Açılın, sevgilim var!

3dk okuma

68. sayıda Tuğba’nın yazdığı İlişki Durumu sayfasını, Begüm ele geçirdi. Bakmış ki, burada hiç durmadan yalnızlık övülüyor, yeter artık, demiş, yaşasın sevgililik!

Haberin Devamı

Merhaba sevgili ve saygılı insanlar. Bu hafta Tuğba’nın sayfasını ziyarete geldim. Bekarlığın övülmesinden içim şişti. Şimdi konuşma sırası sevgilisi olanlarda diye düşünüp hepimizin sesi olmak istedim. Ancak hayranları üzülmesin, Tuğba’yı benim sayfamda bulabilirsiniz.



OLDU EN SONUNDA OLDU BİM BAM BOM RÜYALARIM GERÇEK OLDU!

Evet dostlarım şu an fonda bu şarkı çalıyor. 13 Eylül 2016’da bu şarkıyı bir açtım, hala çalmaya devam ediyor. Sonuçta uzun bir zaman uzaktan baktığım, uğruna günlerce kırmızı ve şişmiş gözlerle işe gittiğim, her fırsatta onu dilediğim (aynı isimde iki arkadaşımın arasında durarak bile dilemiştim) kişi, artık “sevgilim” sıfatını kazanmıştı. Bu şarkıyı bangır bangır çalarak sokaklarda halay çekmeyeyim de ne yapayım? OH OH OHHH ÇOK ŞÜKÜR DOSTLAR, BENİM DE ARTIK BİR SEVGİLİM VAR!



Haberin Devamı

CANIM SEVGİLİM İYİ Kİ VARSIN!

Kıskandırmak gibi olmasın ama canım sevgilimi çok seviyorum. Sevgilisi olup bunu dile getirmekten utanan, kıro bir hareketmiş gibi gösteren insanları da hiçbir zaman anlayamıyorum. Sevgiden bahsetmenin neresi kıro olabilir? Neresinden ele alırsam alayım hiçbir yerinde bir kıroluk göremiyorum. Sonuçta bu adamı ben seçmişken, ben beğenmişken, saf kalbim onun için kelebek olmuş uçuyorken NEDEN SEVDİĞİMİ SÖYLEMİYORUM? Hemen “ayy görmemişin sevgilisi olmuş” gibi cümleler kuruluyor. Ee arkadaşım sevgilimiz var ve seviyoruz. Senin yok diye neden biz gizli saklı bir ilişki yaşamak zorundayız!? Bu arada bahsettiğim şey abartılı cümlelerle yapmacıklaştırılan, sevgi kelimesini önüne gelen kişiye yapıştıranlar değil. Her ay başka bir insana kurulan sevgi ve aşk dolu, yapmacıklık kokan cümleler kabulüm değildir. Lütfen çok fazla “seni seviyorum”unuz olmasın ve her “seni seviyorum” cümlesini aynı kategoriye sokmayın!

 

CANIM FOTOĞRAFLARIMIZ, NE GÜZELSİNİZ!

Evet sevgilisi olanların en fazla eleştirildiği noktalardan biri de Instagram, Facebook gibi sosyal mecralarda paylaşılan fotoğraflar. Öncelikle ben ve benim gibi düşünenler adına söylemek isterim ki, o fotoğrafları sizi kıskandırmak için yüklemiyoruz. Güzel olduğumuz için paylaşıyoruz. Güzellik derken fiziksel bir şeyden bahsetmiyorum tabii ki. Eğer kıskandırmak için attığımızı düşünüyorsanız siz de fotoğraf yüklemeyiniz lütfen. Çünkü fotoğrafta giydiğiniz kıyafetinizi, küpenizi, hatta sizi bile kıskanabilirim. Bu nedenle bu algıdan acilen kurtulmanızı tavsiye ederim ya da sevgilisi olan her arkadaşınızı Instagram hesabınızdan silmenizi. Aman deyim hazımsızlık, gaz yapmasın sonra! Ayrıca bu kişileri bir de sevgilisi olduğunda görmek isterim. Kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş, haberiniz olsun.  



