Türkiye’de çalışanların yıllık izinlerinin ne kadarını kullandıklarına dair bir araştırma yok. Fakat Türkiye’de pek çok çalışan ekonomik sorunlar yüzünden ve iş yerlerinden izin alamadıkları için tatil yapamıyorlar. Bu da öncelikle çalışma motivasyonunu etkiliyor. Yoğun çalışan, uzun süre tatil yapamayan ve dinlenemeyen kişiler de tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kalıyor. Günümüzde tükenmişlik sendromunun oldukça sık görüldüğünü söyleyen psikolog Ayşegül Horozoğlu, “Kişi tükenmişlik sendromu içinde sürekli gergin oluyor ve kendisini mutsuz hissediyor. Duygusal açıdan tükendiğini ve kimseye bir şey veremeyeceğini düşünüyor. Bu durum yorgunluktan tamamen farklı çünkü uyuyarak ya da dinlenerek gerginlik ve mutsuzluktan kurtulamıyor. En iyi çözüm, tatil dışında yaşamın her evresinde kişinin kendine nitelikli zaman ayırmasıdır. Nitelikli zamanla anlatmak istediğim; stresli iş ve yaşam koşullarının, ağır çalışma temposunun içinde, kişi kendisine her gün en az yarım saat zaman ayırmalı” diyor.
VERİMLİ BİR TATİL İÇİN ÖNERİLER
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurumsal Gelişim Merkezi Yöneticisi Psikolog Ayşegül Horozoğlu, verimli tatil için önerilerini şöyle sıralıyor:
- Tatilleri mümkün olduğunca erken planlamakta fayda var. Erken planlanmış bir tatil, hem tam olarak nasıl bir tatil yapmayı istiyorsak bunu ayarlamak için yeterli zaman demektir, hem de maliyetlerin daha düşük olması anlamına gelmektedir. Erken rezervasyonlarda hem ulaşım hem konaklama için daha az para öderiz. Bunun dışında planlamamızı erken yaptığımız için hemen tatil öncesi apar topar bir seçim ve planlama yapma stresini yaşamayız.
- Tam olarak dinlenmiş, uzaklaşmış olmak için tatilimizi mümkün olduğunca en az 10 gün, ideali 15 gün kesintisiz kullanabilmek. 10 günden az yapılan tatillerde tam dinlenemeden, hele bir de uzak bir yerlere gidildiyse yol yorgunluğu ve yolda geçen süre ile tam rahatlayamıyoruz.
LAPTOPLA İŞ YAPMAK TATİLİN AMACINA TERS
- Tatilin amacı rahatlamak olduğundan kişi, kendisini strese sokacak her şeyden uzakta durmalı. İşle ilgili telefonların gelmemesini sağlamalı, mümkünse yerine cevap verebilecek birini görevlendirmeli, tatilde olduğu bilgisini herkese iletmeli, sadece çok acil durumlar için belli zamanlarda iletişime geçmelidir…
Tatilde çalan telefonlar ya da laptop ile iş yapıyor olmak, tatilin amacından çok uzak. Tatil işten sadece bedenen uzaklaşmak değil, zihnen ve ruhen de uzaklaşmak demektir. Çok acil durumlar dışında aranmamakta fayda var. Eğer iş tanımı gereği çok iletişimde olunması gerekiyorsa, günün belli saatleri telefon ile konuşmaya ayrılabilir. Bunun yanı sıra tatile çıkmadan önce, işleri yarım bırakmamakta fayda var.
- Tatil yapmak ve dinlenmek ruh sağlığı için temel bir ihtiyaç. Kişi ruhsal, sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabildiği bir tatil yapabildiğinde ruh sağlığına önemli katkıları oluyor. Tatil motivasyon unsuru. İşe giderken yapamadığımız, vakit ayıramadığımız pek çok şeyi yapabilme fırsatı. Rutinden çıkma, özgürlük, sevdiklerinle daha çok birlikte olma, vakit ayırma, zaman baskısı olmama, rahat giyinme, rahat hareket etme gibi her insanın ihtiyacı olan rahatlama yolu.
UZAĞA GİTMEK DEĞİL RUTİNDEN ÇIKMAK ÖNEMLİ
- Tatil demek illaki bir sürü paralar verip bir yerlere gitmek değildir. Para harcamadan da tatil yapılabilir. Herkes için tatil farklı bir şey ifade eder, herkes farklı uğraşlar ile rahatlayabilir. Önemli olan içinde bulunulan rutinden uzaklaşabilmek ve sevilen, keyif alınan bir şeyler yapabilmek.
- Her kişinin tatile yüklediği anlam kendine özgüdür. Tatil dinlenmenin en güzel aracı ve herkesin ihtiyacı, ancak tüm sıkıntıların çözümü olmadığını da unutmamalıyız bu arada. Yine de tatilin düşüncesi bile sıkıntıların azalmasını sağlıyor. Kişi ruhsal, sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabildiği bir tatil yapabildiğinde ruh sağlığına önemli katkıları oluyor. Yapılan araştırmalarda tatil sonrası, tatil öncesiyle karşılaştırıldığında fiziksel şikayetlerde azalma, uyku kalitesinde artış gözleniyor. Tatilin tükenmişlik sendromu belirtilerinin azalmasına katkıda bulunduğunu gösteren çalışmalar var.