Ne zaman yeni bir teknolojiden bahsedilse milyarlar havada uçuşmaya başlar genellikle. Şu kadar milyar yatırım, bu kadar milyar verimlilik artışı gibi. Artık IoT kısaltmasına alıştığımız nesnelerin internetinde de durum aynen böyle.
Haberin Devamı
2020 yılında birbirine bağlı 50 milyar nesne, yılda 110 milyar euro ek gelir potansiyeli sıkça duyduğumuz rakamlar mesela. Kurumsal yazılım ya da donanım sektöründeyseniz belki bunlar ilginç ya da heyecan verici olabilir ama ortalama bir ‘vatandaş’a pek bir şey ifade ettiğini zannetmiyorum. Çok soyut, uzak ve ilişkilendirilmesi zor rakamlar ve faydalar.
En karmaşık ekonomik kavramları ve olayları son derece yalın ve tatlı bir dille anlatmayı başaran Güngör Uras’ın hikayeleştirmede kullandığı meşhur bir Ayşe Teyze vardır. Biz de IoT teknolojilerinin ve iş uygulamalarının faydasını Türkiye özelinde somutlaştırmak üzere geçtiğimiz aylarda bir çalışma yaptık. Bir ailenin masraf kalemleri içerisinde ne tür tasarruflar sağlanabilir diye araştırdık, TÜİK verilerini kullandık ve bir takım hipotezler geliştirdik. Sonunda da ‘IoT Ayşe Teyze için önemli midir?’ sorusuna cevap aradık.
Örnek olarak çalışmada ele aldığımız harcamalardan ikisine bakalım:
Enerji tüketimi: Bir evin elektrik tüketiminin yüzde 29’unu aydınlatma, yüzde 28’ini de buzdolabı oluşturuyor. Hareket sensörleri ve timer’larla desteklenen akıllı aydınlatma sistemleri, içinde ne tür yiyecek içecek olduğunu anlayabilen buzdolapları ve benzeri ürünler sayesinde elektrik tüketimini yüzde 40 azaltmak mümkün. Daha da önemli enerji kalemi ısınma. Geçen hafta da bahsi geçen Cosa gibi akıllı termostat çözümleriyle doğal gaz faturası yüzde 30’dan fazla azalabiliyor, klimanızın elektrik tüketimi de yüzde 40. Akıllı ev çözümlerinin bu kadar ilgi görmesi sadece oturduğunuz yerden perdeleri indirebilmek değil yani, somut faydalar var. Bu konunun öncülerinden Nest’i Google’ın 3.2 milyar dolara almış olması boşuna değil (rakamın çok yüksek olması doğru mudur o ayrı bir tartışma konusu). Endüstriyel tarımda gördüğümüz IoT çözümleri de evlerde uygulanabilir hale geldi artık. Eğer bahçeniz varsa topraktaki nemi ölçen ve hava durumuna da bakarak sulamayı kontrol eden sistemlerle sulama masrafınızı yüzde 30’dan fazla azaltabilirsiniz örneğin.
Sigorta: Sağlık, kasko, ev vb. derken sigorta önemli bir maliyet kalemi aileler için. Oldukça geleneksel bir sektör olan sigortacılık da teknolojiyi ürünlerini yenileyip rekabetçi olmak için kullanıyor, bu da tüketicinin işine yarıyor. Hareket etme ve spor yapma verilerinizi sizin izninizle kullanan ve sağlıklı bir yaşam süren kişilerin sağlık sigortası primlerini düşüren şirketler var bugün dünyada. Ya da araba kullanma davranışlarınızı takip edip, hız yapmayan, ani fren kullanmayan şoförlerin primlerini düşüren kasko ürünleri. Çok basit başka bir örnekte de akıllı yangın detektörleri ev sigortası maliyetini yüzde 5 azaltabiliyor.
Nihayetinde ortalama hane halkı harcamalarına bakıp tasarruf fırsatlarını topladığımızda aile bütçesine yüzde 7 - yüzde 10 arasında bir iyileşme sağlanabileceğini gördük. Amerika’daki bir araştırma sadece akıllı ev ürünlerinin ortalamada yıllık 1100 dolar tasarruf sağladığını tespit etmiş.
Tabii bir çok varsayım var bu üst seviye yapılan hesaplamada. Rakamların tam ne olduğuna takılmadan ana fikre bakarsak, yeni teknolojilerin bireylere (ve işletmelere) ciddi bir net katkısı olacağı kesin. Zaten teknolojinin bir çok iş alanını ortadan kaldırma riskine karşı geliştirilen önemli argümanlardan birisi de bazı ürün ve hizmetlerin de paralelinde ucuzlayacağı, herkesin erişimine açılacağı ve hatta bedava olabileceği. Örneğin konusundaki en iyi doktor tarafından hastalığınızın fark edilip teşhis konması şu anda bir ayrıcalık olsa da, bağlı cihazlar ve yapay zekanın ilerlemesiyle herkesin eşit olarak ve çok ucuza ulaşabileceği bir imkan haline gelmesi gibi. Yani Ayşe Teyze’nin için rahat edebilir, IoT ev ekonomisine de iyi geliyor.