Çocuğunuzu yok yere övmeyin!

3dk okuma

Çocukta istenmeyen davranışlar daha 6 aylıkken başlıyor. İlk ‘hayır’ dediğiniz an, olumsuz davranışların başlangıcı oluyor.Kendini yetersiz hisseden, dikkat çekmek isteyen ve intikam almaya yönelen çocuklarda bu tür davranışlar daha çok meydana geliyor. Faydalı davranışların ortaya çıkması için ise çocukları ve gençleri toplumun bir parçası olmaya teşvik etmek gerekiyor.

Şebnem ARAT

İstanbul Kültür Üniversitesi’nde Adler Psikolojisi Çerçevesinde Çocuk ve Ergen Eğitimini Yeniden Düşünmek başlıklı bir çalıştay düzenlendi. Bu çalıştayın en önemli konuşmacılardan biri Wayne State College ve Pennsylvania Shippensburg Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Wess Wingett oldu. Wingett, ebeveynlerin çocukları ile her gün 15 dakika sağlıklı zaman geçirmesi gerektiğinin altını çizdi.

Wingett, "Olumsuz davranışları ortadan kaldırmak için öncelikle çocuğun ya da gencin hedefinin ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Çocuklara kendilerine saygı duymaları gerektiğini öğretmeliyiz. Daha sonra bunu, çevrelerindekilere nasıl uygulayacağını anlatmalıyız. Onları arkadaş canlısı, kibar, duyarlı bireyler olarak yetiştirmeliyiz" diyor. Çocuğun yok yere övülmemesini gerektiğini vurgulayan Wingett, çocuğun her durumda desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.

Wingett, sorularımızı yanıtladı.

? Davranışları yorumlamanın en iyi yolu nedir?

Bir davranışı en iyi şekilde analiz edebilmemiz için önce davranışın amacını anlamamız gerekiyor. Çocuğun ya da gencin hangi yöne hareket ettiğini bilmeliyiz. Davranışlar olumlu ya da olumsuz olabilir. İşe yarar, faydalı davranışların ortaya çıkmasını istiyorsak çocukları ve gençleri toplumun bir parçası olmaya teşvik etmeliyiz.

? Olumsuz davranışların nedenleri nedir?

Toplum tarafından kabul edilmeyen, olumsuz davranışların dört hedefi var. Bunlardan ilki dikkat çekme isteği. Çocuklar ya da gençler ihmal edildiklerinde çevresindekilerin odak noktası olmak istiyor. Bu amaç doğrultusunda da olumlu ya da olumsuz her türlü davranışı kullanabiliyorlar. İstenmeyen davranışların bir diğer sebebi, güçlü olma isteği. Zaman zaman çocuk; aile, öğretmen ya da arkadaş çevresinde gücün kendi elinde olmasını istiyor. Öne çıkmak ve konuşulmak adına olumsuz davranışlar sergileyebiliyor.

İntikam alma isteği de bu tür davranışların nedenlerinden. Kötü bir muameleye ya da söze maruz kalmış çocuklar aynı şekilde karşılık vererek amaçlarına ulaştıklarını düşünüyor. Ayrıca kendini yetersiz hisseden çocuklar da kötü, yarar sağlamayan davranışlar ortaya koyabiliyor. Ama çocuklar ve yetişkinler de daha çok dikkat çekme ve güçlü olduğunu ispatlama isteği görülüyor.

? Olumsuz davranışların önüne nasıl geçebiliriz?

Öncelikle çocuğun ya da gencin ne yapmak istediğini, hedefinin ne olduğunu anlamalıyız. Sonrasında olumsuz bu davranışları ortadan kaldırmak için stratejiler belirlemeliyiz. Çocuk ile ilgili düşüncelerimizi değiştirip onlara olumlu gözlerle bakmalıyız. Çocuk bunu hissettiği anda zaten kendiliğinden değişecektir. Bu nedenle çocuklarda faydalı etkiler yaratabilmemiz için öncelikle yetişkinleri eğitmemiz gerekiyor. Öğretmenler ve aileler birlikte eğitilmeli.

İlk ‘hayır’ ile olumsuz

davranışlar başlıyor

? İstenmeyen davranışlar ne zaman ortaya çıkıyor? Çocuk çevreyi nasıl algılıyor?

Çocukta istenmeyen davranışlar 6 aylık iken başlıyor. Annenin ağzından çıkan ilk ‘hayır’ kelimesi bu tür davranışların gerçekleşmeye başladığını gösteriyor. Aileler ‘hayır’ kelimesini çok kere tekrar etmemeli. Çünkü çocuk zamanla bu kelimeye karşı sağırlaşıyor. Unutmamak gerekiyor ki çocuk dünyaya kendi gözüyle bakıyor. Algısıyla dünyayı şekillendiriyor. Ortama nasıl uyum sağlayabilirim diye düşünüyor. İstenmeyen davranışlar genetik değil. Hepsi algılama şeklimizin bir sonucu. Çocuk, okulda ‘Benim nerde olmam lazım, nasıl arkadaşlarımla kaynaşabilirim?’ gibi soruların cevaplarını arıyor. Evde ise aileme nasıl yararlı olabilirim diye düşünüyor. Bu nedenle öğretmenler ve aileler yaşanan ortamı, çocukların kendilerini yararlı hissedecek bir şekilde dizayn etmesi gerekiyor.

? Ailelere ve öğretmenlere düşen görevler neler?

Çocuklara önce kendilerine saygı duymaları gerektiğini öğretmeliyiz. Daha sonra bunu, çevrelerindekilere nasıl uygulayacağını anlatmalıyız. Onları arkadaş canlısı, kibar, duyarlı bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Her zaman yanlarında olduğumuzu hissetmeliler. Sağlıklı iletişim ortamları yaratarak, yeteneklerini göstermelerine fırsat vermeliyiz. Onlarla konuşurken yaşıtımız biriyle konuşuyormuşuz gibi ciddiye almalıyız. Önem verdiğimizi hissetmeliler. Sadece başarılı olduğu anlarda değil, başarısız olduklarında da destek görmeliler.

? Çocuğu övmenin dozunu nasıl ayarlamalıyız?

Gündelik hayatında çocuğun yok yere övülmemesi gerektiğini düşünüyorum. Harikasın, süpersin, bravo, iyi iş çıkardın gibi kelimelerden kaçınmak gerekiyor. Bu tür kelimeleri çok kullanırsak, çocuk kendini mükemmel görmeye başlar. İşte bu noktada, dış çevreden olumsuz bir davranış ya da söz gördüğü zaman da bununla baş edemeyebilir. Övmeyi sadece gerçekten hakettiği zamanlarda yapmalıyız. Ayrıca ona iyi çocuksun derken nedenlerini anlatmalıyız. Örneğin, çocuk oyuncaklarını topladığında evimizi düzenli tuttuğun için teşekkür ederim şeklinde bir cümle kurmalıyız ki çocuk neden takdir edildiğini bilsin. Bu şekilde davranırsak, çocuğun çevresinden etiketlenmesini de önlemiş oluruz.

Çocuklarınıza model olun

? Aileler çocukları ile geçirdikleri zamanı nasıl kullanmalı?

Anne ve babalar çocukları ile her gün minimum 15 dakika sağlıklı zaman geçirmeli. Sağlıklı zaman geçirmek, çocuk ile dış etkenler olmadan, göz göze kurduğunuz iletişim demek. Televizyonun olduğu ortamlar sağlıklı iletişime elverişli değildir. Ayrıca çocuğunuz ile yemek yediğiniz, alışveriş yaptığınız, onun ev ödevlerine yardım ettiğiniz süre de kastettiğimiz 15 dakikanın içine girmemeli.

? Yaratıcılık ve zeka çocukta nasıl geliştirilir?

Çocukta geliştirilmesi gereken üç kapasite var. Bunlar yaratıcılık, sosyal kapasite ve zeka. Yaratıcılık, ancak onlara yeteneklerini gösterebilecekleri ortamlar sunduğumuzda gelişir. Becerilerini sunmalarına imkan vermezsek körelirler. Çocukta sosyal duyguları ise, onlara model olarak geliştirebiliriz. Onların doğru davranışları, sözleri bizden duymalarını sağlamalıyız. Konu zekaya gelince beyinde 8 farklı alandan söz edebiliriz. Bunlar kelime, numara, resim, müzik, doğa, vücut, bireyin özü ve çevresidir. Kelime ile çok okuyan ve sözel şeylere ilgi duyan, numara ile matematiksel yönü ağır basan, resim ile çizebilen, müzik ile söyleyen ya da bir enstruman çalan kişileri kastediyoruz. Doğa ile hayvanları, bitkileri seven, vücut ile bedenini iyi kullanan ve spor yapanları ele alıyoruz. Kendi özüne yönelik olanlar iç sesini dinleyenleri, dine yönelik olanları, çevresine yönelenler ise sosyal olanları, grup ile hareket edenleri kapsıyor. Bu alanlar meslekler ile de bağdaşıyor. Sağlıklı bir birey bunlardan birine mutlaka sahiptir. Önemli olan çocuğun ilgisinin hangisine yönelik olduğunu belirlemek. Ama seçim hakkını onlara vermek gerekiyor.

? Çocuğun motivasyonu nasıl arttırılır?

Çocuğun motivasyonunu arttırmak için izlemeniz gereken yollar var. Öncelikle çocuk bir işe başlarken ona, sen yapabilirsin, bunu başarabilirsin şeklinde cümleler kurarak motive etmeliyiz. Böylelikle çocuk güvenimizi hisseder. Daha sonra ona farklı alternatifler sunmalıyız. Belli kurallar çerçevesinde özgürlüğü olmalı ki yaratıcılığı gelişsin. Ayrıca çocuk, çalışma anında da güzel gidiyor, tam istediğim gibi oluyor gibi cümlelerle desteklenmeli. Verilen işi bitirdiğinde ise teşekkür ederim, tam istediğim gibi oldu denilmeli. Ama en önemlisi çalışmanın üstünden ne kadar zaman geçerse geçsin çocuğa başarısı hatırlatılmalı.

Haberle ilgili daha fazlası: