İşe gidebilmek de bir iş

1dk okuma

Eğer metropollerde yaşıyorsanız her sabah uyanmamızla birlikte, iş yerine varabilmek de eve dönebilmek de ayrı bir mesai istiyor. İş yerimiz ile evimiz arasındaki mesafe ne kadar kısa olursa kendimize ve sevdiklerimize ayırdığımız zaman da o kadar uzun olacaktır.

Haberin Devamı

İşe gitmek için ve eve dönmek için geçen zamanı ve yaptıklarımızı bir bir düşününce aslında mesai saatlerimiz uzuyor. Yani siz, 9.00 - 18.00 çalıştığınıza bakmayın. Aslında işe, sabah uyanmamızdan itibaren başlıyoruz. Böylece işe varış saatimize göre kimimiz 6.30’da, kimimiz de 7.00’da mesaiye başlamış oluyoruz. Bu hesaba göre işten çıkımız 18.00 olsa da eve varış zamanımızı da düşünürsek, mesela 19.30’da mesaimizi bitirmiş oluyoruz.  

Bu duruma bir çözüm bulmak mümkün mü? Evet.

Artık yaşadığımız şehirlerin dört bir yanından plazalar yükseliyor. Eskiden iş dünyası, şehrin yalnızca birkaç semtindeyken, bugün her yerinde… Eğer günde 2 - 2,5 saatinizi trafikte harcayanlardansanız evinize en yakın noktada çalışmanızda bireysel ve toplumsal olarak fayda var. Siz, evinizin en yakınındaki iş yerinde çalışırken hem zamandan kazanacaksınız hem de sevdiklerinizle ve kişisel zevklerinizle daha fazla meşgul olabilme şansına sahip olacaksınız. Bu da şehirdeki trafik yoğunluğunun azalmasıyla birlikte, herkesin biraz daha fazla nefes alabilmesi anlamına geliyor. Hatta bundan doğa da kazanacak çünkü belki de yürüyerek veya bisiklet kullanarak varabildiğiniz işiniz sayesinde karbon salınımı azalacaktır.

Haberin Devamı

Artık günümüzdeki en değerli şey zaman! Öyle ki sırf zaman bulamadığımızdan arkadaşlarımızı göremez oluyoruz, daha az uyuyoruz, pratik hazırlanan yemeklerle sağlıksız besleniyoruz, kitap okuyamıyoruz, sosyal, kültürel faaliyetlere katılamıyoruz, kısacası kaliteli bir hayat için vakit bulamıyoruz. Tüm bunları düşünce, evden işe, işten eve gitmek için harcadığımız zamanı kısaltırsak, hayattan keyif aldığımız zamanları uzatmış oluruz öyle değil mi? 

Haberle ilgili daha fazlası: