Şebnem ARAT
Küçük yaşta evlendirilen, okula gönderilmeyen, çalıştırılan, ihmal ve istismara uğrayan çocuklara dikkat çekmek amacıyla ‘Çocuğa Karşı Aile İçi Şiddetin Önlenmesi’ projesi hayata geçti. Genç Hayat Vakfı koordinasyonunda ve Geleceğimizin Çocukları Vakfı ortaklığında yürütülen proje kapsamında 49 ilköğretim okulundan 440 çocuk ile görüşüldü. Danışman ve psikologlarla eşliğinde 12-15 yaş aralığındaki çocuklara ev içinde şiddete maruz kalıp kalmadıkları soruldu.
Araştırmaya göre son bir yılda çocukların yüzde 73,41’inin ev içerisinde en az bir defa şiddete maruz kaldığı belirlendi. Çocukların yüzde 67,9’u ev içinde duygusal, yüzde 37’si fiziksel şiddetle karşılaşıyor. Yüzde 25,7’si ise ihmal ediliyor.
Çocuğa karşı aile içi şiddetin daha görünür olması gerektiğini söyleyen Genç Hayat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Zapsu, dünya üzerinde 275 milyon çocuğun aile içinde şiddet gördüğünü belirtti. Zapsu, “Türkiye’de çocuklar her gün ev içinde ve dışında şiddet gördüklerini söylüyor. Fiziksel ve psikolojik dokunulmazlıklarına saygı gösterilmediğinden yakınıyorlar. Ülkemizde öncelikli olarak şiddetin tanımını yeniden yapılandırmamız gerekiyor. Çocuklara karşı şiddetin her türü, ‘bu olağan bir durumdur’ anlayışından çıkarılmalı. Aile içi şiddetin çocuklar üzerindeki etkisi ebeveynlerle paylaşılmalı. Bu konuda duyarlılık geliştirilmesi için çalışılmalı” dedi.
Küfür ve alay etme de
psikolojik şiddet
Proje ile Türkiye’de çocuğa yönelik aile içi şiddetin azaltılması amaçlanıyor. Bu kapsamda şiddetin etkileri ve destek alınabilecek kurumlar konusunda bilgilendirici bröşürler hazırlanacak. Farkındalık yaratmak amacıyla ise kısa
filmler çekilecek. Çocukların şiddete uğradığı toplumların siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel olarak olumsuz etkilendiğini belirten Beyza Zapsu, şunları ele aldı: “Fiziksel şiddetin yanı sıra, aşağılama, tehdit, küfür, alay ve rencide etme, baskı uygulama, görmezden gelme gibi davranışlar psikolojik şiddet kapsamına giriyor. Evde ve diğer ortamlarda yasalarla çocuğa karşı şiddet kullanımının yasaklanması gerekiyor.”
En büyük zarar içeriden
Çocuğa Karşı Ev İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi kapsamında Kadir Has Üniversitesi’nde panel de düzenlendi. Panelde konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayten Zara, çocuğa en büyük zararın aile içinden geldiğini belirtti. Zara, “2009’da Nüfus Bilim Derneği’nin yapmış olduğu çalışmada Türkiye’de çocuğa cinsel şiddet oranı çok yüksek. Ayrıca kız çocukları erkek çocuklarına göre daha fazla cinsel şiddete uğruyor” dedi.
Geleceğimizin Çocukları Vakfı Başkanı Müge Çelebican, şiddeti yaşayan çocuğun ileride yakın çevresine de şiddet uygulayacağını belirterek, şunları söyledi: “Aile içi şiddet çocuğa yapılan bir zincir, bir aktarım. Şiddeti gören çocuğun şahsiyeti ve kişiliği gelişmiyor. O da aynı şekilde çocuğunu yetiştiriyor. İşini severek yapan, şahsiyeti gelişmiş, düşünen, mutlu çocuklar yetiştirebilirsek eğer ülke olarak gelişebiliriz. Unutmamak gerekiyor ki bir profesör de çocuğunu dövüyor, bir kamyon şoförü de. Demek ki eğitim tek başına yeterli değil.”
Araştırma sonuçları
? Çocukların yüzde 73,41’i ev içerisinde en az bir kere şiddete uğruyor
? Çocukların yüzde 67,9’u ev içinde duygusal şiddete maruz kalıyor
? Çocukların yüzde 37’si ev içinde fiziksel şiddetle karşılaşıyor
? Çocukların en çok karşılaştığı fiziksel şiddet kulaklarının çekilmesi oluyor
? Çocukların yüzde 25,7’si ev içinde ihmal ediliyor
? Çocukların yüzde 20,5’i ev içi şiddete tanıklık ediyor
? Çocukların yüzde 13,4’ü ev içinde diğer çocuklardan şiddete maruz kalıyor