Dünyada her yıl 17 milyondan fazla insan kalp hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Kalbi en olumsuz etkileyen nedenlerden biri aşırı stres. Araştırmalara göre iş stresi kadınlar ve erkeklerde benzer etkiler yaratıyor. Ancak, alt kademede çalışanlarda bu etkiler daha belirgin.
Haberin Devamı
29 Eylül, son dört senedir Dünya Kalp Günü olarak kabul ediliyor. Dünya Kalp Federasyonu’nun ilk kez 2011’de düzenlediği günün amacı her yıl 17.3 milyon kişinin yaşamını kaybetmesine neden olan kalp hastalıklarına dikkat çekmek. Dünya Kalp Federasyonu üyeleri, tütün kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite yoksunluğu gibi başlıca risk faktörlerinin kalp hastalıklarına neden olduğunu belirtiyor.
Bunların yanında kalbi olumsuz etkileyen bir başka önemli faktör çağımızın hastalığı olarak da kabul edilen stres.
Kalp damarları daralıyor Doç. Dr. Ayhan Olcay, daha önce iş stresi kalp hastalığı ilişkisinin fizyolojik temellerinin çok belirgin olmadığını söylüyor. Bugün ise yoğun stresin kanda artan stres hormonları ve metabolik sendromla ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar yayınlanıyor. Metabolik sendromda şişmanlık, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol beraber görülüyor ve kalp damar hastalıklarını artırıyor. Stresle birlikte, yoğun alkol tüketimi, hareketsizlik ve artan sigara içimi durumu daha da kötüleştiriyor. Yoğun stres ve bunun getirdiği sağlıksız alışkanlıklar nedeni ile kalp damarları daralıyor ve farklı belirtilerle kendini gösterebililiyor.
Yoğun strese maruz kalan çalışanların bel çevreleri artıyor ve kan basınçları yükselmeye başlıyor. Bu durumu fark eden çalışanların artık strese karşı tedbir almaları gerekiyor. Olcay, iş stresinin kadın ve erkek çalışanların üzerinde benzer etkileri olduğunu aktarırken alt kademe çalışanlarda bu etkilerin daha belirgin olduğunu vurguluyor.
Düzenli egzersiz şart Bunun yanında, iş hayatları fazla stresli geçen çalışanlar, bazı tedbirlerle stresi yönetebilecek beceriler geliştirebilirler. Stres altındaki bir kişinin, buna sigara içme, aşırı yemek yeme ve hareketsizlikle cevap vermesi yanlış. Bunun yerine düzenli egzersiz alışkanlığı, duygusal ilişkilerin geliştirilmesi insanların psikolojik durumunu olumlu yapıyor. Bu da stresin kalp üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabiliyor. Bunun yanında, işyerinde değiştirilemeyecek şeyler olduğunu kabul etmek de stresi azaltabilir. Olcay’ın stresi azaltmaya veya kontrol etmeye yarayan diğer önerileri, iş dışındaki yaşantıda e-posta ve işle ilgili telefonları kısıtlamak, yatıştırıcı ilaçlar ve yoğun alkol kullanmak yerine bir psikologdan yardım istemek, düzenli egzersiz yaparak aktif bir hayat yaşamak.
Kimi zaman performansı arttırır Stres genellikle sağlık için riskli olarak algılanıyor. Ancak, Olcay’a göre kısa süreli, kontrol edilen ‘sağlıklı stres’ vücut üzerinde bir uyarılma cevabı oluşturup performansı arttırabiliyor. Stres uzun süre ve yüksek seviyede devam ederse yorgunluk noktasına ulaşılıyor ve tükenme başlıyor. İK uzmanları, stres yönetimini çalışanlarda günlük olarak uygularsa, çalışanlar, tükenme eşiğine gelmeden işe ara verebilir. Sağlıklı stres ise çalışanları enerjik ve konsantre yapar. Bazı insanlar aşırı stres durumunda yüksek performans gösterebilirler. Bu insanlar genelde yaptıkları işte ileri derecede uzmandırlar ve stres senaryosunu tehdit olarak değil zeka ve yeteneklerine karşı bir meydan okuma ve fırsat olarak görürler.
Diğer hastalardan farklı davranıyorlar 1950’lerde Meyer Friedman ve R.H. Rosenman adlı iki kardiyolog koroner kalp hastalığı olan hastaları niteleyen bir davranışlar kümesini tanımladı. Buna A tipi kişilik dendi. Buna göre koroner kalp hastalığına yatkınlık gösteren A tipi kişilikler şu davranışları sergiliyordu: İki şeyi aynı anda yapmak veya düşünmek. Giderek daha çok faaliyeti daha az zamana sıkıştırmak. Başkalarından hızlı konuşmalarını istemek. Bir şeyin iyi olmasını istiyorsan kendin yap sözüne inanma. Konuşurken el kol hareketleri yapma. Sık sık diz oynatma ya da parmak tıkırdatma. Hiçbir zaman geç kalmamaya aşırı önem verme. Hiçbir şey yapmadan oturmakta zorluk çekme. Çocuklarla oynarken bile, her oyunu kazanmak için oynama. Sırada beklemeye zorlandığında ya da çok hızlı hareket ettiğini düşündüğü bir arabanın arkasından giderken gereksiz derecede öfkelenme. Çevreyi ya da güzel şeyleri fark edememe, ilgi göstermeme. Şiddetli tonlamaları olan konuşma örüntüsü ve sık sık müstehcen sözler kullanma. Konuşurken nefes alma, dudak ısırma kafa sallama, yumruk sıkma, masaya vurma. Hızlı göz kırpma ya da tike benzer kaş kaldırma.
A tipi davranışlarda kalp hastalıklarını tetikleyen ana faktörün öfke ve düşmanlık duyguları olduğu kabul edilmekte. Yüksek öfke ve düşmanlık hisleri, kardiyovasküler hastalıklardan ölüm riskini arttırır.