BEYİNDEKİ YERİ BİRAZ SIKINTILI GİBİ
Aşk beyinde, bağımlılıklar, obsesif-kompulsif bozukluklar ve diğer bilişsel sorunların meydana geldiği bölgelerdeki moleküllerin etkileşimi sonucunda meydana geliyor. “Aşk kimyasalı” olarak bilinen Dopamin beyinde mutluluk hissi yaratmaya başlıyor. Yüksek miktarlardaki dopamin aynı zamanda noradrenalin denilen ve dikkati, kısa süreli hafızayı, hiperaktiviteyi, uykusuzluğu ve hedef amaçlı davranışları tetikliyor. Aşık olduğumuz kişiyi aklımızdan çıkaramama sebebimiz biraz da bu, bir bağımlılık ve takıntı hali gibi…
FAKAT DOĞAL BİR AĞRI KESİCİ
Aşk genel olarak iyi, mutlu hissettiriyor elbette ama dahası da var! Sevdiğiniz bir insana 15-20 sn kadar sarılmak beyinde oksitosin yani sakinlik ve huzur hissettiren bir kimyasal salgılanmasını sağlıyor. Bu da insanı rahatlatıyor. Gerginlikler, ağrılar azalıyor hatta acıya ve ağrıya dayanma eşiği artıyor. Çok enteresan!
DEPRESYONA BİREBİR!
Burası gerçek bir ikilem işte… En büyük depresyon sebebi de kendisidir zira. Aşk acısı çekerken hangimiz karanlıklara gömülmedik bir dönem. Neyse konumuz işin o kısmı değil. Aşk derin mutsuzlukları, başımıza gelen üzücü olayları, depresyonu atlatmak konusunda da oldukça başarılı. Aşık olduğumuzda salgıladığımız kimyasallar sayesinde daha sakin, daha huzurlu hatta sağlıklı hale geliyoruz. Kalbe de iyi geliyor üstelik. Bunun yanı sıra bağışıklık sistemimizi de güçlendiriyor.
Özetle, seviyorsanız gidin konuşun dostlar! Hiç ertelemeyin. Sağlığa da faydalı. Mutlu da ediyor! Daha ne olsun… Bahar da gelmiş. Tam mevsimi, tam yeri!
Yazan: Buğu Begüm Orhan