Sosyal medya platformlarının iş dünyasında etkisi giderek artıyor. Geleneksel yöntemleri yıkan insan kaynakları departmanları, artık kendilerine başvuran adayların CV’lerini dijital ayak izinden takip ediyor, kişilerin LinkedIn, Twitter, Facebook ve Instagram hesaplarını tek tek inceliyor. Zira platformlardaki paylaşımlar, adayların kişisel değerleri, yaşam tarzları ve tutumları hakkında ipuçları oluşturuyor. Bu durum, adayın iş ortamına uyum sağlayıp sağlamayacağı veya kurum kültürüne ne kadar uygun olduğu konusunda da işverenlere fikir veriyor. Uzmanlar burada yapılan paylaşımlar konusunda kullanıcıları dikkatli olmaya davet ediyor. Kimi adaylar ise güçlendirdikleri sosyal medya hesaplarıyla dikkat çekmek ve iş teklifi almak istiyor.
RİSK DE BARINDIRIYOR
Konuyu Hürriyet İK’ya değerlendiren Odgers Berndtson Türkiye Kurucu Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, “Günümüz iş dünyasında sosyal medya, bireylerin sadece günlük hayatını paylaştığı bir alan olmanın ötesinde; adayların profesyonel kimliklerini ve değerlerini sergilediği önemli bir platform haline geldi. Şirketler artık sosyal medyayı, adayların karakterini, ilgi alanlarını, profesyonel duruşunu ve dolayısıyla kültürel uyum potansiyelini değerlendirebilecekleri bir pencere olarak kullanıyor” yorumunu yaptı.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken ince bir çizgi olduğuna işaret eden Bozoklar, “Adayların sosyal medya hesaplarında sergiledikleri, iş hayatında onları ya öne çıkarıyor ya da potansiyel risk unsuru haline getirebiliyor. İnsan kaynakları uzmanları, dijital mecralarda adayların yalnızca mesleki becerilerini değil, aynı zamanda değerlerini ve kültürel uyum potansiyellerini de inceleyebiliyorlar” diye konuştu.
YAPAY ZEKÂ DERİNLEŞECEK
Adayların paylaştıkları içeriklerin onları nasıl yansıttığını değerlendiren uzmanların, profesyonel duruş ve güvenilirlik arayışında olduğunu kaydeden Bozoklar, “Elbette, gerçek olmayan, abartılı veya özensiz paylaşımlar, adaylar için olumsuz sonuçlar doğurabiliyor” ifadelerini kullandı. “Pozisyondan bağımsız değerlendirme süreçlerinde etik yaklaşımı benimseyen, sorumluluk sahibi, bilinçle çalışan, muhakemesi güçlü adayların aranmakta olduğunu dikkate aldığımızda, adayların sosyal medyada kendilerine ilişkin oluşturdukları algının kritik olduğunu tekrar vurgulamak isteriz” diyen Bozoklar, geleceğe bakıldığında ise sosyal medya analizlerinin, yapay zekâ desteğiyle daha da derinleşeceğinin öngörüldüğünü söyledi.
SAMİMİ VE DÜRÜST OLUN
Bozoklar’a göre artık sadece bir CV’den ibaret olmayan dijital varlıklar yetenek yönetimi, liderlik potansiyeli ve kişisel gelişim gibi konularda daha geniş bir bakış açısı sunacak. Ancak bu gelişmelerin, veri gizliliği ve etik tartışmaları da beraberinde getireceğine de vurgu yapan Bozoklar, “Bu dijital çağın içinde, kariyer yolculuğunu sağlam adımlarla sürdürmek isteyen adaylara önerimiz, sosyal medyada samimi, dürüst ve dengeli bir yaklaşımı benimsemeleri. Çünkü hem günümüzde hem de gelecekte başarılı bir kariyerin önemli bir parçası, sadece iş becerileri değil, aynı zamanda dijital kimliğin doğru ve etkili bir biçimde yönetilmesi olacaktır” dedi.
İK İÇİN BİR NORM HALİNE GELDİ
Konuyu Hürriyet İK’ya değerlendiren LinkedIn Danışmanı Ahmet Mert Samur ise adayın sosyal medya profilinin, klasik başvuru belgelerinin ötesinde bir iletişim ve temsil alanı sunduğu için işverenler tarafından önemli bir değerlendirme aracı olarak görüyor. Özellikle LinkedIn gibi profesyonel platformların adayların bilgi birikimlerini, vizyonlarını ve uzmanlık alanlarını sergilemelerine olanak tanıyan bir vitrin işlevi gördüğüne işaret eden Samur, “Aynı zamanda adayın kişisel değerlerini, profesyonel kimliğini ve iş etiğine bakış açısını da gözler önüne serer. Sosyal medya hesapları, günümüzde mesleklerine dair vizyonlarını ve kariyer hedeflerini de yansıttığı alanlar haline geldiği için işverenlerin işe alım sürecinde bu hesapları incelemesi bir norm haline geldi. Sosyal medya, adayların kültürel uyum potansiyelini ve kurumsal değerlere uyumluluğunu değerlendirmek açısından da değerli bir kaynak sunabilir” dedi.
