Medeniyet dediğin...

3dk okuma

Sabancı Holding İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Yeşim Özlale Önen, Los Angeles’taki SHRM (Society for Human Resource Management) Konferansı’nda öne çıkan üç trendi saydı. İlk sırada ‘medeniyet’ olması şaşırtıcıydı. Dönüşen iş dünyası, küçülen küresel ekonomide sürdürülebilir yeteneğin şifresini ‘medeniyet’ ile kırmaya odaklanmış görünüyor. Vahşi rekabette ‘esnetilen’ eşitlik, kapsayıcılık gibi etik değerlerin yeteneklerde güven sorunu yarattığı anlaşıldı. Şimdi ‘medeni şirketler’in çağı mı başlıyor?

Haberin Devamı

Ünlü tarih profesörü ve yazar Yuval Noah Harari, Financial Times’a COVID-19 sonrası dönemle ilgili yazdığı makalesinde, “Her medeniyet barbarlığa üç öğün uzaktadır” sözünü hatırlatıyor. Pandemi yasaklarında en basit mesleklerin nasıl ‘kıymetli’ hale geldiğine vurgu yapıyor. İnsanların ‘sıkıştığında’ hızlıca basitleştiğini ima ediyor. Sabancı Holding İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Yeşim Özlale Önen’i, İstanbul 4 Levent’teki Sabancı Kuleleri’nin 21. katında, toplantı salonunda dinlerken aklımdan Harari’nin medeniyet yorumu geçiyordu. Zira Özlale Önen, yakın zamanda Los Angeles’taki SHRM (Society for Human Resource Management) Konferansı’ndan dönmüştü. 26 bin insan kaynakları profesyonelinin katıldığı konferansta nelerin öne çıktığını sordum? Bu profesyonellerin derdi ve odaklandıkları konular neler?

Yaklaşık bir yıl önce Sabancı’daki görevine başlayan Yeşim Özlale Önen aslında klinik psikoloji mastırı da olan, lisansını psikoloji üzerine yapmış bir uzman. Kendi deyimiyle hayali ‘psikoloji biliminin doğrularını iş dünyasında uygulamak.’ Soruma net yanıt verdi, “Üç trend önümüzdeki dönemde insan kaynakları dünyasının odak noktalarını oluşturuyor” dedi.

Haberin Devamı

Önen’in saydığı ilk trend ‘medeniyet’.

“Nasıl yani” dedim. Medeniyet yeni mi keşfedildi? Elbette değil.

BÜTÜN DEĞERLERİ İFADE EDİYOR

Özlale Önen’in yanıtına göre insan kaynakları dünyası son dönemde şirketlerde zaten çok konuşulan; toplumsal cinsiyet eşitliği, kapsayıcılık, empati, şeffaflık, güven yaratmak, iyi hissettirmek gibi kavramların hepsini medeniyet kelimesinin altında toplamış. Bir çatı anlam yüklenmiş medeniyete.

İyi de şirketler medeni değil miydi? Üç ana trendden birini medeniyet olarak belirlemek bir itiraf sayılabilir mi? Ben böyle yorumladım. Yukarıda alıntıladığım Harari’nin sözünün çağrışım yapması da bu yüzdendi.

Vahşi rekabette değerlerin unutulması, insana yaklaşım biçiminin medeniyetten uzaklaşması; bir şekilde pandeminin de etkisiyle yaşanılan küresel krizin içten içe sorumlusu olarak mı görülüyor? Son üç yıldır bütün CEO araştırmalarında en büyük üç risk faktörü arasında yetenek krizinin görülmesini de bu medeniyetten uzak uygulamalara bağlamak mümkün mü?

Çareyi medeniyette aradıklarına göre yanıtı ‘evet’ olarak yorumlamak yanlış değil. 

Haberin Devamı

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, 2023’te yüzde 3.1 olan küresel ekonomik büyümenin (2021’de yüzde 5.5’ti) bu yıl yüzde 2.9’a gerileyeceğini öngördü. Krizler ilk kez yaşanmıyor ama bu seferkinin bir farkı var: Her krizde ‘tehlike uzaklaşana kadar’ da olsa medeniyetten uzaklaşma esnekliğine başvurabilen iş dünyası, bu kez bunun kendilerini bir sonraki uçuruma daha fazla yaklaştırdığını fark etmiş görünüyor.

