Kaos GL Derneği’nin Türkiye’deki LGBTİ (Lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) çalışanlar hakkında yaptığı araştırmaya göre LGBTİ çalışanlar üst düzey pozisyonlarda kendilerine yer bulamıyor, çoğunlukla kendilerini gizlemek zorunda kalıyorlar.
Haberin Devamı
Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı mücadele eden Kaos GL Derneği, her yıl Türkiye’deki LGBTİ (Lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) çalışanların işyerlerindeki durumunu ortaya koyan bir araştırma yapıyor. Çalışma, LGBTİ çalışanların kamu ve özel sektör istihdamındaki durumunu anlamayı ve iş gücüne tam, eşit ve özgür katılımlarının sağlanmasına katkı sunmayı hedefliyor.
2017’de yapılan ankete kamudan 75, özel sektörden ise 166 LGBTİ çalışanı katılmış. Kamuda çalışan katılımcıların çoğu eğitim, sağlık, akademi, sosyal hizmet ve danışmanlık alanından. Rapora göre bu veri LGBTİ bireylerin özellikle bu alanlarda çalıştığını değil, anketin bu alanlara ulaşabildiğini gösteriyor. Katılımcıların meslekleri arasında öğretmenlik, psikolog, öğretim üyeliği, sağlık personeli, sosyal hizmet uzmanı bulunuyor. Özel sektörde çalışıp anketi dolduranlar ise eğitim, bilişim, inşaat/mimarlık, bankacılık/finans, sivil toplum ve gıda sektöründe çalıştıklarını ifade ediyor.
Kamuda çalışanların çoğu mevcut işyerlerinde 1-5 yıl arasında görev yaptıklarını belirtiyor. Araştırmaya göre çalışma süresinin kısa olmasının iki nedeni olabilir. Birincisi LGBTİ çalışanların ayrımcılık ve ifşa riski nedeniyle sık sık işyerini değiştirmek zorunda olması. Diğer neden ise anketin daha genç bir nüfusa erişebilmesi. Bunun yanında özel sektörde de çalışma süreleri çoğunlukla 1-3 yıl arasında kalıyor. Rapora göre bunun sebebi de terfi edememe, huzursuzluk, mobbing, taciz, tehdit gibi yıldırıcı sebeplerden kaynaklanıyor.
ÜST DÜZEY YOK Kamu kurumlarında çalışan katılımcıların hiçbiri üst düzey yönetici pozisyonlarında çalışmıyor. Özel sektörde ise yarısı uzman ve orta düzey yönetici olarak çalışırken 7 kişi üst düzey yönetici.
Kamuda çalışanların yüzde 41’i cinsel kimliklerini sakladıklarını belirtiyor. Yüzde 37’si ise kısmen, yani sadece yakın çalışma arkadaşlarına veya diğer LGBTİ çalışanlara karşı açık olabildiklerini söylüyor. Özel sektörde ise çalışanların yüzde 17’si işyerlerinde tamamen açık olduklarını belirtmiş. Bu oran 2015 ve 2016’da yapılan araştırmalarda sırasıyla yüzde 22 ve yüzde 28’miş. Yani, işyerlerinin giderek muhafazakarlaşması söz konusu. Öte yandan, katılımcıların yüzde 44’ü çalıştıkları yerde kendilerini tamamen gizlediklerini aktarmışlar. Kamuda çalışan 28 kişi sınav, mülakat gibi süreçlerde açık ya da örtülü olarak ayrımcılıkla karşılaştıklarını söylüyor. Çalışanın cinsel yönelimi hakkında araştırma yapılıp bunun üst mercilere bildirilmesi bu ayrımcılıklardan biri.
Özel sektörde çalışanlardan sadece 6’sı ayrımcılıkla karşılaştıklarını belirtirken 77 kişi bu süreçte cinsel kimliklerini gizlediklerini, 40 kişi de cinsel kimliğinin zaten belli olmadığını ifade ediyor. Ayrımcılıkla karşılaştıklarını belirten çalışanlar işe alım sürecinde cinsel kimliklerinin açık ya da örtülü bir şekilde sorgulandığını belirtiyor. Ayrıca, iş görüşmelerinde çalışma hayatında karşılaşabilecekleri zorluklar hakkında imalar yoluyla ipuçları da verilmiş.
2018 ANKETİ BAŞLADI Kaos GL Derneği, araştırmayı bu yıl Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırmalar Merkezi işbirliği ile yürütüyor. Ankete internet üzerinden ulaşılabiliyor. Özel sektör çalışanları ankete https://tr.surveymonkey.com/r/LGBTIOZELSEKTOR2018 üzerinden ulaşabilirler. Kamu sektörü çalışanları ise https://tr.surveymonkey.com/r/LGBTIKAMU2018 adresine girerek anket sorularını cevaplayabiliyorlar.