HESAPLAR BİLGİ KAYNAĞI
İşe alım uzmanlarının, adayların sosyal medya hesaplarını incelerken adayın geçmişte veya güncel olarak yaptığı paylaşımların adayın profesyonel saygınlığına zarar verebilecek türde olmamasına dikkat ettiğini anlatan Samur, “Adayın görüşlerini, değerlerini ve iletişim tarzını yansıtan içerikler, İK uzmanlarının aday hakkında daha geniş bir perspektif elde etmesine yardımcı olur. Özellikle LinkedIn’de, adayın mesleki bilgilerini yansıtan ve sektördeki gelişmeleri takip ettiğini gösteren gönderiler, adayın işine ve sektörüne duyduğu ilgiyi vurgular. Bu sayede adayın güncel gelişmelerden haberdar olduğu ve alanında kendini sürekli geliştirdiği mesajını verir. Adayın sosyal medyada gösterdiği tutarlılık ve olumlu etkileşimler de işe alım sürecinde İK uzmanlarının dikkatini çeken unsurlar arasında yer alır” diye konuştu.
İŞ TEKLİFİ GELEBİLİR
Sosyal medyada güçlü bir varlık sergilemenin adayın kısa vadede sektörde tanınmasını ve yeni iş teklifleri alma şansını da artıracağına işaret eden Mert Samur, ancak uzun vadede başarılı bir dijital kimlik oluşturmak için sosyal medya platformlarında güvenilir ve profesyonel bir duruş sergilemenin kariyer başarısının devamlılığı açısından önemli olduğunu ifade etti. Samur, bu doğrultuda adayların, sosyal medya hesaplarını yönetirken stratejik bir bakış açısı benimsemesi gerektiğini ve profesyonel, itibarlı bir kişisel marka oluşturmaya odaklanması gerektiğini aktardı. Dijital dünyada kalıcı bir etki bırakmak adına sosyal medya hesaplarının içeriklerinin özenle seçilmesinin adayın sektöründe güvenilir bir bilgi kaynağı olarak konumlanmasına katkı sağlayacağının altını çizen Samur, “Bu nedenle, dijital varlığını stratejik bir yaklaşımla geliştiren adaylar iş dünyasında kalıcı bir iz bırakma ve itibarını sağlamlaştırma fırsatına sahip olacaktır. Tüm bunlara dikkat ettiğinizde iş arayan değil, iş teklifi alan bir adaya dönüşme şansınızı artırabilirsiniz” şeklinde konuştu.
İlk İlk sırada Linkedln var
LinkedIn’in iş dünyasında profesyonel bağlantılar kurmak ve kariyer fırsatlarını artırmak adına en etkili platform olarak öne çıktığını savunan Ahmet Mert Samur, “Bununla birlikte diğer sosyal medya platformlarının etkinliği sektörel farklılıklara göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin; yaratıcı sektörlerde çalışan adaylar için Instagram daha etkili bir platform olabilirken, medya ve iletişim sektöründe yer alan adaylar için X (eski adıyla Twitter) güçlü bir etki bırakabilir. TikTok gibi hızlı tüketim platformları, adayların kısa vadede görünürlüğünü artırmak için etkili olabilirken, LinkedIn uzun vadeli bir yatırım olarak profesyonel iş ilişkilerinin geliştirilmesinde daha güçlü bir rol oynar. Bu yüzden adayların sektörel ve bireysel hedeflerine uygun sosyal medya stratejileri geliştirmeleri kariyer yollarında sağlam bir temel atmalarına yardımcı olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Uzmanlar, sosyal medya profillerinde dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:
Profil url’nizde adınız soyadınız haricindeki uzantıdan kurtulun.
Adınızı ve soyadınızı Google da sorguladığınızda ilk sırada kiminle karşılaşıyorsunuz?
Profil fotoğrafınız net ve yüzünüzün görünür ve kurumsal olmasına dikkat edin.
Hakkında bölümünü kim olduğunuzu, neyi savunduğunuzu ve kariyerinizde neyi başarmayı hedeflediğinize dair canlı bir tanıtım olarak yazmalısınız.
İş deneyimleri, yetenekler, tavsiyeler, eğer varsa sertifikalar, projeler, yayınlar gibi diğer alanları da mutlaka doldurmayı unutmayın.
Profesyonel bir profil oluşturduktan sonra paylaşım tarzınız ve içeriklerinize de önem vermelisiniz.
Yaptığınız paylaşımlar, mesleki bilgilerinizi sektöre olan ilginizi ve kariyer hedeflerinizi yansıtmalı. Aynı zamanda konuyu sizin yorumunuz ile şekillendiren yapıda olmalı.