Koku Kültürü Derneği’nin çalışmalarının ardından koku uzmanlığı artık bir meslek olarak kabul edildi. Konu hakkında konuştuğumuz Bihter Türkan Ergül, koku uzmanlarının kozmetik sektöründe sadece parfüm satış yerlerinde değil kokunun olduğu her yerde çalışabileceğini, iyi bir eğitimle parfümör de olabileceklerini belirtiyor. Parfümörlerin ücretleri yurtdışında 50 bin doları buluyor.
Haberin Devamı
Koku Kültürü Derneği, düzenlediği ‘Koku ve Kültür’ isimli etkinlikle koku uzmanlığının resmen bir meslek olarak kabul edildiğini duyurdu. Konu hakkında görüştüğümüz koku uzmanı Bihter Türkan Ergül, Türkiye’deki üç koku uzmanından biri. Kokularla 6 yaşından beri ilgilendiğini belirten Ergül, üniversiteyi psikoloji üzerine okumuş ve kariyerinde önce özel sektörde marka bölümünde çalışmış. Bu sırada koku ile ilgili araştırmalarına hobi olarak devam etmiş. Ancak, plaza hayatının kendisine göre olmadığını anladığında koku üzerine odaklanmaya karar vermiş. Kokunun insanların hayatında çok eski zamanlardan beri önemli bir yeri olduğunu belirten Ergül, “Parfümlerin 200 yıl kadar bir geçmişi var. Ancak, koku ritüelleri dini, dili, mezhebi, cinsiyeti, yaşı olmayan çok daha eski bir şey. Koku en güçlü iletişim araçlarından biri, ayrıca şifada, kozmetikte, günlük hayatta pek çok alanda kullanılıyor. Bunları gördükçe bu konuya odaklanamam gerektiğine karar verdim” diyor.
Ergül, yurtdışında veya Türkiye’de koku uzmanlığı üzerine eğitim veren bir kurum olmadığı için bu konuda bulabildiği tüm kaynakları araştırmış, okumuş. Türkiye’nin ilk ve tek parfümörü Vedat Ozan ve tıp tarihçisi Prof. Dr. Ayten Altıntaş ile tanışarak onlardan eğitim almış. Yıllarca koku üzerine araştırmalar yapan Ergül, üniversitelere ders vermeye, yurtdışına koku kültürü rütüellerini anlatmaya davet edilmiş. Ancak, koku uzmanı olduğuna dair resmi bir belgenin olmaması hep önemli bir sorun olmuş. Buradan hareketle 2017’de Deniz Çelik Başkanlığında Koku Kültür Derneği kurulduktan sonra koku uzmanlığının bir meslek olarak kabul edilmesi için çalışmalara başlanmış. Vedat Ozan, Ayten Altıntaş, Deniz Çelik ve Bihter Türkan Ergül 2018 ağustosta çalıştaya girerek koku ile ilgili doğruları oturtmak adına meslek standartları oluşturmuşlar. Ayrıca, koku uzmanlığı konusunda belge verebilecek bir eğitim merkezi kurmaya karar vermişler. Bir ay önce kurulan bu eğitim merkezinde Koku Uzmanlığı Eğitim ve Sertifikasyon Programı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteklediği bir müfredat da olacak.
İKİ ŞART VAR Amaçlarının kokuyla ilgilenen herkesin önünü açabilmek, bir meslek kazandırmak ve Türkiye’ye değer katabilmek olduğunu belirten Bihter Türkan Ergül, koku uzmanı olmanın sadece iki şartı olduğunu söylüyor. Bunlardan biri burnun iyi koku alması, diğeri ise okuma yazma bilmek. Ergül, dünyada sadece 700 parfümör olduğu bilgisini paylaşırken bu mesleğin koku uzmanlığıyla farkını şöyle açıklıyor, “Parfümörler bir parfümü sıfırdan ihtiyaca göre ya da sırf kendi zevkine göre tasarlar. Sanatçı olarak kabul edilirler. Koku uzmanları ise doğru parfümü alabilmeleri ve doğru seçimleri yapabilmeleri için kullanıcılara, onların taleplerine göre danışmanlık yaparlar. Bu nedenle bu kişilerin farklı koku ürünleri arasındaki farkları çok iyi bilmesi gerekir.” Koku uzmanlarının kozmetik sektöründe sadece parfüm satış yerlerinde değil kokunun olduğu her yerde çalışabileceğini söyleyen Ergül, ayrıca bu konuda yetenekli ve doğru bir eğitim aldıktan sonra koku uzmanlarının parfümör de olabileceklerini aktarıyor. Yurtdışında ünlü markalarda çalışan parfümörlerin ücretleri aylık 50 bin dolara kadar ulaşabiliyor. Bunun yanında Türkiye, zengin bitki örtüsü ile koku alanında çalışmak için çok uygun bir coğrafyaya sahip. Pek çok yabancı ünlü marka Türkiye’deki bitki özütlerinden yararlanarak tasarladığı parfümleri Türkiye pazarında yüksek fiyatlara satıyor. Ergül, bu konuda Türkiye’den daha çok girişimci ve marka çıkması gerektiğine inanıyor.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR Bir eğitim merkezi kurulmasına ihtiyaç duyulmasının nedenlerden biri de bu konuda doğru bilinen yanlışların giderek artması. Ergül bu konuya şöyle değiniyor, “Türkiye’de parfüm almaya gittiğinizde size çok yanlış bilgiler verilebiliyor. Oysa, yüksek ücretli parfümleri satanların bu konuda çok daha donanımlı olması gerekir. Örneğin, teninizin rengine göre size koku öneriyorlar. Ancak, bir parfüm herkesin teninde farklı durur. Çünkü, tenin bir aroması var ve bu her insanda farklı oluyor. Bu aromayı ten rengi belirlemiyor, yeme içme alışkanlıkları, uyku düzeni gibi etkenler belirliyor. Koku denerken arada kahve koklatılması da önemli hatalardan biri. Çünkü, kahvenin yoğun kokusu burnu çok yanıltıyor.” Bu doğru zannedilen yanlışların giderek yaygınlaşmasının markalar açısından da sorun olduğunu düşünen Ergül, “Satış temsilcisi o kokular arasından müşteriye en uymayacak olanı önerdiyse, müşteri o markayı kötü koku olarak hatırlıyor. Oysa, belki de aynı markanın farklı bir kokusunu çok daha fazla sevecek” diyor. Ergül, verecekleri eğitimin ardından koku uzmanlarının sahte parfümle orijinal parfüm arasındaki farkı rahatlıkla ayırabileceğini ekliyor.
OSMANLI ARŞİVLERİNDE KOKU PEŞİNDE Tarihe çok meraklı olduğunu belirten Bihter Türkan Ergül, koku kültürünü Osmanlı arşivlerinde de inceliyor. Bu konuda bir anısını anlatan Ergül, “Osmanlı arşivlerinde bir araştırma yapmak için önce yetkililerden istediğiniz belgeyi talep ediyorsunuz. Heyet onları araştırıyor. Biz de 8 ay boyunca bir belgenin peşinde koştuk. Çünkü belgede amber ismi geçiyor. Amber kokusu Osmanlı döneminde çok kıymetli. En sonunda özel izinle bu belgeyi aldık. Hemen çevirmene gittik. Ancak, 300 yıllık belge amber kokusu yerine Amber isimli bir ağanın beraat belgesi çıktı. Ancak farklı belgelerde amber kokusu hakkında çok muazzam bilgilere ulaştım. Şu anda ise Hitit uygarlığından gülle ilgili araştırmalar yapıyorum.”