Çalışanların kurumlara bağlı kalmaları ve çalışmalarına motive bir şekilde devam etmeleri adına farklı yöntemler kullanılıyor. Şirket hisselerini çalışanlarla paylaşmak bunlardan biri. Yurtdışında örneklerine sık rastlanan bu yöntemi Türkiye’de Decathlon da uygulamaya
başladı.
Haberin Devamı
ŞİRKETLER, çalışanlara aidiyet duygusu kazandırabilmek ve kuruma bağlılığını sağlayabilmek adına farklı yöntemler kullanıyor. Spor perakende zinciri Decathlon’un globalde uyguladığı ‘shareholding’ sistemi de bunlardan biri. Bu yıl Decathlon Türkiye’nin de katıldığı sistemde çalışanlara şirket hissesi satın alma opsiyonu sunuluyor. Michel Leclercq tarafından kurulan Decathlon’un hisselerinin yüzde 40’ı bu ailenin elinde. Hisselerin geri kalan kısmının bir bölümü de globaldeki tüm çalışanların satın alabilmesi için ayrılmış durumda.
Decathlon Ülke Müdürü Boumedienne Boualaoui, sistemin amacının çalışanların inandıkları bir projeye yatırım yapmalarına olanak tanımak ve kendilerini kurumun bir parçası olarak görmelerini sağlamak olduğunu açıklıyor. Boualaoui
bunu şöyle bir örnekle açıklıyor: “Bir çalışan kendini sadece o şirketin bir personeli olarak görürse işi bittiğinde odadan çıkıp gider. Kurumuna bağlı ve kendini onun bir parçası olarak gören bir çalışan ise odadan çıkarken ışığı da kapatmayı ihmal etmez”
Uygulamada ayrıca, çalışanların şirkete güvenmelerini sağlamak ve tüm personeli maddi anlamda koruma altına almak da hedefleniyor. Çalışanların sistemle ilgili kafalarına en çok takılan soru kâr oranı olmuş. Boualaoui’nin kapısını çalan kişiler, Decathlon’un büyümeye devam edip edemeyeceğini, potansiyelini sormuşlar. Bunun yanında, eğer hisseler değer kazanırsa karşılığında kendilerinden ne beklendiğini soranlar da olmuş.
Örnekler çok Çalışanlara hisse verilmesi Türkiye’de pek yaygın olmasa da ABD ve Avrupa’da örneklerine sık sık rastlamak mümkün. En son Ekim ayında Twitter CEO’u Jack Dorsey sahibi olduğu hisselerin üçte birini çalışanları ödüllendirmek için kullanılan fona aktaracağını açıklamıştı. Bu da yaklaşık 200 milyon dolara tekabül ediyor. Kablo üreticilerinden Prysmian da çalışan aidiyetini arttırmak amacıyla şirket hisselerinin yüzde 5’ini 2014’te faaliyette bulunduğu tüm ülkelerdeki çalışanlarına satma kararı almıştı. 50 ülke arasından Türkiye, ABD’den sonra en çok hisse alan ülke olmuştu.
Sistem nasıl çalışıyor? Globalde 70.000, Türkiye’de ise 1.000 kişinin istihdam edildiği Decathlon Türkiye’de çalışma süresi 2 ayı dolan herkes hisse satın alabiliyor. Buna yarı zamanlı çalışanlar da dâhil. 1 kişi en az 1 hisse, en çok yıllık brüt maaşının yüzde 25 i kadar hisse satın alabiliyor. Sisteme katılmak isteyen ancak yeterli bütçesi olmayan ya da bütçesi o kadar yettiği için en düşük miktarda hisse alabilenlere kurum destek olabiliyor. Her yıl Ocak ayında Decathlon Grubu’nun globaldeki kâr oranı hesaplanıyor. Örneğin, bu oran yüzde 20 ise ve çalışan 1.000 TL’lik hisse satın aldıysa, 200 TL kazanmış oluyor. Bu para sistemde kalıyor. Çalışanların kazandıkları parayı çekebilmeleri için en az 5 yıl Decathlon’da çalışmaya devam etmeleri gerekiyor. Ancak, evlilik gibi bir koşul olursa çalışanlar 5 yıl beklemeden parayı çekebiliyor.
Çalışan için avantajları - Çalışanların satın aldığı hisseler, şirket globalde büyüdüğü sürece değer kazanıyor. - Şirket hisselerinin değer kazanmasının sadece çalışanların bulunduğu ülkeye bağlı olmaması bir avantaj. Yani, ülke zararda olsa bile grup globalde kârda olduğu için hisseler değer kazanmış oluyor. - Evlenme, ev alma gibi yüksek miktarda toplu para gerektiren durumlarda çalışanlar bu parayı kullanabiliyor.
Çalışanlar için riskleri - Grubun global kârı düşerse hisseler de değer kaybediyor. Bu durumda çalışanlar da para kaybetmiş oluyor. Ancak, ödemeler Euro cinsinden yapılıyor. Yani, Türkiye’de çalışanlar TL cinsinden hisse satın alacaklar ve kendilerine geri ödeme Euro cinsinden yapılacak. Bu noktada TL ve Euro arasındaki kur farkı nedeniyle Türkiye’deki çalışanların para kaybetme riski azalıyor.