İstanbul Finans Merkezi Olabilir Mi?

1dk okuma

Son günlerde çok dile getirilen ve İstanbul Talks Fintech 2016 Konferansının’da da çokça bahsi geçen İstanbul Finans Merkezi olabilir mi? Sorusu hala gündemde ki yerini koruyor peki bu düşünce ne kadar gerçekçi, olabilitesi gerçekten var mı?

Haberin Devamı

(Bu içerik Girişimcilik Vakfı tarafından hazırlanmıştır)

Aslına baktığımız zaman İstanbul, Türkiye’nin doğal finans merkezi konumunda olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Ne.   kadar anlaşmazlıklar yıllardır devam etsede AB üyeliği yolunda ilerleyen küçük adımlar atan Türkiye, bölgesel konumu itibarıyla Orta Doğu, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa bölgeleri için de önemli ekonomik büyüklüğe sahip bir ülke konumundadır. Bunun yanı sıra, bölge finansal kaynaklarının toplanması ve yine bu bölgelere yönlendirilmesi konusunda İstanbul’un önemli bir merkez olma potansiyelini göz ardı etmememiz gerekir.

Ayrıca günümüz Türkiye’si; genç ve dinamik nüfusu, nitelikli işgücü, jeopolitik avantajları, hızlı büyüyen ve gelişen ekonomisi, kültürel ve tarihsel birikimi, gelişmiş piyasaları, finansal ürün, hizmet ve uygulama çeşitliliği, finans sektöründeki güçlü düzenleme çerçevesi ile dünyanın önemli ve sayılı finans merkezleri arasındaki yerini yakın vadede alacağı beklenmek sanırım ütopik bir varsayım olmaz.

Büyüyen Türkiye Ekonomisi ile

Haberin Devamı

Türkiye’nin gün geçtikçe büyüyen ekonomisi ve gelişmiş ülkelerle kıyaslandığımızda henüz yeterince olgunlaşmamış olan finansal hizmetler sektörü bir araya geldiğinde olağanüstü bir büyüme potansiyelinin yanı sıra İstanbul gizli kalmış bir nitelikli işgücü kaynağına ve gelir yaratma potansiyeline sahip. Bu avantajları sayesinde İstanbul, bölgesel rakiplerinin başa çıkamayacağı, gelişmiş bir rekabet gücünü elinde tutması, yaşam tarzı ve iş yapma maliyeti alanlarında da rakiplerinden oldukça avantajlı konumda olduğunu görüyoruz.

Tabi bu pozitif durumların yanında eksik yanlarımız da yok değil. Yabancı piyasa oyuncuların en muzderip olduğu başlıca sorun yasal ortam: Türkiye’deki yasal sistem, bir finans merkezini yönetmek için gerekli niteliklere henüz sahip olmadığını düşünüyorlar. İstanbul’un potansiyelini göz önünde bulundurduğumuz zaman bilgi iletişim teknolojisi altyapısı mutlaka geliştirmelidir. . Ayrıca, Türkiye varlık yönetimi piyasası henüz gelişme aşamasındadır. Bu sebepten olsa gerek   ürünler: Türkiye’de yeterli düzeyde sabit getiri ürünleri bulunmamaktadır. Hükümetin yaptığı reformalara ragmen vergi sistemindeki belirsizlikler devam etmesi ve İMKB son yıllarda büyüme trendi içinde olsa da hâlâ göreceli olarak küçük bir piyasa olması bizi zorlayacak unsurların başında gelmektedir.

İmkansız değil…

Haberin Devamı

Ancak ve ancak yeni dünya düzenin bir kez daha yapılanmaya başlandığı şu günlerde eğer hükümetin duyurduğu adımlar takip edilir ve jeopolitik tehlike unsurları minimize edildiği taktirde  önümüzdeki 10 yıl içerisinde kendi bölgesindeki en önemli finansal merkez olmayı, 30 yıl içerisinde ise gerçek anlamda Londra, New York, Singapur ile birlikte İstanbul da dünyanın en büyük finans merkezlerinden birisi olacağı konusunda şüphem yoktur.

Haberle ilgili daha fazlası: