Önce müşteriyi bulun işinizi sonra kurun

1dk okuma

Global Entrepreneurship and Development Institute’ün 2014 verilerine göre Türkiye girişimcilikte 40. sırada yer alıyor. Fakat son dönemde özellikle yeni neslin kurumsal hayatta çalışmaktansa kendi işini kurmak istemesi ile girişimcilerin sayısı artacağa benziyor. Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü İhsan Elgin’in iş kuracaklara en önemli tavsiyesi, ‘işi kurmadan önce müşterileri bulmaları ve bu işe olan ihtiyacı test etmeleri.’

Haberin Devamı

Ülkelerin girişimcilik ekosistem durumu ve gelişimlerinin ne aşamada olduğunu gösteren Global Entrepreneurship and Development Institute’nin (GEDI) 2014 verilerine göre Türkiye girişimcilik anlamında 121 ülke arasında 40. sırada yer alıyor. Bu da G20 ülkesi olan Türkiye’nin bu alanda kat etmesi gereken uzun bir yolu olduğunu gösteriyor.

Türkler aslında girişimci bir ruha sahip ama bugüne kadar da Türkiye’den çıkmış uluslararası anlamda geniş kitlelere ulaşmış girişimler yok. Başarıya ulaşmak için içimizde girişimcilik ruhunu, daha sürdürülebilir ve planlı bir şekilde ortaya çıkarmak ve yönetebilmek gerekiyor.

Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü İhsan Elgin, son yıllarda girişimcilik kelimesinin çok yaygın bir şekilde kullanılmasına rağmen, Türkiye’ye gelen yabancı ve yerli yatırımcıların yatırım yapabilecekleri girişim sayılarının azlığından şikayet ettiklerini söylüyor: “Fakat pozitif açıdan değerlendirdiğimizde artık yeni neslin kurumsal hayatta çalışmaktan daha çok kendi yapacağı işlerde çalışmak ve kendi girişimlerini hayata geçirmek istemeleri önümüzdeki dönemlerde girişimcilik anlamında bize ümit veriyor.”

Eğlence, eğitim ve sağlık ilk 3’te
Türkiye’de girişimcilik faaliyetleri, etkinlik olarak daha çok e-ticaret ve dijital dünya ile ilgili olsa da kurulan girişim sayısına bakıldığında yoğunluk eğlence, eğitim ve sağlık sektörlerinde.
Çünkü genel olarak girişimci adayları kolay olduğu için bilinen işleri tercih ediyor. Yeni bir fikrin üretimi ve sıcak paranın daha çok döndüğü alanlara kayıyorlar. Eğlence bölgesel olarak gelir durumundan bağımsız olarak toplumun tüketmekten vazgeçmediği alanlardan biri. Ülkenin gelir seviyesinin artması ile yeme, içme ve eğlence sektörünün doğru orantıda geliştiği ve son yıllarda bu alanda birçok başarılı şirketlerin kurulduğu görülüyor.

Hızla büyümeye devam edem eğitim sektörü ise birçok fırsat doğuruyor.

İhtiyacı test edin
İhsan Elgin, bir iş kurarken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlatıyor: “Bir iş kurarken dikkat edilmesi gereken çok önemli iki husus var: İşi kurmadan müşterileri bulmalı ve bu işe olan ihtiyacı test etmeliyiz. Ondan sonra ürünü geliştirmeye ve işi kurmaya girişmeliyiz. Diğer yandan ortaklarımız ya da stratejik işbirliklerimiz arasında işimizin içinde bulunacağı sektörden birileri mutlaka olmalı. Olmadığı takdirde sektörün dinamiklerini anlamak, müşterilere veya tedarikçilere ulaşmak hem uzun sürüyor hem de maliyetli oluyor. Bu da yeni girişimin elinde yeterli olmayan iki kaynak; zaman ve para. Diğer yandan işimizin mühendisliği de kesinlikle ortaklardan biri tarafından yapılmalı. Son dönemde bizlere gelen girişimciler ürünü geliştirecek kişiyi işe alacaklarını belirtiyorlar. İşin temeli olan ürünü maaşlı çalışanın geliştirmesi ya da dış kaynaktan temin edilmesi en riskli karardır. Bu görevi elini taşın altına koyan ortaklardan biri yapmalıdır. Girişimci adayı arkadaşlar daha çok girişkenler. Akıllarında fikirler var ama üretecek mühendislik yeteneğine sahip değiller. Bunu da kendilerine ortak alarak değil, işe çalışan alarak ya da dışarıdan hizmet alarak karşılamayı planlıyorlar. Müşteriye sunduğumuz ana değer teklifimiz, ürünümüz. Ve sürekli gelişim içinde olması gerekiyor. Bu ana sorumluluğu maaaşlı çalışana ya da şirket dışına verdiğimiz zaman her zaman gerektiği hızı ve çalışmayı alamayız. Yeni bir girişimde ürün geliştirme için kısa zamanda yoğun çalışmak gerekir. Müşterinin toleransı yoktur. Bu çalışmayı da ancak bir ortak yapar. Örneğin, yeni bir sağlık takibi telefon uygulaması fikrim varsa girişimci takımın içinde mobil uygulamayı yazabilme yeteneği de olması gerekiyor” diyor.