Yani şirketler medeniyeti yeni keşfetmedi, ondan uzaklaşmanın faturasının ağır olduğunu keşfetti. Ve bu keşfin başarısının arkasında birçoklarının küçümsediği Z kuşağı var.

Haberin Devamı

Z kuşağı, 80’lerin ‘personel müdürleri’ne medeniyetten uzaklaşmanın faturasını kesti. Şimdi Los Angeles’ta alınan notların, ‘medeni şirketler çağı başlıyor’ şeklinde yorumlanması ne kadar doğru, bunu takip edeceğiz.

Yeşim Özlale Önen

YAPAY ZEKÂ VE DÖNÜŞÜM

Haberin Devamı

Yeşim Özlale Önen’in Los Angeles notlarına devam edelim. İK trendlerinin ikincisi olarak ‘yapay zekâ ile yaşamak’ maddesinin öne çıktığını söyledi Önen. Dedi ki, “Yapay zekâ şirketlerin yüzde 75’inde önümüzdeki beş yıl içinde kullanılmaya başlanacak. İK profesyonellerinin yüzde 72’si bunu çok pozitif bir gelişme olarak nitelendiriyor. Oysa en çok IK’nın rollerine talip yapay zekâ. İK işlerinin yüzde 88’ini yapay zekânın üstlenmesi bekleniyor. Bunun için işverenlere çok iş düşüyor. İnsanları bu dünyaya hızlı dönüştürmemiz lazım. Bunun sistemlerini kurmak IK’da öncelikli gündem.”

Üçüncü trend ise ‘iş yapış şekillerinin değişmesi’. Yani dönüşüm. Önen, “Dünya devi şirketler çalışanlarını ofise çağırmaya başladı. Hibriti tamamen ortadan kaldıranlar var. Şirketlerde karışık bir durum söz konusu. Bu süreç nasıl yönetilmeli sorusunun yanıtları aranıyor” sözleriyle anlattı bu durumu.

Haberin Devamı

ULVİ AMAÇ PEŞİNDEKİ YETENEKLER

26 bin profesyonel bunları öne çıkarmış olabilir. Bir psikolog ve yılların insan kaynakları uzmanı olarak Yeşim Özlale Önen’in ajandasında neler var? Sabancı’da neler yapılacak?

Her zamanki sakin ses tonuyla yanıtladı Önen: “Biz Sabancı’da iki gün ofis, üç gün uzaktan çalışma şeklinde hibrit bir model uyguluyoruz. Performansta bir düşüş yok. Çalışan sirkülasyonunda da artış yok. Esneklik herkese iyi geliyor. Ama yöneticinin çalışanıyla bağ kurması, çalışanın da kültürü özümsemesi zorlaşıyor. Yine de esnek çalışma devam etmeli, aidiyet sorunu da başka yollarla çözülmek zorunda. Biz deneyimlerimizden gördük ki esnek çalışmayı kaldırsaydık genç jenerasyonu çekmemiz daha zor olurdu. Bir de bence önümüzdeki dönemde ‘ulvi amaç’ meselesi çok konuşulacak. Bunu yönetmek kolay değil. Liderlik öne çıkıyor. Liderler için de ‘ego olgunluğu’ gerekiyor. Kendinin farkında olan liderler parlayacak. Kendinin farkında olan lider karşısındaki kişiye kendisini güçlü, yapabilir hissettirecektir. Bunlar benim ajandamda öncelikli konular.”

İŞE ALIRKEN NELERE BAKIYOR?

Yeşim Özlale Önen, Sabancı Topluluğu’nda işe alımlarda iki noktanın öne çıktığını söyledi. Bunlardan biri ‘öğrenme çevikliği’. Aday gelişime, öğrenmeye ne kadar açık ve buna ne kadar yeteneği var? Bu soruların yanıtlarını aradıklarını anlattı Önen.

İkinci nokta ise ‘yatay CV incelemesi’. Nedir bu? Önen şöyle yanıtladı: “Artık CV’ye dikey bakılmıyor. Yatay inceleniyor. Ne kadar çok şey deneyimlediğiyle ilgileniliyor. Çünkü deneyimleri adayla ilgili daha çok şey söylüyor.”

Haberle ilgili daha fazlası: