Sıkça İngilizce kullananların bile pek karşılarına çıkan bir kelime olmadığı için önce anlamı ve telaffuzuyla başlayalım. Endeavor, her ne kadar sözlükte tek kelime karşılığı ‘emek/çaba’ olarak geçse de, ‘bir hedefe ulaşmak için gösterilen yoğun ve uzun süreli efor’ gibi çok uzun bir şekilde anlatılması gereken bir kelime. Kısaca bir girişimcinin çıktığı yolculuğu da tarif ediyor diyebiliriz. Telaffuzu da ‘endevır’, yani ‘endiivır’ ya da ‘endeyvır’ değil.
Endeavor, girişimcilerin serüvenlerindeki en önemli destekçilerinden biri olan global bir STK ve Türkiye’deki ofisi de dünyanın en etkin ofislerinden biri. Benim de üç yıldır gönüllü olarak destek olmaktan mutluluk duyduğum dernek Türkiye’deki 10. yılını kutladı. Bazı istatistikler şöyle:
- 10 yılda 54 şirket ülke seçim panelini geçerek Endeavor girişimcisi ünvanını aldı
- Endeavor girişimcisi olarak seçilen şirketlerden yatırım alan ya da çıkış yapan 25’i $1.5 milyar dolardan fazla değer yarattı
- Bu girişimler 91 ülkeye satış yapıyorlar ve 22 ülkede ofis açtılar
Dernek sadece seçilen şirketlere değil, süreç boyunca bir çok girişimciye mentorluk, Türkiye’de (ve global ağıyla dünyada) çok saygın bir network, finansmana ulaşma konusunda rehberlik sağlıyor. En çok takdir ettiğim yönlerinden biri bunu sadece İstanbul’da değil Türkiye’nin diğer şehirlerinde de yapmaya çalışıyorlar. CaseCampus programıyla geleceğin girişimcileri üniversite öğrencilerine de ilham veriyorlar. En son Haziran’da Endeavor girişimcisi seçilen iki şirket ise Saha BT ve Evidea. Önümüzdeki dönemde derneğin en büyük hedefi global ölçekte başarılı olan Türk girişimci hikayeleri yaratılmasına destek olmak.
GELİŞEN PAZARLARDAN ÇIKAN DERSLER
Endeavor’ın diğer ülkelerde seçtiği girişimlere de baktım, Latin Amerika’dan bazı örnekler şöyle:
Brezilya:
- GoCase isimli bir cep telefonu ve aksesuvarları firması (sadece ülke pazarının 774 milyon dolar olduğunu söylüyorlar, şu anda 120 ülkede satıyorlarmış).
- Sempre Sementes hayvancılığın en önemli girdisi olan mısır yetiştiriciliğinde verim artırıcı bir teknolojiye sahip ve mısır tohumu sağlıyor.
Şili:
- Servi-All: Madenlere yazılım, donanım ve hizmet sunan bir firma
Ekvador:
- Location World: Bağlı-araba platformları için IoT çözümleri sunan bir firma
- Pacari: 5 yıldır dünyanın en iyi çikolatası ödülünü alan organik çikolata markası
Bu örneklere baktığımızda bir kaç gözlem yapmak mümkün:
1- Brezilya gibi yerel pazarın büyük olduğu ülkelerde, özellikle B2C için, o pazarda satış yapmak bile yeterli olabilir, belki daha sonra uluslararası açılım gelebilir. Türkiye’de Endeavor girişimi olan yemeksepeti ve Bay Döner de buna örnek. Amerikan şirketleri bu konuda büyük avantaja sahip tabii.
2- Ülkenin güçlü olduğu sektörlerden çıkan girişimlerin başarı şansı daha yüksek, Şili maden ve Ekvator çikolata örneği gibi. Mısır tohumu şirketi için hem büyük yerel pazar hem de Brezilya’nın hayvancılıktaki global liderliği söz konusu. Türkiye için mesela turizm aslında uygun bir alan ama global vizyona sahip fazla girişim yok sanırım.
3- Ekvador’da IoT çözümü sunuyorsanız büyümek için yurtdışına açılmanız şart, yerel pazarın limitleri dolayısıyla. İsrail’den çıkan teknoloji şirketleri bu handikapı avantaja çevirme konusunda en güzel örnek. Türkiye’de de erken başarı yakalayan B2B yazılım şirketleri de benzer kategoride, Endeavor’da da bir çok örneği var, bir çoğu yurtdışı operasyonlarını başlatmış durumda, Peoplise ya da Alegra Dijital gibi. Tabii uluslararası pazarda rekabetçi olacak bir inovasyona ve satış kanallarını oluşturabilmeye ihtiyaç var.
Endeavor Türkiye yöneticisi Didem Altop özellikle girişimcilerin ekosisteme geri değer eklemesini, tecrübelendikçe diğer girişimcilere mentorluk yapmasını, ve rol model olacak yeni nesil hayırseverler olmalarını çok kıymetli buluyor.
Girişimciler kendi ‘endeavor’larında başarıya ulaşmak için Endeavor’ın kapısını çalmayı ihmal etmesinler.