Sanayi devrimi sırasında uygulamaya geçen günlük 8 saat çalışma kuralı, günümüzde artık sorgulanmaya başladı. Bu uygulamanın verimliliği olumsuz yönde etkilediği ve artık farklı çalışma prensiplerinin belirlenmesi gerektiğini savunanların sayısı giderek artıyor. Öte yandan, yoğun çalışanlar öğle yemeklerini bile atıştırmalarla geçiştirip, 1 saatlik arayı çalışarak değerlendirmek zorunda kalıyorlar.
Travis Bradberry’nin LinkedIn’de bu konuyla ilgili yazdığı bir makaleye göre, bilişim şirketi Draugiem, geliştirdiği bir bilgisayar uygulamasını kullanarak çalışanların iş yapış alışkanlıklarını ve bu alışkanlıkların verimliliğe etkisini ölçen bir araştırma yapmış. Bu araştırmadan çıkan en önemli sonuçlardan biri ise çalışılan zamanın uzunluğunun verimliliği etkilemediği olmuş. Verimliliği asıl etkiyen faktörün günün planlanması ile ilgili olduğu ortaya çıkmış. Çalışma saatleri içinde kısa aralar verenlerin ise hiç ara vermeden çalışanlara göre daha verimli çalıştığı belirlenmiş.
Araştırmalara göre en ideal iş yapış şekli 52 dakika çalışmak ve 17 dakika dinlenmek. Buna uyabilen kişiler işine rahatlıkla odaklanabiliyor. Ancak, aralarda beyninizi meşgul eden şeylerle uğraşmak yerine gerçekten dinlendirmek gerekiyor.
Günü saatlik planlamak
Çalışanlar genelde iş programlarını günlük, haftalık olarak planlarlar. Oysa saatlik planlamalar daha efektif oluyor. Günü birer saatlik parçalara bölmek, ver her saat sonunda ara vermek çalışanlara ritim de sağlıyor.
Saatlik çalışmaya uyun
Saatlik plan yapan bir çalışanın bu 1 saatte gerçekten işine iyi odaklanması gerekiyor. Bu süre içinde dikkati dağılıp Facebook’da gezerse saatlik plan yapmanın da hiç anlamı kalmaz.
Araları iyi değerlendirin
İşine ara verip dinlenen çalışanlardan, kendini işten tamamen koparabilenlerle kopamayanlar arasında büyük fark var. İşi unutup kafasını boşaltabilenler, diğerlerine göre daha verimli. Bunun için de, bilgisayardan ya da telefondan uzaklaşmak gerekiyor.