Yetenek kavramına bakış açısı bir günde değişmedi elbette. Yönetim kademeleri ve bununla birlikte İK uzmanları önce yeteneği yönetmenin yollarını aradılar. Süreç ilk olarak belirli niteliklere sahip bir kişiyi işe alma ve sonrasında onu işin yapısına uygun yetkinliklerle donatma üzerine ilerliyordu. Ardından sadece işe aldıktan sonra yetenekleri yönetmenin yeterli olamayacağı fark edildi. Birini işe alıp onun yetenekli olmasını beklemek değil, daha işe başlamadan belli bir potansiyeli olan yetenekleri kazanmak gerekiyordu. Bunun için de belli başlı üniversitelerden mezun olacak gençlerin ilk iş deneyimleriyle birlikte iş dünyasına kazandırılması üzerine çalışmalar gerçekleştirildi.
BAMBAŞKA BİR NOKTADAYIZ
Bugün ise bambaşka bir noktadayız. Artık organizasyonun ihtiyaç duyduğu yeteneklere erişmelerini sağlayacak stratejileri belirleyerek, genç yetenekler için farklı ve uzun vadeli planları yapmak durumundayız. Sadece belli başlı üniversitelerden mezun olan bir havuz değil, farklı alanlarda yetkinliği yüksek gençleri iş hayatının içerisine dahil etmeliyiz.
İş dünyasının hemen her sektörü ve dinamiğiyle bir arada bulunan bir yapı olarak biz de yeteneğe erişmek ve elbette onu elde tutmak için öncelik verilmesi gereken stratejileri yakından takip ediyoruz. Birkaç önemli başlığı şöyle sıralayalım: Coğrafi sınırlamaları ortadan kaldırarak uzaktan ve hibrit çalışma modelleri daha da yaygınlaştırılmalı, ardından eğitim kurumları ve organizasyonlarla iş birlikleri yaparak yetenek havuzu daha geniş hale getirilmeli. Bununla birlikte gelişen teknolojik araçlarla birlikte dijital platformlar ve yapay zekâ destekli araçlarla global yeteneklere ulaşmak ve onları değerlendirmek bir iş yapış biçimi haline gelmeli. Tüm bunları yaparken de sadece belli başlı üniversitelerden mezun olan gençlere değil farklı coğrafyalardan yeteneklere ulaşacak fırsatlar sunulabilmeli.
SADECE İLAN YAYINLAMIYORUZ
Biz Yenibiriş olarak tam da bu nedenle iş ortaklarımıza sadece ilan yayınlayan bir platform olarak hizmet vermiyoruz. Sahada yeteneklere dokunan, yeteneklere erişim anlamında alanı daha geniş tutan ve meslek liseleri de dahil olmak üzere tüm olasılıklara uzanan bir misyon üstleniyoruz.
Burada bahsederken birkaç projeyle aktarmaya çalışalım. Geçen öğretim yılında birçok meslek lisesi ziyareti gerçekleştirdik ve oradaki gençlerle bir araya geldik. Onlara temas ettiğimizde fark ettiğimiz en önemli konu, bu gençlerin ellerindeki çok değerli mesleki bilgiyi nasıl değerlendirecekleri konusundaki kararsızlığı oldu. Birçoğu meslek lisesinden çıkıp çok farklı alanlarda eğitimlerini sürdürmek istiyor. Oysa bilişim meslek lisesinde okuyup psikoloji ile devam etmek isteyen bir gencimize “Yapay Zekâ ile Duygu Analizi” yapabileceğini söylediğimizde çok farklı bir bakış açısı geliştirebiliyor. Bu anlamda meslek liselerinin eğitim sistematiği içindeki değerinin çok kıymetli olduğunun altını çizmek istiyoruz.
Öte yandan birlikte çalıştığımız kurumların yeteneğe erişmek için eşit şartlarda ölçme ve değerlendirme fırsatları gerçekleştirebilecekleri yapay zekâ destekli araçlar sunuyoruz. Çünkü Türkiye’nin sadece belli şehir ve üniversitelerinde değil tüm coğrafyasında yetenekleri olduğuna inanıyoruz. Farklı kurumlarla birlikte yetenek projeleri geliştiriyor ve üniversitelerin, 3. ve 4. sınıfından itibaren gençlere fırsatlar sunmaları için çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Hürriyet İK’nın ikinci sayısında yetenek konusunun seçilmesi bir taraftan mezuniyetlerin olduğu diğer taraftan da okul tercihlerinin yapıldığı bu dönemde çok değerli. Mevcut yetenek havuzlarının belirli programlarla dönüştürülmesi ve gelecek dönemlerde sisteme entegre olacak yetenekler için de eğitim müfredatlarının yeniden ele alınmasını çok kritik bir aşama olarak görüyoruz. Gelecek için hazırlıklarımızı bu yönde yapmamız gerektiğini düşünüyoruz.
Keyifli okumalar dileriz...