Şirketler özüne dönecek

2dk okuma

Dijital çağda şirketler özellikle rekabetçi olmadıkları satın alma, muhasebe gibi alanlarda maliyetleri azaltmak için stratejik işbirliğine gidiyor. Böylece, firmalar asli görevlerine odaklanarak diğer işleri uzmanlarına bırakıyor. CDO Turkey İcra Kurulu Başkanı ve Danışman Bülent Kutlu, bu dijital ekosistemleri kurabilen firmaların ayakta kalabileceğini düşünüyor.

Haberin Devamı

İçinde bulunduğumuz dijital çağ, şirketlerin birbirleriyle daha çok işbirliği yapmalarına olanak veriyor. Dolayısıyla, özellikle ABD ve Avrupa’da firmalar son zamanlarda rekabetçi olmadıkları, maliyetleri indirebilecekleri, tekrarlayan işlerde ortak stratejiler geliştirmeye başladılar. Söz konusu işler, insan kaynakları, muhasebe, satın alma, bazı operasyonel lojistik hareketler gibi hemen hemen tüm firmalarda aynı şekilde yapılan, şirketlerin ana faaliyeti olmayan alanlarda oluyor. En son geçtiğimiz hafta içinde süpermarket grupları Fransız Carrefour ve İngiliz Tesco’nun küresel satın alımlar konusunda uzun vadeli bir stratejik ortaklık kuracakları açıklandı. Maliyetleri düşürmek, tedarikçilerden daha iyi fiyat almak için kurulan ittifak, küresel tedarikçilerle olan stratejik ilişkiyi, kendi marka ürünlerinin müşterek satın alımını ve yeniden satış olmayan malları kapsayacak.

Konu hakkında sohbet ettiğimiz CDO Turkey İcra Kurulu Başkanı ve Danışman Bülent Kutlu, bunun bir dijital ekosistem olduğunu belirtiyor. Kurumların bu işbirlikleri sayesinde maliyetleri düşürebildiklerini belirten Kutlu, bu ortaklıklarda şirketlerin kendi asli olmadıkları işleri dijital ekosistemler üzerinden işbirliği yaparak başka şirketlere devrettiklerini söylüyor. Kutlu, dijital ekosistemde işbirliği yapmanın mantığını şöyle açıklıyor, “Firmalar, asli görevlerini geliştirip daha fazla müşteriye ulaşmaya odaklanırken, satın alma, muhasebe, insan kaynakları gibi diğer işler, bu konularda uzman şirketlere bırakılıyor. Moda şirketiyse yeni trendleri bulmaya, tasarımlara yoğunlaşıyor, teknoloji firmasıysa yeni bir akıllı telefonu nasıl geliştireceğine odaklanıyor. Diğer işleri o konuda uzman şirketlere bırakıyor. Ve bunu yaparken kendileri gibi diğer şirketlerle işbirliği yapıp maliyetler azaltılıyor.” Bunun yanında, firmalar inovasyon ve Ar-Ge maliyetlerini azaltmak için de işbirliğine gidebiliyorlar. Örneğin, Türkiye’de Turkcell ve Siemens, enerji verimliliğini artırmaya yönelik dijital servis çözümlerini birlikte sunmak amacıyla iş birliği yaptılar. Bir örnek de ABD’den. Otomobil firmaları Ford ve Volkswagen, ticari araçların da bulunduğu ortak projeler geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarında işbirliği planladıklarını duyurdular.

UZMANLIKLAR GELİŞİYOR
Dijital ekosistemlerin kurulmasıyla beraber çalışanların da durumunun değişeceğini belirten Kutlu, şirketlerin bünyesinde bu alanları takip eden kontrol ekiplerinin bulunacağını ancak bu kişilerin söz konusu uzmanlaşan şirketlerde çalışacaklarını söylüyor. Yani, bu sistemde şirketler departmanlarını küçültüyorlar, o departmanda çalışan personel ise bu konuda uzman diğer şirketlere transfer oluyorlar. Böylece, çalışanların belli bir alandaki uzmanlığı da gelişiyor. Uzman şirketler ise bu şekilde hizmet verdikleri şirketlerin sayısı arttıkça büyüyerek istihdam ettiği kişi sayısını arttırıyor. Kutlu’ya göre gelecekte nihai olarak sistemler tek bir alana yönelirken diğer departmanlar şirketlerin dışına çıkacak. Firmaların çalışanlarının bu uzmanlık şirketlerine kaymasıyla şirketlerin yeni organizasyon yapısı da buna göre değişecek.
Aslında, dijital ekosistemin zaten doğal olarak gelişen örnekleri de olduğunu belirten Kutlu, bunun için lojistik sektörünü işaret ediyor. Öyle ki, şirketlerin kendilerine ait lojistik bölümleri bulunmuyor ve ürünlerinin dağıtımı için lojistik ve kargo firmalarından hizmet alıyorlar. Çünkü, lojistik firmaları bu konuda uzman. Eğer, firmaların kendilerine ait bir dağıtım ağı olsaydı, bu firmalar için çok daha maliyetli olurdu.

Önümüzdeki yıllarda dijital ekosistemler kurabilen firmaların hayatta kalabileceğini düşünen Kutlu, ayrıca dijital ekosistemin merkezindeki şirketlerde çalışmanın da çok değerli bir hale geleceğini belirtiyor. Türkiye’de bu kültürün henüz yerleşmediğini söyleyen Kutlu, olanların da genelde yabancı merkezli şirketler olduğunu aktarıyor. Ancak, Kutlu’ya göre dünya ile rekabet için Türk şirketlerinin de bu vizyonu kazanması gerekiyor ve bu konuda insan kaynaklarının liderlik etmesi çok önemli.

Haberle ilgili daha fazlası: