Her dönemin kendine ait bir ruhu ve tabii ki müziği varken, dönemi yansıtan bir dansın da bu halkayı oluşturması kaçınılmaz. Doğduğu günden bu yana zamanın insan yaşamına getirdiği değişkenlikleri yansıtabilmiş ve tarihsel olaylara yeni anlamlar kazandırmış cazın altın çağında doğan Swing, tıpkı müziği gibi “dinamik” ve “canlı” bir akım.
1920’li yıllarda Harlem’de doğup, 1930’lu yıllarda tüm dünyaya yayılan ve ticari başarısıyla da etkisini günümüzde de sürdürmeye devam eden swing, Alman caz eleştirmeni Joachim E. Berendt’e göre İkinci Dünya Savaşı öncesindeki güvenlik arayışını ve hayatın tümüyle standartlaşmasını cisimleştiren tarzda bir dans türüdür. Berendt’in kalıplarında düşünecek olursak swing yapıldığı her dönemin tarihsel ve sosyolojik boyutunu yansıtan bir “ayna” görevi görüyor demek yanlış olmayacaktır.
İki vuruşluk stillerin sonuna gelindiği düşünüldüğü zamanlarda ortaya çıkan swing, her biri eşit olmak üzere dört vuruştan meydana gelir. Solo çalışmaların yanı sıra “big bang” adı verilen büyük orkestralar ile de karşımıza çıkan ritimlerde altın çağını yaşayan swing, cazın popülerleşip tüm dünyaya yayılmasında önemli bir harekettir. “Swing kralı” olarak nitelendirilen Benny Goodman’ın sahnede devleşen orkestrasından tutun da sinemada, tiyatroda ve modern sanat dinamiklerinin birçoğunda karşımıza çıkan swingin toplumsal hayatta ne kadar yer kapladığını düşünmek bile muazzam bir haz.
Ara ara hızlanıp yavaşlayan ve caz müzikle müthiş bir uyum yakalayan swing, Afro Amerikan kökenlerine dayanan bir dans çeşidi olduğundan son derece coşku uyandıran, hareketli ve enerjik bir dans diyebiliriz. Dansın hakimiyeti erkektedir ve dansın şekillenişi erkeğin dansı iyi kavrayabilmesiyle doğru orantılıdır. Erkek dansçı, hareketleriyle kadın dansçıyı yönlendirmeli ve ritmin hızını müzikle uyumlu hale getirmelidir.
Peki, swing yaparken kıyafetlerimiz nasıl olmalı?
Swing bir dönem dansı olduğundan seçilen kostümler de dönem ruhunu yansıtmalıdır. 1920-1950 sürecindeki modayı baz alan kıyafetlerde kadınlar genellikle kloş etek, hafif kabarık elbiseler ya da maskülen kesimli pantolonlar giyer. Erkekler ise dönemin modasına uygun pantolon gömlek veya ceket kombini yapabilir. Hatta pantolon askılarıyla çok daha tatlı bir görüntü oluşabilir. Aynı şekilde saç ve makyaj detayları da bu dönemi yansıtırsa estetik bir görüntü oluşturabilirsiniz. Cazın mutlu dansını yaparken rahat hissetmek ve o ruhu yakalamak oldukça önemli. Hareketini engellemeyecek kumaşlar seçmeye özen göstermelisiniz.
20. yüzyılın ilk yarısını etkisi altına alan caz kültürüne şöyle bir bakarsak, swing kültürünü anlamak daha da kolaylaşır. Savaştan henüz çıkıp yaralarını henüz saran halkın, buhran dönemini atlatmalarını sağlayan caz ve swing dansları günümüzde de etkisini sürdürür. Hatta İstanbul’da swing kursları veren bir dans stüdyosunun varlığından da bahsedebilirim. Swing İstanbul’un tatlı ekibi Galata’da yer alan stüdyolarında bu muhteşem dansı şehrimizde yaşatmaya devam ediyor. Üstelik Karaköy’de, Cihangir’de, Kadıköy’de her yerde karşınıza çıkabilecek cazın mutlu dansını aşkla yapan insanlar yetiştiriyorlar. E tüm bunları öğrendiğimize göre dans pistlerinin aranan yüzü olmak için ne bekliyoruz?
Yazan: Özge Yağmur