü bizim üzerimizde. Konser aralarında klip çekiyoruz ya da kayda giriyoruz. Bu da tüm vaktimizi alıyor.
Günümüzde kemik bir dinleyici kitlesi oluşturmak eskisi kadar kolay değil. PerAilesi adı altında sağlam bir takipçi kitleniz var. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?
Gökhan: Dinleyenlerimizle aramıza hiçbir zaman bir duvar örmedik, bu yüzden olabilir. Sosyal medyayı zamanımız yettikçe aktif kullandık, sorulara cevap verdik. İletişimimizi koparmadık. Konser sonu tüm seyircilerle ayrı ayrı fotoğraf çekildiğimiz dahi oldu. Gerçekten bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağını bildiğimiz bir kemik kitlemiz var. Her birini ayrı ayrı çok seviyoruz. Biz de onları bırakmayacağız.
Peki siz kimleri takip edersiniz? Sevdiğiniz, dinlediğiniz isimler kimler? Yeni çıkan müzisyen/gruplardan dikkatinizi çekenler var mı?
Barış Ceylan: Net bir isim vermek zor. Dijital platformlarda birçok liste takip ediyoruz ve yeni çıkan özellikle rock-metal türünde çoğu grubu dinliyoruz. Dünyada rock müziğin evrildiği yönleri de görmemize yardımcı oluyor yeni gruplar.
Oldukça yoğun bir konser takviminiz var. Ayrıca 5 Nisan’da da Volkswagen Arena’da gerçekleştireceğiniz Pera Quasar Concept adlı büyük bir konsere hazırlanıyorsunuz. Bu konserde dinleyicileri neler bekliyor?
Gökhan: Sürprizini kaçırmak istemeyiz ama şunu söyleyebilirim, bu konser için çok çalışıyoruz ve izleyicilere bir konserden çok bir deneyim yaşatmak istiyoruz. Festivallerde bizi izleyenler görsel şovlara nasıl özendiğimizi bilirler. Bunu çok daha üst seviyelere çıkarmak derdindeyiz.
Hakan: Özel bir sahne tasarımı yapıyoruz. İzleyenler gözlerini ayıramasın istiyoruz. Ülkenin gördüğü en büyük rock şovunu yapacağız. iki saati aşacak olan süresiyle de şu ana kadarki en uzun sahne süresimiz de bu konserde olacak. Bu sebeple fiziksel kondisyon olarak da kendimizi hazırlıyoruz.
Öğrencilik yıllarınıza gelirsek, nasıl bir süreçti sizin için?
Gökhan: Tost, ayran :)
Öğrenci arkadaşlara neler söylemek istersiniz?
Barış: Derslerine çok çalışsınlar ama bunu yaparken hayattan da geri kalmasınlar. Okul kulüplerinden birinde mutlaka aktif bir rol alsınlar ya da en az bir sanat dalıyla ilgilensinler. Hobi olarak yapsalar bile ileri de çok faydasını görürler.
Son olarak ufukta yeni albüm çalışmaları veya başka yeni projeler var mı?
Kaya: Yakın zamanda birkaç tekli yayınladık ve albüm çalışmalarımız devam ediyor. Biter bitmez dinleyicilerimizle paylaşacağız. Üretmeyi seven bir grubuz. Her an yeni sürprizler yapabiliriz.
Spotify’da döndüre döndüre dinlediğiniz şarkılar hangileri?
Gökhan: Issues - Slow Me Down / Bring Me The Horizon - Ludens
Barış: Billy Ellish - Everything i Wanted / Zayn - Sour Diesel
Hakan: Korn - Alone I Break / Asking Alexandria - Vultures
Kaya: Müzik stream programlarında genelde belli tarz müzikleri karışık olarak açmıyorum, hiç özellikle aradığım parça olmuyor. Ben sanırım eski kafa baştan sona albüm dinlemeyi seven nadir insanlardanım.
Netflix başından kalkmadan bölümlerce izlediğiniz diziler hangileri?
Barış: Dark
Gökhan: Lost In Space, Narcos
Hakan: You, Breaking Bad
Kaya: The Mandalorian
Sayfalarını heyecanla çevirip okuyup bitirmek için sabırsızlandığınız kitap hangisi?
Gökhan: Gösteri Peygamberi - Chuck Panahniuk
Barış: Göz - Stephan King
Hakan: Ölüm Kapısı serisi - Margaret Weis, Tracy Hickman
Kaya: Yüzüklerin Efendisi - Tolkien
Twitter veya Instagram’da takip ettiklerinizden yüzünüzü güldüren hesaplar hangileri?
Hakan: 9gag
Gökhan: Furkan Emirce
Barış: Deep Turkish Web
Kaya: 9gag