Haberin Devamı

CANIM DÜĞÜNÜME HEPİNİZ DAVETLİSİNİZ!

Haberin Devamı

Sıra geldi düğün merasimine. Nedense son zamanlarda kime davetiye gelse küfür gibi algılıyor. Burada iyi niyeti birbirinden ayırmak önemli. Sizi takacağınız altın için çağırdığını bildiğiniz arkadaşınızın davetiyesini direkt yırtıp atabilirsiniz ama benim davetiyeme niye aynı düşünce ile yaklaşıyorsunuz? Yine ben ve benim gibi düşünenler adına konuşmam gerekirse, biz sizi altınınız, saçınız başınız, kıyafetiniz için çağırmıyoruz. Birlikte gülelim, içelim, dans edelim, göbek atalım diye çağırıyoruz. Varsın saçınızda maşa, elinizde altın olmasın. Siz yine çıkın gelin. Bardaklarımızı tokuşturalım, karşılıklı şarkılar söyleyelim. Düğünlere altın gözüyle bakmayın rica edeceğim. Gösterişe girmeyin arkadaşlar. Düğün işte, giy bir elbise, geç arkadaşının yanına, sırıt fotoğraflarda, bırak kendini o anki mutluluklarına, yeter! Orada önemli olan arkadaşının yanında olmak, saçınız başınız kıyafetiniz değil. Eğer önemli olan sizin gösterişiniz ise bu da bizim sorunumuz değil.

 

CANIM YÜZÜĞÜM, CANIM EVİMİZ!

Haberin Devamı

Son olarak yüzük ve ev olayına değinmek istiyorum. Geçen ay yüzük takmış biri olarak ben burada da herhangi bir iğrençlik ve kıroluk göremiyorum. Beyim gitmiş kendi bütçesine göre, gözüne en güzel gelen yüzüğü almış gelmiş. Ne var bunda? “Metalaştırmak kötü bir şey”, “ay bu neyin simgesi” gibi laflarınız trajikomik kaçıyor biraz. Yüzük ya... Baya, basbaya yüzük. Sizin gidip bijuterilerden, gümüşçülerden aldığınız yüzükler gibi. Sevgilim nasıl bana atkı, bere, kolye vs. gibi hoşuna giden şeyleri alıyorsa, yüzük de alabilir. Bunu biz bu kadar konuşmuyorken, siz niye konuşuyorsunuz?

Haberin Devamı

 

Bir de ev konusu var. Aynı evde yaşamaya başlayan her çifti evlilik meraklısı olmakla  suçluyorlar. Her şeyden önce sorarım “evlilik” bir suç mu? Hayatımı tam istediğim gibi geçirebileceğim tatta bir insanı bulduysam neden evlenmeyeyim? Ayrıca birlikte yaşıyorum diye neden “evlilik meraklısı” oluyorum? Ben arasında herhangi bir bağlantı kuramıyorum, kuranların mantıklı açıklamalarını da bekliyorum. Biz evli değiliz ama çok güzel bir evimiz var. Güzellikten kastım, eşyalarımız değil ta kendimiziz. Hem ev arkadaşıyız, hem sevgiliyiz, hem de aileyiz. Çatlasın düşmanlar!

 

İnsanları sevgilisi olanlar ve olmayanlar diye kategorize etmeyin lütfen. “Sevgili” kelimesini değil “sevgi” kelimesini önemseyin. Sevgili bugün var yarın yok ama sevgi daima var. Bu nedenle, çünküsüz sevin. Gösteriş kısmını düşünmeden, etraf ne der diye endişe duymadan yaşayın. O zaman şimdi sevgilisi olan ya da olmayan herkes hep bir ağızdan;

 

Duyduk duymadık demesin hiç kimse 
İşte ilan ediyoruz herkese:

 

Sevgilim seni seviyorum!

 

Yazan: Begüm Onarıcı

Haberle ilgili daha fazlası: