Türkiye’de eğitim sisteminin yanlış olduğu, sanayi ve iş dünyasının gerçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun olmadığı, bu yüzden de bir yandan işsizliğin bir yandan da kalifiye eleman açığının arttığı bilinir. (Bakınız Hürriyet İK, 31 Mayıs 2015) Çare olarak da özellikle ‘Alman modeli çıraklık’ sistemi önerilir.
Oysa ‘İsviçre modeli çıraklık’ da incelenmesi gereken ve (sonuçlara bakarsanız) son derece başarılı bir sistem. Sadece ‘genç işsizlik’ oranları bile bu sistemin başarısını göstermeye yeter: Türkiye’de resmi rakamlara göre yüzde 20 olan genç işsizlik oranı (15-24 yaş arası işsizlik) İsviçre’de farklı ölçümlere göre yüzde 5 ila 8 arasında değişiyor ve AB ortalamasının çok altında.
Şirketlerin önemli rolleri var
İsviçre’de 15 yaş ve üstü her 3 gençten 2’si çıraklık sistemine yönleniyor. 2 ila 4 yıl boyunca hem meslek kazandıran okullara gidiyorlar hem de yarı-zamanlı olarak çalışıyorlar. Bu eğitimin sonunda ya çalışma hayatını ya da eğitimlerini sürdürmeyi tercih ediyorlar. Çıraklar, kıdemlerine göre, 400 ila 1.500 avro (1.200-4.500 TL) aylık ücret alıyorlar.
Önemli bir husus, İsviçre’de söz konusu çırakları istihdam eden şirketlerin gençlere verilen eğitimin muhtevasının belirlenmesinde önemli rolleri var. Sanayinin ve iş dünyasının ihtiyaçlarını ve beklentilerini eğitim uzmanlarıyla paylaşarak müfredatın sürekli güncellenmesini temin ediyorlar.
Bu yaygın eğitim sistemi sayesinde, İsviçre son derece kalifiye bir işgücüne sahip, inovasyonda önde gelen ülkelerden biri ve sanayi de son derece rekabetçi. Genellikle çikolata, şekerleme ve gıda ürünleriyle bilinse de, İsviçre kimya, eczacılık, makine gibi ileri teknoloji kullanan sektörlerde dünya lideri uluslararası şirketlere sahip.
Bakanlar bile bu yoldan geçiyor
Gene önemli bir husus: İsviçre’de toplumun bütün kesimlerinde çıraklığa dayalı eğitim sistemine inanç ve güven tam. Öğrenciler, anne babalar, işveren ve devlet yöneticileri bu sisteme ve çıraklıktan yetişen personele itibar ediyor ve güveniyorlar. Özellikle kamu yöneticileri, çünkü bakanların çoğu zaten bu sistemden yetişme.
Birinden diğerine geçiş imkanı
İsviçre’de mesleki eğitim ve çıraklık ‘temel eğitimde başarısız olan ve bir an önce bir meslek sahibi olup çalışması gereken gençler için B planı’ olarak algılanmıyor. Aksine, çıraklık eğitimine dayanan meslekler ve uzmanlıklarla, lise-üniversite eğitimine dayalı meslekler ve uzmanlıklar arasında akışkanlık sağlanıyor, birinden diğerine geçiş imkanları sunuluyor.
Özetle İsviçre’de mesleki eğitim fakir çevrelerden gelen imkanları kısıtlı veya başarısız öğrenciler için bir ‘çıkış yolu’ olarak değil, gençleri geleceğe en iyi şekilde hazırlayan ‘itibarlı’ bir eğitim sistemi olarak algılanıyor, ana babalar çocuklarını çıraklığa yönlendirmekten çekinmiyorlar.