En ‘değerli’ ders

1dk okuma

Kemerburgaz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Takı Tasarım Bölümü öğrencilerinin uygulamalı dersleri, mücevher fabrikasına taşındı. Altın, gümüş gibi gerçek malzemelerle çalışan öğrenciler hallerinden memnun: “Gerçek altına dokunmak, onlarla çalışmak çok güzel.”

Haberin Devamı

Sıra’ların üzeri altın, gümüş, yakut, zümrüt, elmas, safir dolu. Öğrenciler ellerinde lup mercek, taşları inceliyor. Kemerburgaz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Takı Tasarım Bölümü öğrencileri uygulamalı derslerini mücevher fabrikasında yapıyor. Ellerinde saf altın, önlerinde değerli taşlar, takı tasarlıyorlar. Esenyurt’taki Onsa Mücevherat Fabrikası’nda görülen dersteyiz. Dersin öğretim görevlisi Hakkı Sezer öğrencilerle değerli taşları inceliyor. Birinin önünde altından yaptığı kuş figürü, diğerinin elinde gümüşten yaptığı zincir bileklik var.

Uygulama bu yıl başlamış. Öğrenciler haftanın bir günü bu fabrikaya gelip altın, gümüş gibi malzemelerle çalıyorlar. Altınlar öğrencilere zimmetli. Mezun olduklarında altınlar geri alınıyor. Öğrencilere zimmetlenen altının değeriyse 50 bin lira civarında. Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin, bu değerli ders malzemesi hakkında şu bilgileri veriyor:

50 bin liralık malzeme
“Öğrenciye zimmetli olarak veriyoruz altını. Sonra o malzemeyi geri alıyoruz. Tabii, çalışmalar esnasında toz olan kısmın değerinin karşılığını üniversite ödüyor. Öğrenciler önce heyecanlanıyorlar ‘Bu malzemeyle nasıl çalışacağız’ diye. Ellerine yarım kilo altın tabaka veriliyor. 50 bin liralık bir malzeme alıyor. Ama artık alıştılar bu işe.”
Alptekin uygulamanın bir ilk olduğunu da vurguluyor:
“Sanayiyle işbirliği yaparak geliştirilmiş bir program. Öğrencilerimiz burada hem uygulamayı, hem tasarımı bizzat fabrikasında görüyorlar. Atölye şefliği, toplantı salonu, öğretmen odası, tasarım salonu var. Küçük bir fakülte burası. Fabrikası olan tek takı tasarım bölümüyüz.”

İlk derste elimize külçe altın verdiler
Öğrenciler ise hallerinden çok memnun. Gerçek malzemelerle çalışmanın heyecanını yaşıyorlar.

Aslıhan Karakurt: Gerçek altına dokunmak, onlarla çalışmak çok güzel. 2’nci sınıftayım. İlk içeri girdiğimizde elimize külçe altın verdiler. Çok heyecanlandık. Sonra hocalarımız ‘Buna altın gözüyle bakmayın, metal gözüyle bakın. Altın gözüyle bakarsanız hiçbir tasarım yapamazsınız. Bizim için o tasarlanabilir bir madde’ dediler. Yapımın her aşamasını, örneğin dökümü fabrikada gördük. Birinci ağızdan dinledik.

Emine Tuğçe Anuşlu: 4’üncü sınıftayım. Burada eğitim almak bizim için çok iyi bir tecrübe oluyor. Gerçek malzemelerle çalışıyoruz. Örneğin, gümüş tellerden halkalar sarıyoruz. Daha sonra sardığımız halkaları testereyle kesiyoruz. Kesim yerlerinden birbirine geçiriyoruz, kaynaklıyoruz. Daha sonra çevirerek bileklik yapıyoruz.
Caner Güngör: Endüstriye ilgim vardı. Endüstri de tasarımın bir dalı olduğu için bu bölümü seçtim. Burada tasarımdan üretime kadar bütün aşamaları görebiliyoruz. Bunun mükemmel bir katkısı var. İşin bitmiş halini görmek daha zevkli.

Sezen Karakuş: Ben de 4’üncü sınıfım. Eğitimlerimiz atölyede geçiyor. Bu fabrikada kendi çalışmalarımızı yapıyoruz. Çizim yapıyoruz. Tasarlayıp burada uyguluyoruz. Fabrikada olunca bildiklerimizi burada pekiştirebiliyoruz, daha etkili oluyor.

Haberle ilgili daha fazlası: