Gerek yoğun geçen sınavlarda yaşanan aşırı stres, her ne kadar yarım dönem geçse de üniversiteyi kazandığı şehre ayak uydururamama, aileden ayrı yaşamaya başlama ve tabi bir de aşk acısı gibi nedenler depresyona neden olabiliyor. Hepimiz zaman zaman farklı nedenlerle depresif bir ruh haline girebiliriz. Böyle bir durumla karşılaşırsanız hemen antidepresanlara koşmanıza gerek yok. Bilimsel olarak faydası gösterilmiş sağlıklı ve dengeli bir diyet ve düzenli egzersiz uygulamalarının artık depresyon gibi pek çok duygu durum bozukluklarında koruyucu ve hatta tedavi edici bir rolü olduğunu söyleyen Herbalife Nutrition Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmet Tamer, depresyonu yenmek için belenme tüyolarını sizler için sıraladı.
Serotonin düzeyini yükselten kabuklu yemişler: Kaju fıstığı, ceviz, fıstık, badem gibi kabuklu yemişler; susam, kabak çekirdeği ve ayçiçeği gibi çekirdekler; soya fasulyesi ve buğday, pirinç ve mısır gibi tahıllar serotoninin ön maddesi triptofandan zengin gıdalardır. Bu gıdalardan dengeli şekilde tüketmek karaciğer ve kanda triptofanı, dolayısıyla da serotonin düzeyini yükselterek beynimizdeki kötü duygu ve düşünceleri defetmemize yardımcı olabilir.
Antioksidan deposu stresten koruyan kırmızı meyveler: Antioksidan deposu kırmızı meyvelerin bizi hem fiziksel hem de psikolojik streslerden koruduğu bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Kırmızı meyveler, vücudumuzda stresle baş etmemize yardım eden kortizon hormonumuzun dengeli bir şekilde salgılanmasına katkıda bulunur.
Gerginliğe en iyi çözüm muz ve bitter çikolata: Hani ruh halimiz düşünce tatlı bir şeyler yemek isteriz ya, muz ve bitter çikolata sevenlere müjde. Stres ve depresyondan korunmada önemli rolü olan serotonin hormonunun ön maddesi triptofan ve melatonin açısından muz ve bitter çikolata oldukça zengin besinlerdir ve canınız tatlı çektiğinde tüketeceğiniz ufak porsiyonlar emin olun çok işinize yarayacak. Üstelik muzda bulunan magnezyum, uyku kalitesi bozukluğu ve gerginlik üzerinde çok olumlu etkilere sahiptir.
Depresyonu azaltan D vitamini: Son yıllarda pek çok sağlık sorunu ile birlikte duygu durum bozukluklarıyla da ilişkilendirilen bir başka mikrobesin ögesi de D vitaminidir. Bundan faydalanabilmeniz için zengin D vitamini kaynakları olan süt ve süt ürünleri, yumurta sarısı, mantar ve balık tüketebilir ya da güvenilir, hazır D vitamini desteklerinden alabilirsiniz.
Serotonin düzeyini artıran B12: Vücudumuzda folik asit ve B12 vitamini düzeyleri düştüğünde, serotonin düzeylerinin de azaldığı yönünde çalışmalar var. Depresyon dönemi Folik asit ve B12 vitamininden zengin yeşil yapraklı sebzeler, işlenmemiş yulaf ve tam tahıl ürünleri, ayçiçeği, portakal, baklagiller, yağsız kırmızı et ve deniz ürünlerinin tüketilmesi akılcı bir yaklaşım olur.
Enerji yükselten, protein açısından zengin besinler: Yağsız et, özellikle de bu mevsimde bolca bulunan balık değerli bir protein kaynağı ve sık sık tüketilmesi hem içerdiği aminoasitler hem de enerji kaynağı olması itibariyle kendinizi iyi ve enerjik hissetmenizi sağlayacaktır. Yağsız et ve taze balık kadar, ızgara yağsız tavuk göğsü de protein ve enerji kaynağı olarak güzel bir seçenek olabilir. Çalışmalar, günlük protein ihtiyacımızın yüzde 20 kadarının hayvansal kaynaklardan, geri kalanının ise bitkisel kaynaklı proteinlerden karşılanması gerektiğini gösteriyor. Pittsburgh Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada omega-3 düzeyleri yüksek olan bireylerin daha düşük olan bireylere kıyasla depresif durumlarla daha az karşılaştıkları ve semptomları da daha hafif yaşadıkları saptandı. Gerçekten de omega-3’ten zengin beslenmenin bizi depresyondan da koruyacağı yönünde bulgular mevcut. O halde haftada en az 2 ya da 3 porsiyon sağlıklı balık yiyoruz.