Günümüzde bazı mesleklerin artık adını bile duymuyoruz. Teknolojinin ilerlemesi ve sanayinin gelişmesi gibi birçok etken yeni mesleklerin doğmasını sağlarken bazı mesleklerin de yok olmasına sebep oluyor. Türkiye’nin dört bir yanında halen ayakta kalmaya çalışan ustalar bulunuyor ancak işi devam ettirecek çırak bulunamıyor. İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) tarafından bakanlıkça onaylanmış 123 mesleğin unutulmaya yüz tuttuğu belirtiliyor.
Hürriyet’e konuşan İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Faik Yılmaz, “Ticaret Bakanlığı öncülüğünde yapılan çalışma ile Türkiye’de 11 ana meslek dalında 123 farklı mesleğin yok olmuş veya yok olmak üzere olduğu tespit edildi. Teknolojik imkanların gelişmesi birçok insanın hayatını kolaylaştırırken, birçok mesleğin yok olmasına neden oldu. Nalbantlık, çerçi, debbağ, kalaycılık gibi bir zamanlar hayatımızda önemli yeri olan meslekler bugün büyükşehirlerde tamamen yok oldu, Anadolu’da ise birkaç temsilcisi kaldı” değerlendirmesini yaptı.
İŞTE O MESLEKLER
NALBANT: Örste döverek biçimlendirilen demir aletlerini hayvanların tırnaklarına çakan kişilere denir. Günümüzde koşu atlarının dışında nallanacak hayvan kalmadığı için de nalbantlık tarihe karıştı.
URGANCI: Keten, kenevir, pamuk gibi dokuma maddelerinden yapılan ince halatlara urgan denirdi. Ancak şimdilerde bu mesleği devam ettirecek kimse bulunamıyor.
LOSTRACILIK (AYAKKABI BOYACILIĞI) Lostra, ayakkabı bakımı ve onarımı ile ilgilenen bir meslek kolu ve iş yeri. Günümüzde pratik temizlik ve parlatma malzemelerinin üretilmesiyle bu meslek de unutuldu.
KALAFATÇI: Tahtalar arasındaki aralıklara katran dökerek su sızıntısını önleyen zanaatkarlara denirdi. Gemilerin demirden yapılmaya başlanmasıyla bu mesleğe ihtiyaç azaldı.
CİLTÇİLİK: Kitapların dağılmasını engellemek amacıyla yazılı eserlere kaplama yapan kişilere denir. Günümüzde kitaplar makinelerle basılıyor.
ÇERÇİLİK: Eşek veya at üstünde taşıdıkları iğneden ipliğe birçok tuhafiye ürününü, sokak sokak dolaşıp vatandaşa malı karşılığında satan kişilere denirdi. Ulaşım imkanlarının artmasıyla, çerçilik yok olan mesleklerden oldu.
ARZUHALCİLİK: Osmanlı döneminde padişaha veya sadrazama taleplerini iletmek isteyenler, arzuhallerini belirli kalıplarla pek çok terim ve deyim ile yazan arzuhalcilere başvururdu. Ama günümüzde daktilonun yerini bilgisayar aldı.
YEMENİCİLİK: Üstü deri, altı kösele veya gön olan hafif ve topuksuz bir ayak giysisinin usta ellerde yapımcılığına deniyor. Günümüzde yemeni ustası bulmak oldukça güç. Ayakkabı üretiminin artması ve ucuzlaması, yemenilere olan ilgiyi azalttı.
YORGANCILIK: Yorgan, yastık, yatak gibi ev eşyalarını geleneksel yöntem, malzeme ve tekniklerle
İmal edip satan meslek erbabına denir. Günümüzde elle yapılan yorgancılık yok denecek kadar az.
SÜTÇÜLÜK: Sütçüler daha eskilerde bakır, sonraları ise alüminyum güğümlere doldurdukları sütleri dağıta dağıta sokaklarda dolaşırdı. Fabrika üretimi ve sağlık standartları sütçülerin sayısını düşürdü.
HASIRCILIK: Hasır kurumuş bitki sapları ve saz gövdelerinin birbirine geçirilerek ören zanaatkarlara denir. Hasırcılık da zamana yenik düşerek yok olma sürecine girdi.
HAMALCILIK: İstanbul’da her türlü yükleme, taşıma işini bir zamanlar hamallar yapıyordu. Şimdilerde Sirkeci, Eminönü gibi iş hanlarının olduğu yerlerde az da olsa görülüyor.
BASMACILIK: Pamuklu kumaşlar üzerine kök boyalarla baskı işi yapan kişilere deniyor. Günümüzde seri üretim yapıldığından bu sanatta zamanla unutuldu.
SEPETÇİLİK: Eşya taşımada kullanılan sepetler genellikle sorgun ağacı, saz, kamış, kestane ağacı gibi bitkilerin dallarından yarılarak elde edilen şeritlerle örülürdü. Küfecilik günümüzde kalmadı. Sepetçilik de desteklerle ayakta duruyor.
KÜLEKÇİLİK: Yiyecekleri saklamak için plastik kapların icat olmasından çok önce ‘külek’ adı verilen tahta kovalar kullanılıyordu. Külek kapların kullanımının azalmasıyla külekçiler de yok oldu.
KAYBOLAN DİĞER MESLEKLERDEN BAĞZILARI
SAYACI
HALLAÇ
BEŞİKÇİLİK
BEZZAZ
ÇIRACI
BAKIRCILIK
DOKUMACILIK
FAYTONCULUK
KAŞIKÇILIK
OYACILIK
SOBACILIK
SÜPÜRGECİLİK
EMANETÇİ
KALAFATÇI
HAKKAK
AYLAKÇI
SEBİLCİ
GAZETE DAĞITICILARI
DİVİTÇİLER
DÖKÜMCÜLER
ÇERÇİLİK
SARAÇLAR
DÜLGERLİK
GENÇLERDEN TALEP YOK
İSTESOB Başkanı Yılmaz, son ustaların da iş yerlerini kapatmaya başladığını anlattı: “Geleneksel mesleklerimizin en önemli mekânı yakın zamana kadar Kapalıçarşı ve etrafındaki hanlar idi. Ama artan kiralar ve maliyetler nedeniyle son ustalar iş yerlerini kapattı, bir kısmı da şehir merkezinden uzakta ara sokaklara dağıldı. Bu mesleklerin eskiden olduğu gibi bir çatı altında toplanması gerekiyor. Üretim yapan meslekler için butik sanayi tesisleri, perakende satış yapan esnaflar için Kapalıçarşı tarzında yeni yerler yapılmalı. Kaybolan mesleklerin yaşayan son ustaları, gönüllü olarak eğitim vermeye hazır. Ama gençlerden talep yok. Açılan sınıflar öğrenci olmadığı için kapanıyor. Ustalar kendi çocuklarını bile mesleklerini öğretemediğinden şikâyet ediyor.”
Peki gelecekte hangi meslekler unutulacak? Yılmaz, “Yapay zekâ teknolojisinin gelişmesiyle artık geleneksel mesleklerin yanında modern mesleklerin varlığı da tehlikede. Nitelikli işgücüne ihtiyaç azalabilir. İnsanların yaptığı işleri makineler yapmaya başlayabilir. İnsanların meslek seçimi de önemli. Gençler masa başı işleri tercih ediyor” dedi.
HANGİ DESTEKLER VERİLDİ?
Yılmaz, mesleklere verilen destekleri de şöyle anlattı: “Ticaret Bakanlığı, 2018 yılında Geleneksel, Kültürel veya Sanatsal Değeri Olan Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler listesini oluşturdu. AVM’lerde toplam satış alanının yüzde 5’i esnafa, binde 3’ü kaybolmaya yüz tutmuş meslek sahiplerine kiralanması gerekiyor. Esnafa dükkanı rayiç bedel üzerinden kiralayabiliyorken, kaybolmaya yüz tutmuş meslek sahipleri ise rayiç bedelin 4’te 1’i üzerinden kiralama yapabiliyor.
Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenleme ile Geleneksel, Kültürel veya Sanatsal Değeri Olan Kaybolmaya Yüz Tutmuş meslek kollarına vergi muafiyeti getirildi. Ayrıca Esnaf Vergi Muafiyet Belgesi sahibi esnaf ve sanatkârlar yüzde 100 faiz indirim imkânı ile kredi kullanabilmektedir.
2022’de ise KOSGEB Yaşayan Kültür Mirası İşletmeler Destek Programını başlattı.Bu ve benzeri desteklerin tekrar hayata geçmesini istiyoruz.”
1000 USTA YETİŞTİRİLDİ
Anadolu Sigorta’nın kaybolmaya yüz tutan mesleklere ve yerel değerlere dikkat çekmek için başlattığı “Bir Usta Bin Usta” sosyal sorumluluk projesi de bu konuda yapılan önemli adımlardan biri. 2019 yıl sonu itibariyle 10. yılını tamamlayan proje ile 44 ilde 50 farklı mesleki kurs açıldı ve yaklaşık bin usta adayının yetiştirilmesi sağlandı. Yaş aralığı 15-55 arasında olan ve farklı meslek gruplarından kursu başarı ile tamamlayan tüm kursiyerler, katılım belgesi ile 2012 yılından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı kurs bitirme sertifikası almaya hak kazandı. Ayrıca, kurslara katılan usta adaylarına yeni iş olanakları sağlandı. Böylelikle kaybolma tehlikesinde olan 50 farklı mesleğe yaklaşık bin usta adayı yetiştirildi.
“Bir Usta Bin Usta” projesi, Çorum’un Kargı ilçesinde üretilen dokumalarla tasarlanan özel kreasyonun İtalyan moda dünyasına tanıtıldığı “ÇOROME” organizasyonuna verdiği destekle uluslararası arenada tanıtılırken birçok ulusal ve uluslararası ödüle de layık görüldü.