Sosyal medyada geçirdiğimiz süre her geçen gün artıyor. Hayatın üçte birinin işyerinde geçtiği düşünüldüğünde, sosyal medya kullanımı iş hayatını da etkiliyor. Çalışanların iş dışı aktivitelere ayırdığı zaman içerisinde sosyal medyanın payı önemli yer tutuyor. Hatta sadece sosyalleşmek için değil, kimi zaman iş için ihtiyaç duyulan kaynağa erişmek adına da sosyal medya vazgeçilmez oluyor.
AVITA’nın yaptığı araştırma da bu gerçeği orta koyuyor.
Çalışma Hayatı Analizi araştırmasına göre, mesai saatleri içerisinde sosyal medyada geçirilen zaman artıyor. Çalışanların iş dışı aktivitelere ayırdığı ortalama süreye bakıldığında, günlük 3 saatlik bir kayıp dikkat çekiyor. Bu süre içinde en çok zaman harcanan aktiviteler sosyal medya (26 dakika), iş dışı sohbet (21 dakika) ve mesajlaşmalar (19 dakika) olarak öne çıkıyor.
1.210 beyaz ve mavi yakalı çalışanın katılımıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre, çalışanların yüzde 61’inin mesai saatleri içinde sosyal medya kullandığı görülüyor. Bu kullanımın en yoğun olduğu üç ana mecra, katılımcıların yüzde 31’i tarafından mesai saatleri içinde tercih ediliyor. Katılımcılar, günde ortalama 123 dakikalarını Instagram’da geçirirken, bu süre Youtube ve Facebook’ta sırasıyla 45 dakika ve 30 dakika olarak göze çarpıyor.
SOSYAL BAĞLARI GÜÇLENDİRİYOR
Peki neden buna ihtiyaç duyuluyor? Remed Assistance CMO’su Hikmet Nakilcioğlu, “Çalışanların mesai saatleri içinde iş dışı aktivitelere zaman ayırmasının temel nedenleri arasında; stresle başa çıkma, motivasyonu artırma, konsantrasyonu sürdürme ve genel iyi oluş hallerini koruma isteği bulunur. Yoğun iş temposu, değişen iş koşulları ve teknolojinin iş yaşamına entegrasyonu, çalışanların mola anlarında iş dışı aktivitelere yönelmelerine neden olur. Anket sonuçlarına göre; iş dışı sohbetler, mesajlaşmalar ve telefon görüşmeleri gibi aktiviteler, sosyal bağları güçlendirmek ve olumlu bir çalışma atmosferi oluşturmak amacıyla yaygın olarak tercih ediliyor” değerlendirmesini yaptı.
İŞ VERİMİNİ DÜŞÜREBİLİR
“Sosyal medya bağımlılığı kavramı, işyerlerinde verimlilik düşüşünü de beraberinde getiriyor” diyen Nakilcioğlu, şöyle konuştu: “Bu aktivitelerin aşırıya kaçması, iş verimliliğinde düşüşe sebep olabilir. İş yerleri, çalışanların stresle başa çıkma stratejilerini anlamalı, esnek çalışma modelleri sunmalı ve duygu yönetimi konusunda destek sağlamalıdır. Bu sayede, çalışanlar iş ve özel hayat dengesini koruyarak daha sağlıklı ve verimli bir çalışma yaşamı sürebilirler.”
Kadınlar İnstagram’da erkekler Facebook’ta
Araştırma sonuçlarına göre;
Kadınlar Instagram’ı, erkekler ise Facebook’u tercih ediyor.
Z kuşağı Youtube, Pinterest, Linkedin gibi platformlarda daha fazla zaman geçirme eğiliminde.
En üst gelir grubu Instagram’ı, orta gelir grubu ise Facebook ve Youtube’u daha fazla tercih ediyor.
ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ ARTIRILMALI
Çalışanların iyi olma halinin iş ve özel yaşam arasında önemli bir denge yarattığını belirten Nakilcioğlu, “Kendini enerjik, motive ve mutlu hisseden bir çalışanın iş performansı ve yaşam kalitesi olumlu yönde etkilenir. Araştırmaya katılanların günde ortalama 8.4 saat çalıştığı göz önüne alındığında, farklı gruplara yönelik incelemeler ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Özellikle A statüsündeki, üniversite mezunu ve küçük ölçekli işyerlerinde çalışanların daha az, finans sektöründe, Z kuşağı ve orta sosyal statüde yer alan çalışanların ise daha fazla çalışıyor. Bu da çalışan verimliliğinin demografik faktörlere ve sektörlere bağlı olarak değişebildiğini gösteriyor. Bu gözlemler, çalışanların bireysel ihtiyaçlarına odaklanılması için bir fırsat. Şirketler, çalışan memnuniyetini artırarak, farklı kuşak ve lokasyonlarda bulunan yetenekleri etkili bir şekilde yönetebilir” dedi.