Başarısız olma fobimiz var
Bir girişim yapılırken en çok yapılan hata müşteri ihtiyaçlarını tam olarak anlamadan daha çok ürün geliştirmeye odaklanmak. Müşteriyi tam olarak anlamadan geliştirilen ürünlerin piyasaya sürüldüğünde, müşteri ihtiyaç ve taleplerine tam olarak cevap vermemesinden dolayı girişimlerin hem zaman hem de para kaybetmelerine ve başarısız olmalarına sebep oluyor. Elgin, “Başarısız olmakla ilgili kültürel bir fobimizin olması da girişimcilerimizin başarısız olmaktan korkmasına ve başarısızlıkla karşılaşmaları durumunda geri adım atmalarına sebep oluyor” diyor. Elgin, girişimcilere şu tavsiyelerde bulunuyor:
- Ürünü geliştirmeye değil işi geliştirmeye odaklanın. Günümüzde başarı, iyi üründen daha çok sürdürülebilir doğru iş modelleri ile geliyor.
- Ortaklar aralarındaki ilişkiyi (roller, sorumluluklar, yetkiler, ayni/nakdi katkılar) işe başlamadan yazılı bir anlaşmaya döksünler.
- Girişimcilerin başarısızlığı, başarısızlık olarak değil neyin çalışmadığını anladıkları bir süreç olarak görmeleri gerekir. Dolayısıyla, girişimciler daha dirayetli, sabırlı ve kararlı olmalılar.

13 girişimciden 13 tavsiye
Network’ünüzü geliştirin: “Tanıştığınız kişileri kaydedin, tavsiyelerini isteyin, ihtiyacınız olmadan network’ünüzü kurmuş olun.” (Clare Dreyer)
Odaklanın: “Bir alana odaklanın. Ve bu küçük alanda bir uzman olun. Açgözlü olmayın.” (George Shepherd)
Başarısız da olacaksınız: “Başarısızlıklara bakın. Bu sayede başarılı olmayı öğreneceksiniz. Doğrusunu yapmak için çok zamanınız olacak, yolunuza devam edin.” (Graham Phoenix)
İşinize tutkuyla bağlanın: “Neye tutkunuz olduğunu bulun ve üzerine gidin. Girişimcilik serüveninizde tutkunuz sizi yönlendirecektir.” (Katerina Gasset)
Kendi cüzdanınızı düşünmeyin (1): “‘Hayatımı nasıl yaşarım, nasıl para kazanırım’ diye düşünmek yerine ‘İnsanların hayatına nasıl değer katarım, nasıl bir farklılık yaratım’ diye bakın.” (Rena Hedeman)
Başarılı girişimcilerin mentorları ve koçları vardır: “Etrafınızı mentorlarla çevirin. İş hayatında durgun bir noktaya geldiğinizde, onların hataları ve başarılarından alacağınız tavsiyelerle işinizi geliştirebilir, büyütebilirsiniz.” (Thalej Vasishta)
Kendi cüzdanınızı düşünmeyin (2): “İşinizi ‘Müşterilerimin yaptıkları işte daha başarılı olmaları için onlara nasıl yardımcı olabilirim’ seviyesine taşıyın. Bir blog, bir bülten yazın, bir video çekin ve sizden neye ihtiyaç duyduklarını öğrenin. Kendinizinki yerine bir başkasının kabı nasıl doldurulur noktasına gelin.” (Susan Garrett)
Liderler hizmetleriyle diğerlerini yönetir: “Ellerinizin kirlenmesinden korkmayın ve durumunuzun gerçekliğini görmezden gelmeyin. Daima başkalarını eleştirmeden önce kendinize dürüst olun. Eğer kendinizi dürüstçe yönetemezseniz, diğerlerini de etkin bir şekilde yönetemezsiniz.” (Jason M. Aubrey)
Her şeyin kusursuz olmasını beklemeyin: İlk adımınızı atmadan öcne herşeyin mükemmel olmasını beklemeyin. İşe dalın ve işi yaparken öğrenin!” (Chris Beatty)
Bir girişimci olmak yolculuktur, destinasyon değil: “Yolculuğu sevmeyi öğrenin. Hayalinize doğru yavaş adımlarla, tadını çıkararak gidin. Çiçekleri daha sık koklamayı, kuşların şarkılarını dinlemeyi hatırlayın ve korkuyla arkadaş olun. Tekrar söyleyeceğim korku ile arkadaş olun çünkü o sizin sürekli arkadaşınız olacaktır. Bunda yanlış bir şey yok, bir öğretmenimin söylediği gibi korku, ‘büyümeye hazırlanmak’ demek. (Ahava Shira)
Test+Aksiyon=Başarı: “Düzenli olarak küçük ve orta dereceli riskler alın. Sonuçları test edin ve nelerin çalıştığına odaklanın. Aksiyon almak size kendinizi canlı hissettirecektir. Bu kişisel gelişiminizdir.” (Justin Krane)
Sadece beni izleyin: “Size sürekli ‘sen delisin, bu asla işe yaramaz’ diyenleri yok sayın. Ve onlara ‘sadece beni izleyin’ deyin”. (Debra Gould)
Aklınızı daima geliştirin: “Tek bir şey? Öğrenmeyi asla bırakmayın” (James L. Pearson)
Kaynak: http://www.forbes.com

Haberle ilgili daha fazlası: