Yönetici transferleri hız kazandı

1dk okuma

Türkiye’de üst düzey yönetici seçme yerleştirme piyasası son 1.5 yıldır oldukça hareketli. 2017 ve 2018 yıllarında beyin avcıları her zamankinden daha çok sayıda yöneticiyi işe yerleştirdiler. En çok değişimin yaşandığı iki pozisyon CEO ve finanstan sorumlu en tepe yönetici olan CFO pozisyonu. Belirsizlik ortamı, hızlı sonuç almak isteyen firmalar ve pek çok yöneticinin yurtdışına yerleşmesi iç piyasayı hareketlendiriyor.

Haberin Devamı

2016 sonu itibariyle Türkiye’de üst düzey yönetici transferleri hız kazanmaya başladı. Bugünlerde pek çok şirket üst yönetimini yeniden yapılandırıyor. Sebebi ise ülkenin içinde bulunduğu belirsizlik ortamı, artan rekabet ve teknolojinin etkisiyle daha hızlı sonuçlar almak isteyen şirketlerin faturayı üst yönetime kesmeleri. Yurtdışına yerleşen Türk yöneticilerin yarattığı boşluk da iç piyasayı hareketlendiriyor.

Yılda 100-120 üst düzey yöneticiyi işe yerleştirdiklerini söyleyen Egon Zehnder Istanbul Ofisi Ortağı ve Finansal Hizmetler Lideri Ayşe Güçlü Onur, “Çok iyi gitmeyen ekonomik koşullarda, belirsizliğin yoğun olduğu zamanlarda ortalama performans göze batmaya başlıyor. Öyle olunca da yeniden yapılanma ihtiyaçları ve özellikle üst düzey yönetici değişiklikleri gündeme geliyor. Bu en çok CEO’da ve CFO pozisyonlarında görülüyor” diyor.

BANKA İLİŞKİLERİ İYİ OLAN CFO’LARA TALEP ARTTI
En çok değişikliğe gidilen iki pozisyon CEO’lar ve en tepe finans yöneticileri CFO’lar. Son dönemde kredi yapılandırmaları oldukça gündemde, eğer şirket finansal yapılandırma yapmak istiyorsa o zaman banka ilişkileri daha iyi olan bir finansçı profiline kayabiliyor. Ayşe Güçlü Onur, sırf bu yüzden CFO’larını değiştirmek isteyen şirketler olduğunu söylüyor: “Mesela daha sıkıntılı büyüme zamanlarında daha satış odaklı insanlar ön plana çıkarken bu dönemlerde daha risk yönetmiş, finans şapkası olan, operasyon yönetmiş insanlar daha ön plana çıkabiliyorlar. Son atamalarda bunları görüyoruz, yeniden yapılandırma yapmak istiyorlar. Bu her zaman büyüme odaklı olmayan bazen de riski konsolide etme, riski ve finansalları daha sıkı yönetmek odaklı bir yapılanma aslında.”

FATURA ÜST DÜZEY YÖNETİCİYE KESİLİYOR
Organizasyonel iklim ve sağlıksız yapılanmanın yönetici sirkülasyonlarındaki en önemli etkenlerden biri olduğunu söyleyen HumanGroup Genel Müdürü Gaye Özcan, “Örneğin finans sektöründe ortalama 1-1.5 yılda değişim yaşanıyor. Bu süre şirketi tanıyıp doğru kararlar almak için çok kısa, dolayısı ile verim sağlanmadan sil baştan bir sonuç üretiliyor ve maalesef uzun dönemde önemli kayıplara neden oluyor. Sermayedar baskısı bir başka neden. Şirketler için bu ortamda performans göstermek, rekabet etmek, kâr yaratmak gittikçe zorlaşıyor. Bazı sektörlerde bu çok daha yoğun hissediliyor. Çoğu zaman fatura üst düzey yöneticiye çıkıyor ve umut yeni bir yöneticide olabiliyor” diyor.

Son bir yılda üst düzey yönetici seçme ve yerleştirme piyasasının hareketli bir yıl geçirdiğini söyleyen Korn Fery Genel Müdürü Banu Başol, “Gerek yeni yatırımlarla oluşan yepyeni pozisyonların doldurulması, gerekse yurtdışına transfer olan başarılı Türk yöneticilerden ya da görev süresi dolarak ülkesine geri dönen yabancı yöneticilerden boşalan rollerin doldurulması bu hareketliliği sağladı. Özellikle sanayi, finansal hizmetler, hızlı tüketim ürünleri ve ilaç sektörleri başta olmak üzere son bir yılda pek çok CEO, CFO, CHRO ve CMO rollerine yönetici yerleştirmesi yaptık” diyor.

