Ofis tipleri

1dk okuma

İş yerlerinde çeşit çeşit insan var. İstesek de istemesek de onları her gün görüyoruz. Bazıları gerçekten sinir bozucu olabiliyor. Bu insanların canımızı sıkması ve bizi işimizden alıkoymaması için yapılabilecek bazı şeyler var.

Haberin Devamı

Tembel
Ne yaparlar: Bir düşünün, bu insanı gerçekten çalışırken gördünüz mü hiç? Bazıları vardır, çalışır gibi görünür ama aslında hiçbir şey yapmaz. Veya çalışır görünmek için bile uğraşmaz. Yaptıkları tek şey başkasına yük olmaktır.
Nasıl başa çıkılır: Bu kişiyle direkt olarak beraber çalışıyorsanız ve işleri sürekli geciktiriyorsa önce birkaç kanıt bulmaya çalışın. İşle ilgili gönderdiğiniz e-postalar olabilir. Önce kendisine durumu anlatın, devam ediyorsa yöneticinize devredin.

Dedikoducu
Ne yaparlar: Dedikoducular, doğru ya da yanlış, ofisteki bütün skandalları bir şekilde öğrenir, bunlar için yaşar. Bu tarz insanlarla ilgili en büyük problem her yerde olmalarıdır. Hiç beklemediğiniz bir anda, bir yerde sizi dinlerken bulabilirsiniz onları.
Nasıl başa çıkılır: Yapabileceğiniz en iyi şey onları görmezden gelmek. Ve ne olursa olsun hayatınızla ilgili bilgileri paylaşmamak. Ayrıca söylediği şeyleri de yaymamaya çalışın. İstemeden yanlış bir bilginin yayılmasına neden olmayın.

Kontrol delisi
Ne yaparlar: Bu insanların ayarı yoktur. Bir iş nasıl, ne zaman, kimlerle yapılacak en ince ayrıntısına kadar bilmek, hatta içinde olmak ve yönetmek isterler.
Nasıl başa çıkılır: Kontrol delisi insanlar zaman zaman çok gereksiz işlere ve detaylara da takılabilir. Karşılarına böyle şeyler çıkararak onları oyalayabilir ve asıl işle ilgilenebilirsiniz. Bu insanlarla başa çıkmaya çalışırken sakin olmak en önemli şey. Onlarla kibarca ve yavaş bir şekilde konuşun. Onları gerçekten dinlediğinizi ve anladığınızı gösterirseniz onlar da size karşı daha yumuşak olmaya çalışacaktır.

İçine kapanık
Ne yaparlar: Toplantılarda var mı yok mu belli değil. Herhangi bir şirket etkinliğinde de onu görmediniz. Üstelik kimseye fark ettirmeden ortadan kaybolmakta da çok iyi. Bu insanlarla iletişim kurmak, onları konuşturmak da çok zor.
Nasıl başa çıkılır: Bu insanları asosyal, utangaç şeklinde etiketlemek çok kolaydır. Ama aslında sadece içine kapanıktır. Onların da toplantılarda anlatabilecekleri fikirleri mutlaka vardır. Ama bunları herkesin içinde değil, toplantı sonunda söylemeyi tercih ederler. Konuşmaya çekindikleri için bir şey söyleyeceklerse bunun iyi düşünülmüş olmasını isterler ve çok kafa patlatırlar. Akıllarına gelen ilk şeyi söylemezler. Aslında bu insanlardan öğrenilebilecek çok şey vardır.

Hırsız
Ne yaparlar: Bunu cüzdan veya para çalmak olarak düşünmeyelim. Daha küçük hırsızlıklara bakalım. Mesela ofisin dolabında bıraktığınız tatlının yok olması. Veya masanızın üzerinde bıraktığınız küçük defterin yer değiştirmesi...
Nasıl başa çıkılır: İlk iş eşyalarınıza iyi bakmak. Sonra da açık alanda kullandığınız bir şeyse üzerine isminizi yazmak. Dolaba koyduğunuz yiyeceği, içeceği etiketleyin. Olur da iş üstünde yakalarsanız ve aldığı şeyin sizin olduğunu kanıtlarsanız bu onu utandıracaktır.

Fazla neşeli
Ne yaparlar: Pazartesi sabahı en moralsiz, halsiz, yorgun halinizle ofise gelirsiniz. Neşeli arkadaş ise sanki o gün cumaymış gibi neşelidir, mutludur... Pozitif olmak iyi bir şeydir ama fazlası da insanı sıkar, hatta yorucu bile olabilir. “Bu insanın hiç mi kötü günü olmaz?” veya “Hiç mi işi ters gitmez, sinirlenmez?” diye düşünürsünüz. Zaman zaman insan olduğundan bile şüphe duyarsınız.
Nasıl başa çıkılır:
Onları görmezden gelmek seçeneklerden biri. Bir başka yol ise orta yol bulmak. Bu insanların neşesini kendiniz için kullanın. Moraliniz bozuk olduğunda veya canınız sıkıldığında sizi neşelendirmeye çalışır.

Arkadan vuran
Ne yaparlar: Yüzünüze gülüp sizi arkadan vuranlar, ofiste karşılaşılabilecek en kötü karakterlerden biridir. Arkadaşınız gibi davranır, sizle iyi iletişim kurar. Hiç beklemediğiniz anda karşınızda bulabilirsiniz bu insanları. Anında sizi satar.
Nasıl başa çıkılır: En önemlisi bu insanları tespit etmek. Büyük ihtimalle iş işten geçene kadar kimin ne olduğunu anlayamayacaksınız. Ama ortaya çıktığında da ne yazık ki o kişiyi unutmanız mümkün olmayacak. Bundan sonra yapabileceğiniz en iyi şey bu kişiyi kendinizden uzak tutmak.

Fazla paylaşımcı
Ne yaparlar: Dün akşamki randevusu nasıldı, sağlığı ne durumda, aile ilişkileri nasıl... Bu ve bunlar gibi hayatındaki birçok detayı iş arkadaşı ilgilensin veya ilgilenmesin anlatır. Onları için birilerinin kendisini dinleyip dinlememesi de önemli değildir, paylaşmayı sever.
Nasıl başa çıkılır: Eğer üstü değilseniz yapabileceğiniz çok bir şey yok.

Çenesi düşük
Ne yaparlar: Konuşmaktan başka bir şey yapmazlar. Söyleyecek bir şeyleri mutlaka vardır. İşle ilgilenirken bile bir yandan size bir şeyler anlatabilirler. Düşüncelerini kendilerine saklamak gibi bir huyları yoktur.
Nasıl başa çıkılır: Zaman kısıtlaması işe yarayacaktır. 5 dakika içinde önemli bir telefon görüşmem var diyebilirsiniz. Veya “Söyleyeceğini unutma, sana sormak istediğim bir şey vardı”, “Acilen bir yere yetişmem lazım” gibi cümleler de işe yarar. Hiçbiri onu susturmaya yetmezse büyük kulaklıklardan alın ve gün boyu kullanın.

Kahramanlar
Ne yaparlar: Kahramanlar harikadır. Geç saatlere kadar çalışır, muhteşem projeler üretiler. Şirketi daha iyiye götürmek için elerinden geleni yaparlar. Onları sadece izleyerek bile yorulursunuz. Bu işin iyi kısmı. Diğer taraftan fazla iyi oldukları için onu kıskanabilirsiniz. Fakat unutmayın, onların da paylaşmadıkları problemleri vardır.
Nasıl başa çıkılır: Kahramanların da size faydası olabilir. Onları sadece rol model olarak değil, aynı zamanda mentor olarak da görün. Birlikte yemeğe çıkın, tüyolar almaya çalışın.

Anaçlar
Ne yaparlar: Ofisin tamamı yetişkinlerden oluşsa da anaçlar (kadın veya erkek fark etmez) kendilerini herkesten sorumlu hisseder. Problemin içeriği önemli değildir. Sağlık sorunu, aşk acısı veya aileyle ilgili bir problem olabilir. Anaçlar böyle durumlarda size tavsiye veren ilk kişi olur. Yardımını isteseniz de istemeseniz de.
Nasıl başa çıkılır: Çenesi düşükler gibi bunlar da hayatınızın bir parçası olmak ister. Burada iş size kalıyor. Bir yandan onu kabul ettiğinizi, dinlediğinizi göstermeniz gerekirken diğer yandan da hayatınızın merkezine geçmesine izin vermemeniz gerekiyor.

Demirbaş
Ne yaparlar: Muhtemelen şirket kurulduğundan beri burada çalışıyorlar. Bu kişiler her şeyi görüp geçirmiştir. Bunları anlatmaktan da çekinmezler. Uzun vadede, bu insanların neden hala burada çalıştığı merak konusu olabilir. Zamanla karamsarlaşan bu kişiler, işe yeni başlayanların iyimserliğini, umutlarını da yok edebilir. Kendisinden artık geçtiğini anlatarak “Buraya geleceğine başka bir yerde çalışsaydın keşke“ şeklinde cümlelerle moral bozabilirler.
Nasıl başa çıkılır: İşin iyi tarafı şirket hakkında birçok şey bildikleri için bu bilgileri kullanabilirsiniz. Çalıştığınız yerle ilgili merak ettiğiniz her şeyi bu kişilere sorabilirsiniz.

Geleceğe umutla bakan genç
Ne yaparlar: Yeni mezun olmuş, belki de ilk işi olan bu genci görür görmez tanırsınız. Fazla pozitiftir, geleceğe dair planları vardır. Muhtemelen mülakatta ‘kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz’ sorusuna ‘sizin yerinizde’ şeklinde cevap vermeyi düşünmüştür. Bir de dönüp kendinize bakın. Bu şekilde düşünmeyi bırakalı yıllar oldu değil mi? Bu çocuk, size işe ilk başladığınız günleri hatırlatıyor. Fakat o günleri hatırlamak isteyen kim? Bu aşamaya gelmek için çok çalıştınız ve emek harcadınız.
Nasıl başa çıkılır: Yukarıdaki şekilde düşünmeye başladıysanız ‘demirbaş‘ oldunuz demektir. Optimist olmak bazen yorucu oluyor. Birini kanatlarının altına almak, ona yol göstermek için gönüllü değilseniz bırakın kendi ayakları üzerinde durmayı öğrensin.

Kaynak: www.monster.com

Haberle ilgili daha fazlası: