Kazandığımızdan fazlası cebimizden çıkmasın diye genelde harcamalarımızı kısma yola gidiyoruz. Örneğin bu ay sinemaya, tiyatroya gitmeyeyim veya marketten her zaman aldığım markayı değil de daha ucuz olanı tercih edeyim gibi yollara başvuruyoruz. Ayın sonunda baktığınızda cüzi de olsa bu tip küçük ekonomik tedbirlerin mutlaka faydasını görürüz.
Fakat bir de kelebek etkisi denen bi’şey var. Bunu hiç yaşadınız mı?
Biraz daha açmak gerekirse bu ay yapmış olduğum tasarruflarla 70 TL kâr ettim dersiniz ama bir de bakmışsınız ki o para, evde bozulan musluğun değişimine gitmiş. Bu normal bir ekonomi döngüsüdür. Ay içerisinde hem eksiye düşmemek hem de böyle küçük sürprizlere gereğinden fazla üzülmemek için yapılması gereken en iyi şey, ek iş yapmak.
Çalıştığımız yerin mesai saatleri dışında, yani, evde olacağınız zamanları çalışarak paraya çevirebilirseniz. Bu sayede tatile, maça, sinemaya, tiyatroya gitmek gibi kişisel zevklerinize de bir bütçe hazırlamış olursunuz.
Hiç mi dinlenemeyeceğim diyebilirsiniz elbette ancak hobilerinizi kazanca çevirebilirsiniz. Örneğin harika pastalar yapabiliyorsanız veya fotoğraf çekebiliyorsanız ya da tamirat benden sorulur diyorsanız veya bahçe işleriyle uğraşmayı seviyorsanız tüm bu hobileriniz size gelir sağlayabilir. Böylece keyifli geçirdiğiniz zamanların hem manevi hem de maddi katkısı olur.
Bu tamamen sizin tercihiniz olmakla birlikte doğru bir programlamayla hem mesaili işinize hem ek işinize hem kendinize hem de sevdiklerinize zaman ayırabilirsiniz. Siz yeter ki isteyin. Ne demişler, zamandan bol ne var?