OneWorld Consulting danışmanlarından Hale Beyhan ise ekonomik zorlukların şirketleri, üst yönetim kadrolarını yeniden gözden geçirmeye zorladığını söylüyor: “Bu hareketlilik sektörden sektöre farklılık gösteriyor. İhracat yapan firmaların durumu daha iyiyken, yüksek fiyatlı ürünlerin satışını yapan ve ithalatçı olan firmalar, kur farklılıkları nedeniyle zor zamanlar geçiriyor. Bu durum, daha iyi iş sonuçları arayan şirketlerin üst yönetim kadrolarını değiştirmelerine neden olabiliyor. Biz de son dönemde CFO ve CEO pozisyonlarında daha yoğun çalışıyoruz, zira ekonomik açıdan zorlu dönemlerde bu roller çok daha kritik hale geliyor.”

YURTDIŞI TRANSFERLER ARTTI
Üst düzeyde yaşanan atamaların bir sebebi de yurtdışı transferler. Pek çok yönetici gerek kendi şirketiyle gerek kendisi inisiyatif alıp yurtdışına taşınıyor. Türk yöneticilerin kriz ve belirsizliği yönetme konusundaki tecrübeleri onları dış pazarda aranır kılıyor.

Görüştüğümüz tüm beyin avcıları yurtdışı transferlerin iç piyasayı hareketlendirdiğini söylüyorlar. Bunlardan biri de Stanton Chase International Başkan Yardımcısı Çağrı Alkaya. İş dünyasında rekabetin artığını, üst düzey yetenek dünyasında ise yavaş yavaş arzın talebe göre zayıfladığını, dolayısıyla geçen yıl üst düzey yönetici araştırma projeleriyle ilgili oldukça hareketli bir yılı geride bıraktıklarını söyleyen Alkaya, “Geçtiğimiz yıl Türkiye’den yurtdışına atanan ya da şirket değiştirerek yurtdışına giden yönetici sayısında ciddi bir artış oldu. Öte yandan Türkiye bazlı uluslararası şirketlerin ve Türk şirketlerinin yurtdışında ya da dış pazarlara yönelik yönetici atamalarında da ciddi bir artış yaşandı.

Bunun temel sebepleri rekabetçilik, teknoloji ve hedef kitle profilinin değişmesi. Öncelikle her alanda rekabetçilik arttı ve artan rekabetçiliğin içinde varoluşlarına devam etmesi için şirketler özel ve donanımlı insanlara ihtiyaç duyuyor. Bunun dışında teknoloji ve dijitalizasyon oldukça önemli bir konu. Teknoloji sektörü ve bu sektörlerde görev alan yöneticilerin kendi dinamiklerinin değişiyor olması ve bu değişimler sonucunda şirketlerin daha güncel yöneticilere ihtiyaç duyması da bu hareketliliğin temel sebepleri arasında yer alıyor. Üst düzey yöneticilerin C level’da yurtdışına atanmasıyla ortaya çıkan boşluklar yerine yöneticiler atandı. Artışın bir sebebi de bu” diyor.

DÖNÜŞÜMÜ YÖNETECEK PROFİLLERE İHTİYAÇ VAR
Geçen yıl 90’ın üzerinde üst düzey yöneticiyi işe yerleştiren Odgers Berndtson Türkiye’nin Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, üst düzey yönetici piyasasındaki hareketliliğin esas olarak dönüşümden kaynaklandığını söylüyor: “S&P 500 endeksindeki şirketlerin yüzde 75’i 2025’te var olmayacak. Bu çok büyük bir dönüşüm. Onların yerine alacak şirketlerin de yüzde 50’si henüz kurulmamış şirketler. Böyle olunca içinde bulunduğumuz dönem bir dönüşüm dönemi. Bu dönüşümün iyi yönetilmesi lazım. Değişken, belirsiz bir dönem, ister istemez üst düzey yönetici piyasasında da hareketlilik yaşanıyor”

Haberle ilgili daha fazlası: