Dijital dönüşümde İK’ya önemli görev

1dk okuma

Enerji sektöründe faaliyet gösteren firmalar da uzun vadeli hedeflerinin temeline dijitalleşmeyi koyuyor. Schneider Electric Uluslararası Operasyonlar İnsan Kaynakları Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Ferran Raurich, İK’nın bu dönüşümdeki en önemli görevlerinden biri olarak değişime uygun kişiler bulma ve yetiştirmeyi işaret ediyor.

Haberin Devamı

Bir zamanlar kısıtlı olarak kullanılabilen ya da sadece hayallerde olan ürünler günümüzün teknolojisiyle gerçeğe dönüşebiliyor. Örneğin, güneş enerjisi artık çok daha verimli kullanılıyor. Kablosuz enerji transferi üzerine çalışmalar hızla devam ediyor. Yani, dijitalleşme enerji sektörünü de etkiliyor.

Enerji yönetimi ve otomasyon alanında uzmanlaşan Schneider Electric’in global olarak belirlediği Vizyon 2020 hedeflerinin temelinde de dijitalleşme yer alıyor. Dijital dönüşüm ve yeni ekonomi üzerine sohbet ettiğimiz Schneider Electric Uluslararası Operasyonlar İnsan Kaynakları Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Ferran Raurich, hızla dijitalleşen bu yeni dünyada insan kaynakları departmanlarının çok önemli bir görevi olduğunu belirtiyor. O da, dijital dönüşümü başarılı bir şekilde tamamlayabilmek için firmaların ihtiyacı olan yetenekleri bulmak ve yetiştirmek.

İK YETENEK YETİŞTİRMELİ
Raurich’e bu noktada çözümlenmesi gereken iki konu var. Öncelikle, eğitim sisteminin değiştirilmesi gerekiyor. Çünkü, öğrenciler, mezun olduklarında bir firmada çalışmaya hazır olmuyorlar. İş dünyasıyla üniversitelerin daha çok işbirliği yapması şart. İkinci olarak da kariyer planlamaları üzerinde düzenleme yapmak gerekiyor. Kariyer yollarının çok daha dinamik olması gerekiyor. Yetkin çalışanların ortaya çıkması için dinamik sistemler kurmaya çalıştıklarını belirten Raurich, “Çalışanların şirketteki farklı bölümlerde kullanabilecekleri yeteneklerini de ortaya çıkartacak bir sistem geliştiriyoruz” diyor.

ASLINDA FIRSAT
Raurich, robotların bazı işleri insanların elinden alacağını ancak teknolojinin farklı alanlarda yeni işler yaratacağını düşünüyor. “Schneider Electric’te bazı bölümlerde daha önce insanların yaptığı bazı işleri teknolojiye devrettik. Ancak, net rakama baktığımızda 10 yıl önce 100 binden az kişi çalışan şirkette bugün 170 bin kişi çalışıyor” diyen Raurich’e göre dijitalleşme uzun bir yol ve önemli olan insanların hazır olmaları. Bu konuda çalışanlara destek olduklarını belirten Raurich, örnek olarak EcoStruxure’u göseriyor. Bu platform müşteriler için yüksek değer ve güvenlik, güvenilirlik, sürdürülebilirlik ve bağlanabilirlik sunmayı hedefliyor. Platform IoT(nesnelerin interneti) özellikli, açık ve birlikte çalışmaya uygun bir sistem. Çalışanlar görevleri baz alınarak bu sistemle ilgili eğitimler alıyor. Çalışanların bu stratejiyi anlamaları ve bunu müşterilere de yansıtmaları hedefleniyor.

TÜRKLERİN ÖZELLİKLERİ
Türkiye’de yüzde 40’ı kadın çalışan olmak üzere 2 binden fazla kişi istihdam ediliyor. Türklerin bazı ülkelere kıyasla çok daha kompleks bir ülkede yaşadıklarına değinen Raurich, bunun aslında iş dünyasında avantaja dönüşebildiğini belirtiyor. Çünkü, Türkiye gibi ülkelerde yaşayan insanlar, sürekli stabil ülkelerde yetişen insanlara göre çok farklı ve önemli özelliklere sahip olabiliyor. Raurich, “Bunlar bizim liderlerimizde aradığımız, karakteristik özellikler olabiliyor. Çünkü, işte kompleks durumlarla karşılaşabiliyorsunuz ve bizim bu gibi durumlarda ne yapacağını bilen kişilere ihtiyacımız var” diyor.