Kimler bilirkişi olabilir?

1dk okuma

Ülkemizde tam 40 iş kolunda 35 bin bilirkişi var. Mali müşavirinden avukatına, özel güvenliğinden tekstilcisine pek çok alanda bilirkişilik yapılabiliyor. Bir meslek değil, bir kamu hizmeti ama uzmanlığını konuşturanlar, bu işten ek bir gelir de elde edilebiliyor. Hatta işin içine hazırlanan özel mütalaalar da girince ciddi kazançlar elde edenler de var. 24 Kasım’da değişen Bilirkişilik Kanunu ile artık bilirkişi olmak için o meslekte 5 yıl uzmanlık ve temel bilirkişi eğitimi alma şartı aranacak. Bu sayede bilirkişilik daha kurumsallaşacak.

Haberin Devamı

ÇÖZÜMÜ uzmanlık, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan ve böylece ihtilaflarda uzmanlık konusuna göre adaletin gerçekleşmesine yardımcı olan kişilere bilirkişi deniyor. Her alanda bilirkişi olunabiliyor. Örneğin sahte paranın tespitinden, elektronik kayıt incelenmesine, işçilik alacaklarının hesaplanmasından, iş kazalarında veya trafik kazalarında tarafların kusurunun incelenmesine, hasar tespitinden, bina değer tespitine, kıymetli bir sanat eserinin değerinin tespitinden bir giyim ürününde, otomobilde, elektronik bir cihazda üretim hatasının bulunup bulunmadığına, grafolijiden kamulaştırma alanına kadar hayatın içinde uyuşmazlık doğan ve buna bağlı olarak yargıya intikal eden her alanda bilirkişilik söz konusu olabilir.

35 BİN BİLİRKİŞİ VAR
Günümüzde 40’ı aşan uzmanlık alanında bilirkişi kabulü var. Ancak daha çok parasal konulardaki ihtilafın yoğunluğu dikkate alındığında listelerde mali müşavirler ilk sırada geliyor. Bu meslek grubunu çeşitli gruplardaki mühendisler izliyor. Finans sektöründe çalışan bankacılar, muhasebeciler, maliyeciler, grafologlar, akademisyenler, güvenlik personeli, denetim elemanları, tıp doktorları, eczacılar, psikologlar, pedagoglar, veterinerler, sigorta eksperleri gibi ihtiyaç duyulan alanlardan uzman kişiler bilirkişi listelerine kabul ediliyorlar.
Türkiye’de yaklaşık 35 bin bilirkişi olduğu tahmin ediliyor. İstanbul 12.686 kişi ile ilk sırada bu sayının 1/3 ünü oluşturuyor. Ankara 5.600 kişi, İzmir ise 5.200 kişi ile sıralamada yer alıyor.

5 yıl uzmanlık gerekiyor
TBMM’ce kabul edilerek 24.11.2016 tarih ve 29.898 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ile bilirkişi olmanın şartları değişti. En önemli değişiklik uzmanlık alanlarının 3 yıldan 5 yıla çıkması ve temel bilirkişilik eğitimi alma şartı oldu. Kastedilen eğitim, bilirkişilik nedir, rapor nasıl yazılır, etik değerler nedir gibi temel bilgilere odaklanacak. Bu eğitimi kimin vereceği, hangi sürede ve nasıl verileceğine ilişkin düzenlemeler, ileride yayımlanacak olan yönetmeliklerle netleşecek. Ayrıca yeni yasa uyarınca, bilirkişilik daire başkanlığı, bilirkişilik danışma kurulu ve bilirkişilik bölge kurullarının kurulması da öngörülüyor.

Bilirkişi olmak için;
- İstenen uzmanlık alanlarına göre, halen üç yıl, ancak yeni yasaya göre beş yıl uzman olarak çalıştığını gösteren diploma, sertifika, çalışma ruhsatı, hizmet belgesi gibi belgeleri ile bölge adliye mahkemeleri adalet komisyonlarına başvuru yapılarak bilirkişi listesine kayıt talebinde bulunuluyor.

- Sundukları belgelere göre, yasanın öngördüğü nitelikleri taşıyanlar her yıl aralık ayında yemin ederler ve ocak ayında kesin bilirkişi listeleri ilan ediliyor. Bilirkişiler yemin ederek göreve başlıyorlar.

- Ve bir yıl süre ile Ulusal Yargı Sistemi’ne (UYAP) kayıtlı olarak mahkemelerce bu listelerden dava dosyalarına gerekmesi halinde görevlendirme yapılıyor.

- Dosya kapsamına göre raporlarını hazırlıyorlar. Eksik gördükleri belgeleri mahkeme aracılığı ile talep ediyorlar. Mahkemenin verdiği yetki ve süre doğrultusunda tek başına ve heyet halinde çalışma yaparak raporları mahkemeye sunuyorlar.

BİLİRKİŞİLİK KURUMSALLAŞIYOR
İstanbul Bilirkişiler Derneği Başkanı Yalçın Çakıcı, Bilirkişilik Kanunu’nun Türkiye’de bilirkişilik sisteminin miladı olduğunu, kanun ile bilirkişiliğin bir kurumsal yapı haline geldiğini söylüyor: “Uygulama esaslarını belirleyecek yönetmeliklerin Mayıs 2017 sonuna kadar yayınlanması bekleniyor. Yönetmelikler sonrası UYAP sisteminde hazırlanacak görevlendirme yazılımı ve diğer konular dikkate alındığında yeni yasa en erken Eylül 2017 ayında uygulamaya girecek.Bu süre içinde hazırlanan 2017 yılı listelerindeki bilirkişiler mevcut uygulamaya göre görevlerini sürdüreceklerdir.
Yeni yasa ile bilirkişilerin bilirkişi listesine kabul, görevlendirme, denetim, cezalandırma ve performanslarının ölçülme esasları belirlenecek. Yeni Bilirkişilik Yasası ile bilirkişilerin UYAP sisteminden rastgele seçilmesi ve alabileceği aylık dosya kotası getirilmesi de öngörülüyor. Burada amaç, aynı kişiler yerine listeye giren herkese adil ve eşit olarak dosya verilmesini sağlama ve raporların daha kısa sürede hazırlanması” diyor.

NE KADAR KAZANIRLAR?
Bilirkişiler, daire başkanlığı tarafından her yıl belirlenen asgari ücret tarifesine göre gelir elde ediyor. 2016 güncel tarifesi;

a) Sulh hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 165,00 TL
b) İcra hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 165,00 TL
c) Asliye hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 275,00 TL
ç) Aile mahkemelerinde görülen dava ve işler için 220,00 TL
d) İş mahkemelerinde görülen dava ve işler için 220,00 TL
e) Kadastro mahkemelerinde görülen dava ve işler için 220,00 TL
f) Tüketici mahkemelerinde görülen dava ve işler için 165,00 TL
g) Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinde 330,00 TL
ğ) Asliye ticaret ve denizcilik ihtisas mahkemelerinde 330,00 TL,

Çakıcı, mevcut uygulamada Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanmış ve her yıl güncellenen bilirkişi ücret tarifesine göre bilirkişi ücretlerinin ödendiğini ancak bu miktarların kesin oladığını söylüyor: “Hakimler yapılan işin ve sarf edilen mesainin durumuna göre farklı ücretler takdir edebilir. Öte yandan bilirkişin raporunu hazırlama konusunda kesin bir süre verilemez. Öyle dosyalar olur ki bir hafta on gün dosyaya zaman ayırarak, hatta tarafların defter ve diğer delillerini yerinde incelemek suretiyle dosya kapsamında kanaat oluşturmak amacıyla çalışabilir. Ancak en kolay bir dosyanın dahi incelemesine bir-iki günden az bir zaman ayrılması söz konusu olamaz.”

Bir rapor 3-4 gün sürüyor
İşçi ve işveren alacakları, sendikal uyuşmazlıklar, iş kazalarına bağlı maddi tazminatlar, SGK uyuşmazlıkların alanlarında bilirkişilik yapan avukat Hasan Erdem, “Dosyanın içeriğine sunulan delillere ve talep konusu alacakların türüne göre bir dosyanın raporunun düzenlenmesi 3-4 saatten az olmamak üzere, 3-4 güne kadar da sürebiliyor. İş Mahkemeleri’nde 2016 yılı için takriben 300 TL brüt dosya ücreti takdir edilmekte olup, bu ücretten gelir vergileri düşülerek net olarak ödeme yapılıyor. Ayrıca dosya tarafların itirazları sonrasında incelenmek üzere yeniden bilirkişilere tevdi edilmekte ve ek rapor düzenlenmesi gerekmekte olup bu durumda genellikle mahkemelerce yeni ücret takdir edilmemektedir” diyor.

200-300 TL için risk alınmaz
Kendisi de bir dönem bilirkişilik yapan ama herkes bilirkişi olduğu için ve kalite düştüğü için kendisi gibi birçok akademisyenin bilirkişilikten çekildiğini söyleyen Prof. Dr. Erdem Özdemir: “Bilirkişiliğe esasen ülkemizde uzun yıllardır geniş bir biçimde başvuruluyordu. Hatta hakimlerin belki gereğinden fazla şekilde bilirkişiye dosyayı gönderdiği, aslında kendilerinin çözmeleri gereken konuları dahi bilirkişiye havale ettikleri görülüyordu. Bilirkişilerin de zaman zaman yetki sınırlarını aşarak, adeta hakim gibi hukuki uyuşmazlık konusunda görüş bildirdikleri raporları görüyorduk. Bu durum haklı olarak tepki çekiyordu. En sonunda da doğrudan bilirkişiler ile ilgili 6754 sayılı kanun çıkarıldı. Bilirkişilik kurumsallaştırılıyor ve bir çok noktası kontrol altına almak isteniyor. Ancak, bunun başarılı olabileceğini sanmıyorum, çünkü temel yaklaşım hatalı. Nitekim, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmanın cezası “üç yıldan 7 yıla” şeklinde değiştirildi. Gerçeğe aykırı rapor ne demek? Raporlarda çok sık görülen teknik hatalar bu kapsamda olacak mı? Hukuk alanında “objektif bir gerçek” olabilir mi? Bunlar gri alanlar. Ancak ortaya çıkan tabloda, 200-300 TL’lik bir ücret için bilirkişi böyle bir risk almak istemeyecek.” 

Özel mütalaa da fiyat artıyor
Ağırlıklı olarak Borsa İstanbul, Forex, vergi, hile ve yolsuzluk (hileli iflas), bankacılık gibi alanlarda bilirkişilik yapan finansal yönetim danışmanı İbrahim Can, ayda 10’un üzerinde dosya aldığını, kendisine genelde çözülememiş dosyalar geldiği söylüyor. Bilirkişilik de devletten alınan ücretin yanı sıra özel mütalaa denilen özel sektöre yönelik sunulacak raporlama ve danışmanlık hizmetlerinden de ortalama 10 bin TL ücret aldığını söyleyen Can, “Karşı taraf yabancı ise, hem finans İngilizcesi yeminli adli tercümanlık yapacaksam, hem vergi davası ise mali müşavir olarak, hem uzman mütalaası yazılacak ise yapılacak işler arttığı için elbette yaratılan değere bağlı olarak tutar da artar” diyor.

Haberle ilgili daha fazlası: