Türkiye’de tıp fakültelerinin sayısı 2003-2013 arasında 46’dan 73’e yükseldi. Bununla beraber eskiden kadın doğum, genel cerrahi gibi popüler olan dallar yerini fizik tedavi, dermatoloji, kulak burun boğaz gibi dallara bıraktı.
Haberin Devamı
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden alınan 2015 Aktif Çalışan Personel verilerine göre Türkiye’de aktif olarak çalışan sağlık personeli toplamı 648.237. Bu rakam 2002’de toplam 378.551’di. Sağlık personeli kapsamına hekim, diş hekimi, eczacı, hemşire, ebe, sağlık memuru, diğer sağlık hizmetleri çalışanları ile genel idari ve diğer hizmet sınıfları çalışanları giriyor.
Pratisyen hekime ihtiyaç var 2015 verilerine göre aktif çalışan hekim sayısı 134.290. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, 2013 itibariyle 100.000 kişiye düşen toplam hekim sayısı son 10 yılda 33 kişi artarak 171’e ulaştı. AB ortalaması ise 346 hekim.
Hekimlerin 36.395’i pratisyen hekim olarak çalışıyor. Uzman hekimlerin sayısı ise 77.014. İstanbul Tabib Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, bu rakamların tam tersi olması gerektiğini savunuyor. Çünkü Türkiye’de pratisyen hekime daha çok ihtiyaç var. Bununla beraber Erez, hangi alanlarda açık olduğunun istatistik rakamlarla belirlenebileceğini ve mutlaka buna göre bir planlama yapılması gerektiğini söylüyor.
Tıp fakülteleri 10 yılda 1.5 kat arttı Şubat 2014 Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) verilerine göre Türkiye’de sağlık alanında insangücü yetiştiren kurumların sayısı 1.069. Bunların arasında tıp fakülteleri, eğitim ve araştırma hastaneleri, diş hekimliği fakülteleri, sağlık bilimleri fakülteleri gibi kurumlar bulunuyor.
2012-2013 eğitim döneminde, bu kurumlarda okuyan öğrenci sayısı 180.014 idi. Tıp Fakültelerinin sayısı ise 2003-2013 arasında 1.5 katına çıkarak 73’e ulaştı. Tıpta uzmanlık eğitimi için ayrılan kontenjan sayısı 2003’te 4.453 iken 2013’te 5.677. Bu kontenjan sayısının son 10 yılda en yüksek olduğu yıl 6.621 ile 2009 yılıydı.
Aile hekimi ve hemşire açığı var Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Dilek Özcengiz, en çok aile hekimi alanında açık olduğunu söylüyor. Özcengiz’e göre, tıp dışında özellikle hemşire ihtiyacı çok yüksek. Ayrıca, acil tıp teknisyenine, radyoloji teknisyenine de ihtiyaç var. Hatta kalifiye yoğun bakım hemşiresi eksik olduğundan çalıştırılamayan pek çok yoğun bakım yatağı bulunuyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kürşat Bozkurt, eskiden çok revaçta olan kadın doğum, kardiyoloji, göz gibi dallara bugün talebin azaldığını dolayısıyla uzmanlık sınavı puanlarının da düştüğünü söylüyor.
Tıpta tercihleri değiştiren nedenlerden biri sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında doktorların artık sabit ücret almaması. Buna göre doktorlar, bir planlama sistemi ile teorik olarak yaptıkları iş kadar para kazanıyorlar. Bu sistemde en üst düzey geliri dermatoloji, patoloji, nöroloji ve fizik tedavi alıyor. Cerrahi gibi dallar ise çok daha düşük kazanıyor. Bu durum yeni mezun hekimleri uzmanlık için çalışma şartları nispeten kolay ve geliri daha yüksek dallara itiyor. Bunlar başta fizik tedavi, dermatoloji, göz, nöroloji, kulak burun boğaz gibi branşlar. Genel cerrahi, kadın doğum, kalp damar cerrahisi ise artık eskisi kadar popüler değil.
Hangi bölümlerde ihtiyaç olacak? 9 Eylül Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Tülay Canda, gelecekte ihtiyaç duyulacak meslek gruplarını doku ve organ transplantasyonu, organ koruyucu cerrahi, laporoskopik cerrahi, robotik cerrahi, moleküler genetik ve bireye özgü tedavi gibi alanları olarak sıralıyor.
Prof. Dr. Bozkurt ise cerrahi alanda hekime ihtiyaç duyulduğundan cerrahi asistan diye bir yeni kadro oluşturulması için YÖK ve Sağlık Bakanlığı ile görüşme halinde olduklarını belirtiyor. Burada amaç uzmanlık öğrencisi hekimlerin yapacağı bir grup işi iyi eğitilmiş bir grup yardımcı sağlık personeli ile paylaşmak.
Motive olmak önemli Prof. Dr. Selçuk Erez, Tıp’ta okumak ve sağlık sektöründe kariyer yapmak isteyenlerin öncelikle bu konuda motive olmaları gerektiğini söylüyor. Bu motivasyonun kaynağı para da olabilir, örnek aldığı ve herkesin çok sevdiği bir doktor akraba da olabilir. Erez, motivasyon için verdiği bir örnekte, kendi sınıflarında iğne yaparken bayılan ve ‘Bundan doktor olmaz’ denilen bir kişinin bugün ABD’de önemli bir beyin cerrahı olduğu anlatıyor.