Üniversiteye kapağı atmak da yetmiyor

1dk okuma

Üniversiteye kapağı attık, artık rahatız deme dönemi biteli çok oluyor. Üniversite lise sonrası rahatlama değil iş hayatına adım atma süreci olarak görülüyor. Kariyer planlamasının üniversitenin ilk yıllarında yapılması ve harekete geçilmesi gerekiyor. Üniversite hayatını hem akademik hem de sosyal olarak iyi bir şekilde geçirmek; derslere girmenin yanında seminer ve sertifika programlarına katılmak, iş ve staj fırsatlarını değerlendirmek gerekiyor. Bu aynı zamanda sektörler hakkında fikir vereceği için iş dünyasına da giriş yapılmış olunuyor. Şirketlerin de istediği bu: İş hayatını biraz da olsa bilen genç mezunlar.

Haberin Devamı

Lise dönemlerinde gözümüzde en çok büyüyen şey bir üniversiteye girebilmekti. Sonra 4 sene rahatız derdik. Oysa tam tersi, asıl şimdi başlıyor. Üniversite aslında lise sonrası rahatlama dönemi değil, iş hayatına atılmanın ilk adımı. Bu 4 seneyi iyi değerlendirmek gerekiyor. Bir yandan üniversite yıllarını yaşarken diğer yandan yavaş yavaş iş hayatına atılmak gerekiyor. Sertifika programları, staj ve eğitimler bunun en iyi yolları. Ayrıca üniversitelerin birçoğu, bünyelerinde öğrencileri yönlendirecek kariyer merkezleri de kuruyor. Bunun dışında okulların sektördeki şirketlerle yaptıkları işbirlikleri de öğrencilerin iş hayatına daha okul yıllarında hazırlanması için önemli bir fırsat. Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında yapılan çeşitli projeler ve eğitimler ile öğrenciler iş dünyasını yakından tanıyabiliyor, derslerde gördüklerini pratiğe dökebiliyorlar. Bu da mezun olduklarında onlara büyük avantaj sağlıyor.
Fakat bu bilince ne kadar erken sahip olabilirlerse o kadar iyi. İlk seneler daha çok derslerle ilgileniliyor, yeni hayata alışılmaya çalışılıyor. Üçüncü sene yavaş yavaş telaşlanılıyor. Son sene geldiğinde ise panik başlıyor: “Mezun oluyorum, ne yapacağım?” İyi bir işe girebilmek için sadece üniversite mezunu olmak yetmiyor. Şirketler artık biraz da olsa iş hayatını bilen gençlerle çalışmak istiyor. Bunun için de üniversite yıllarını iyi değerlendirmek gerekiyor. Okulu aksatmadan yarı zamanlı işler yapmak, staj yapmak, tatillerde çalışmak gibi seçenekler var. Başka yöntem ise şirketlerin üniversite öğrencileri için yaptığı yarışmalara katılmak. Unilever’in düzenlediği IdeaTrophy ve BizzTrip, Henkel’in yaptığı Innovation Challenge, Microsoft’un Imagine Cup yarışması, Avea’nın düzenlediği Kırmızı Kuşak, Özyeğin Üniversitesi’nin Bir Fikrin mi Var?, Garanti’nin Talent Camp yarışmaları, Finansbank’ın düzenlediği Finans Up ve bir haftasonu boyunca devam eden Startup Weekend bunlara bazı örnekler. Bu yarışmaların birçoğunda proje hazırlanıyor veya vaka analizi yapılıyor. Daha sonra şirketlerin üst düzey yöneticilerine bu projeler sunuluyor. Bu da öğrenciler için büyük bir fırsat. Kısacası bu 4 seneyi sadece okula giderek geçirmemek gerekiyor. Artık neredeyse her okulda düzenlenen sertifika programları da öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri için başka bir yöntem. Mülakatta nasıl davranılması gerektiğinden satış pazarlama yöntemlerine kadar birçok konuda üniversitelerde sık sık sertifika programları düzenleniyor. Bunların hepsi öğrencilerin derslerde gördükleri teorik bilgileri pratiğe dökmek için bir fırsat.

Eğitim iş dünyasına hazırlamıyor
Hem mezunların hem de yöneticilerin görüşleri, üniversite eğitiminin öğrencileri iş dünyasına hazırlamakta çok başarılı olmadığı, hatta başarısız olduğu yönünde. Sorun sadece teknik bilginin yetersizliğiyle de sınırlı değil. Öğrencilerin iş disiplini, görev sorumluluğu, analitik düşünce, zaman ve stres yönetimi gibi temel yetkinlikler konusunda da yetersiz kaldığını söyleyen yöneticiler çoğunlukta.
Birçok öğrenci yapmak istediği mesleği biliyor fakat bu meslekte tam olarak ne yapıldığı konusunda fikir sahibi değil. Üniversitenin ilk yıllarında böyle bir çalışmaya girmek öğrencilere yapmayı istedikleri mesleği daha erken tanıtacağı için sektör hakkında bilgi sahibi olmalarını da sağlıyor. Üniversite öğrencilerinin, kariyer planlarını birinci sınıftan itibaren şekillendirmesi, kariyer hedefi doğrultusunda dersler alması ve mümkünse kulüp çalışmalarına katılması gerekiyor. Eğer okudukları okulda bir kariyer merkezi varsa onlardan da yardım alabilirler. Şirketlerin staj imkanlarını takip ederek yapmayı düşündükleri mesleği daha yakından tanıyabilirler. Ayrıca bu şekilde iş ağlarını da genişletmiş olurlar.
Öğrenciyi iş dünyasına hazırlayan üniversiteler de var. Bazı üniversiteler şirketlerle işbirliğine gidip öğrencilerin yöneticilerin deneyimlerinden faydalanmalarını sağlıyor, bazıları da kariyer merkezleriyle ilk yıllardan öğrenciyi yönlendiriyor.

Üniversiteler öğrencileri iş dünyasına nasıl hazırlıyor?
Onlarca sayfa ödev hazırlıyor ama yarım sayfa dilekçe yazamıyorlar
İTÜ ARI Teknokent bünyesinde teknoloji sektöründen 85 firma ve toplamda 2.700’ü aşkın personel bulunuyor. İTÜ Maslak kampusu içerisinde faaliyet gösteren ARI Teknokent şirketleri, öğrenciler için staj, yarım zamanlı, tam zamanlı istihdam olanakları sağlıyor. Öğrenciler de iki ders arası yürüyerek işe/staja gidebiliyor. İş imkanlarının yanı sıra ARI Teknokent şirketleri sık sık İTÜ öğrenci kulüplerine projelerinde mentor, destekçi, sponsor olarak destek oluyor. Hatta kendi şirketlerini kurarak iş dünyasına adım atan öğrencilere İTÜ ARI Teknokent olarak Akademik Kuluçka Merkezi’nde ofis temini ve ortak kullanım alanlarından faydalanma imkanı tanınıyor. ARI Teknokent şirketlerinin yüzde 25’i akademisyenler tarafından kurulmuş veya akademisyenler tarafından hisse sahibi olunan şirketler. Bu kapsamda birçok şirket sahibi eş zamanlı olarak derslere de girerek doğrudan öğrencilerin eğitimine, hem bir akademisyen hem de bir özel sektör yöneticisi olarak katkıda bulunuyor. Ayrıca öğretim görevlisi olmasa bile, ARI Teknokent şirket yöneticileri öğrencilere ihtiyaçları çerçevesinde danışmanlık yapıyor, projelerini veya kariyerlerini geliştirme yönünde destek oluyor. İTÜ ARI Teknokent düzenli aralıklarla teknoloji ve iş dünyası ile ilgili seminer ve eğitimler düzenliyor. İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Nazire Peker, sanayi ile iletişime erken dönemde başlayan öğrencilerin bir adım önde başladığını ifade ediyor: “Onlarca sayfa ödev hazırlayan veya binlerce satır kod yazan pek çok öğrencinin aslında yarım sayfa etkili bir dilekçe yazmayı henüz öğrenmediklerini üzülerek görüyoruz. Dünya harikası bir projeyi kısa bir özetle ve özgüvenle birkaç paragrafta etkileyici olarak anlatamadıklarını görüp, hep bu eksikleri deneyim ve özel sektör ile kontak zayıflığına bağlıyoruz.”

Teorik bilgi pratikle takviye ediliyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi Kariyer Merkezi’nin düzenlediği sertifika programları kapsamında TAV Havalimanları Holding, Pepsico Türkiye, Siemens, Boyner Holding, FOX, Limak Enerji firmaları ile işbirlikleri bulunuyor. Bu işbirlikleri kapsamında yöneticiler çeşitli atölyeler ve sertifika programları kapsamında deneyimlerini paylaşıyorlar. Öğrenciler kurumların ofislerinde staj yapabildikleri gibi çeşitli projeler ve eğitimler ile iş dünyasını yakından tanıyabiliyorlar. Sertifika programları ile 3. ve 4. sınıf öğrencileri teorik bilgileri pratik bilgilerle takviye ediyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Kariyer Merkezi danışmanları, öğrencilere nasıl bir iş ortamının kendisine uygun olabileceği ve bireysel gelişim alanları ile ilgili özelliklerini keşfetmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. 700’ü aşkın kurumun üye olduğu www.bilgikariyer.com ile öğrencilere staj ve iş imkanları sunuluyor. Akademik yıl boyunca öğrencilere iş hayatına hazırlık ve kişisel gelişim seminerleri düzenleniyor.

Kampusta yönetici var
Koç Üniversitesi Aksa, Aselsan, Bosch, Ford-Otosan, Google, Indesit, İstanbul Ulaşım A.Ş., Koç Sistem, Microsoft Corporation, Microvision Inc., Otokar, Tüpraş, Otokar, Tüpraş, Türk Telekom ve Yünsa’yla AR-GE projeleri yapıyor. Öğrenciler bu işbirlikleri çerçevesinde çeşitli staj imkanlarından faydalanabiliyor. Deneyimli yöneticilerin bilgilerini, öğrencilere aktarmalarını sağlamak için Kampüsteki Seçkin Yönetici isimli bir pozisyon da oluşturulmuş. Bu pozisyonda yer alan Arçelik eski CEO’su Hasan Subaşı ve Hürriyet eski CEO’su Hasan Yılmaz değişik seviyelerde dersler ve seminerler veriyorlar. Bunlara ek olarak Beymen’in eski Genel Müdürü Esel Çekin perakende yönetimi, marka yaratma konusunda deneyimli bir yönetici olan Semih Yalman, Ernst&Young’un eski CEO’su Alp Bayülken dersler veriyor. Lisansüstü öğrencilerin şirketlerle yakın temasta bulunmalarını sağlamak amacıyla üst düzey yöneticilerle sohbet toplantıları, şirket projeleri ve şirket gezileri yapılıyor. Kariyer Gelişim Merkezi ise, öğrencileri potansiyel işverenlerle buluşturmak üzere tasarlanmış kampus etkinlikleri için farklı şirketlerle işbirliği yapıyor. Bu etkinlikler arasında şirket tanıtım toplantıları, sektörel tanıtım toplantıları, Kampüste İşe Alım Günleri gibi etkinlikler bulunuyor.

Yurtdışında staj yapabiliyorlar
Özyeğin Üniversitesi’nin farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirket ve kurumlarla işbirlikleri bulunuyor. Akademik kadronun ve öğrencilerin uygulamalı çalışmalarına destek veren IBM, Microsoft, Sony Eurasia, Unilever, Pfizer, Roche, TEB BNP, Cargill, Mercedes Benz, Gap, Marks&Spencer, CHEP Konteyner, Türk Hava Yolları, Turkish Do&Co, Türk Telekom, OtoKoç, Koç Sistem, Amerikan Hastanesi, Borusan, Fiba Group Şirketleri, Kaprol Group, Kappa, Demsa Grup, Esca Ecza, Ekofit gibi birçok yerel ve çok uluslu şirket bulunuyor. Özyeğin Üniversitesi Sektörel Eğitim ve Öğrenci Gelişiminden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Esra Gençtürk, öğrencilerin üniversite eğitimleri süresince farklı iş deneyimi edinmelerinin kişisel, akademik ve profesyonel gelişimleri için önemli olduğuna inanıyor. Bu nedenle Özyeğin Üniversitesi’nde hem kredili/zorunlu hem de kredisiz staj programları bulunuyor. Hazırlık veya lisans programının 1. sınıfında staj yapmak isteyen öğrencileri sıcak satış deneyimi kazanmaları için GAP veya Marks&Spencer mağazalarına yönlendiriyorlar. Üniversite eğitimleri süresince yüksek onur akademik başarısı elde eden öğrencileri de Credit Europe Bank ile kurgulanan 15 günlük yurtdışı stajı ile ödüllendiriyorlar. Ayrıca işbirliği anlaşmaları kapsamında Swissotel, SPK, VOB, Vestel, Finansbank, Turkcell gibi birçok şirket öğrencilere kredili veya kredisiz staj imkânı sunuyor. İş dünyasıyla öğrenciyi entegre etme etmek için Sektörel Çözümler dersleri veren Özyeğin Üniversitesi, tüm programların 2. sınıf öğrencileri için zorunlu olarak Sektörlerle Tanışma dersi düzenliyor. Her hafta farklı bir sektör, o sektörde çalışan yöneticiler tarafından tanıtılıyor. Her dönem bu derslere 25 -30 arası farklı yönetici katılıyor.

Öğrencileri için İŞKUR ile işbirliği yaptılar
Ege Üniversitesi, ağırlıklı olarak KOBİ ölçeğindeki firmalarla işbirliğinde. Bunun dışında Vestel ve NETSİS gibi 7 firma ile işbirliği içindeler. Kısa dönemli stajlar her ne kadar öğrenci ile sanayinin birbirini tanıma süresi olsa da Ege Üniversitesi Bilim-Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM) Müdürü Prof. Dr. Fazilet Vardar Sukan maalesef farklı nedenlerden dolayı istenilen sonuçların alınamadığını söylüyor. Öğrencilerin bilgileri uygulayabilecek süre ve ortam bulabilmeleri için Ege Bölgesi Sanayi Odası ile Sanayi Deneyim Sertifikası Programı adı verilen bir proje yürütüyorlar. Öğrencilerin program açısından başarılı sayılabilmeleri için eğitimleri süresince toplam 12 ay ve bu süre içerisinde en az 2 bin saat sanayide çalışma zorunluluğu bulunuyor. Öğrenciler program süresince sigortalanıyor, asgari ücret alabiliyor ve sosyal yardımlardan yaralanabiliyor. Ege Üniversitesi’nin farklı akademik birimlerindeki ön lisans, lisans ve lisansüstü düzeyindeki dersler, içeriklerine bağlı olarak konularında uzman sanayiciler tarafından veriliyor. 1994 yılında Ege Üniversitesi’nin Ar-Ge çalışmalarını güçlendirmek ve üniversite-sanayi işbirliğini kuvvetlendirmek amacı ile kurulan Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM) öğrencilerin teknolojik gelişmeleri ve mesleki bilgileri yakından takip edebilmeleri için seminerlerin, bilgi günlerinin, sempozyumların ve teknik gezilerin organizasyonuna destek sağlıyor. EBİLTEM, öğrencileri için Türkiye İş Kurumu İzmir İl Müdürlüğü ile de işbirliği yapmış. Bu kapsamda EBİLTEM’de İŞKUR Hizmet sorumlusu tarafından; iş arayanın profiline uygun açık işlerin sorgulanması, iş başvurularının alınması ve takip edilmesi gibi işlemler yapılıyor.

Kariyer gelişimi için ne yapılabilir
Üniversiteye girdikten sonra boş durmamak, iyi bir kariyer inşa etmek için yapılabilecek birçok şey var.
Kendinizi tanıyın: Nelerden hoşlanıyorsunuz, hangi işleri yapmayı seviyorsunuz, nasıl bir yaşam tarzı hayal ediyorsunuz iyi bilin. Sokaklarda olmayı, gezmeyi dolaşmayı seven biri için masabaşı yapılacak bir iş sıkıcı olabilir.
Araştırın: Yapmayı düşündüğünüz mesleği ne kadar tanıyorsunuz, çalışma şartları neler, sağdan soldan bildiklerinizle yetinmeyin, inceleyin, araştırın, sorun. Bu mesleği yapanlarla görüşün. Birçok öğrenci hangi mesleği yapmak istediğini biliyor ama mesleğin inceliklerinden habersiz. Bu nedenle çok istediğini zannettiği bir işten hoşlanmayabiliyor.
Hedef belirleyin: Küçük ya da büyük olması farketmez. Kendinize bir hedef koyun ve bunu hayata geçirmeye çalışın. Bu yapmayı istediğiniz meslekle ilgili olabilir. Mesela hayalinizdeki mesleği yapan biriyle tanışmak veya bir firmada staja başlamak gibi.
Aktif olun: Oturduğumuz yerden bunları istemekle olmuyor. Harekete geçmek gerek. CV hazırlayın, iş ilanlarına göz atın, adaylardan neler bekliyorlar, aranan özellikler neler, bunlara bakın. Bu özelliklerin sizde olup olmadığını düşünün.
Nerede çalışsam?: Çalışmak istediğiniz, çalışmayı hayal ettiğiniz şirketler hakkında araştırmalar yapın. Çevrenizde buralarda ya da benzer firmalarda çalışan birileri olup olmadığına bakın ve bu kişilerle konuşun. Gerçekten hayal ettiğiniz gibi mi acaba? Bir de onların ağzından dinleyin.
Kişisel gelişim: Okulunuzda mutlaka şirketlerin veya öğrenci kulüplerinin düzenlediği sertifika programları, seminerler olacaktır. Size faydalı olabileceğini düşündüğünüz etkinliklere katılın. Alanında uzman kişilerin tecrübelerinden faydalanın, anlattıklarından kendinize dersler çıkarın.

Haberle ilgili daha fazlası: