Sabancı şirketleri 4-5 yıldır bu konuya kendi inisiyatifleri içerisinde yatırım yapmaya başlamışlardı. Bu yeni dönemle beraber başlattığımız bu süreçte amaç yapılan bu çabaları çok fazla etkilemeden, bunun üzerine bir Sabancı Holding inisiyatifi ekleyebilmek. Yani holdingin bir dijital transformasyon stratejisinin oluşturulması ve onun yol haritasının ortaya çıkartılması, bunun yönetişim yapısının oluşması… Diğer taraftan da merkezde geliştireceğimiz yetkinlikler neler, nasıl şirketlerle koordineli bir şekilde bu stratejiyi hayata geçiririz diye yola çıkıyoruz.
Neler olacak bu yol haritasında?
Bir defa şirketlerin yapmakta olduğu inisiyatifler devam edecek. Ama her bir şirketin kendi stratejik önceliklerine göre belirlenecek vakalar ve özellikle veri analitiğine dayalı olan vakalar merkezde oluşturulacak ekipler tarafından geliştirilip sonuçları da merkez tarafından izlenecek projeler haline gelecek. Dolayısıyla Sabancı Topluluğu portföyüne değer yaratacağını hedeflediğimiz projeler merkezden yönetilip, takip edilip burada bir sinerji yaratılacak. Bu da veriyi analiz edecek data bilimciler üzerinden olacak. Bunun altyapısı da yılbaşına kadar holdingde veya holdingin belirleyeceği merkezi bir yapının içerisinde olacak. Asıl olan dijital dönüşümü sadece savunmacı değil, büyümemize baz teşkil edecek şekilde etkin kullanmaktır. Bizim çok ciddi bir son kullanıcı veri tabanımız var, çünkü son müşteriye dokunan çok fazla işte varız. Dolayısıyla tüm bu büyük veriyi daha doğru ve etkin kullanarak nasıl bir yeni iş modeli haline getiririz, yeni iş alanları yaratabilir miyiz... Bu da bu işin son tahlilde varması gereken nokta olacak.
İnsan kaynağını bu dönüşüme nasıl hazırlıyorsunuz?
Sabancı Üniversitesi ile 3 kademeli bir eğitim programı tasarlıyoruz çalışanlar için. Ocak 2018’den itibaren hayata geçecek. Birinci kademesi yöneticiler için. Ayrıca bunun şirketlerdeki kullanıcılarına yönelik de bir programımız var. Bir de veri analitiği konusunda kendisini geliştirecek mühendis ve bilgi teknolojileri geçmişi olan arkadaşlara vereceğimiz daha teknik bir eğitim olacak.
Bizim orta kademe, üst kademe ve genç yeteneklerin gelişimine yönelik zaten devam eden programlar var, bunların bir kısmı da bu tarafa eklenecek. Dijital transformasyon bizim yetenek yönetimimizin ayrılmaz bir parçası olacak.
Bu işe alımları da etkileyecek mi?
Tabii, öncelikle biz şu anda şirketlerimizde bu konulara yatkın insanların değerlendirmelerini yapıyoruz. Şirketlerde bu işlere yatkın insanların değerlemesini yapıp, bu kişileri nasıl daha ileriye götürebiliriz ve nasıl bir çekirdek kadro kurarız ve nasıl bunu dışarıdan ve içeriden takviye ederiz bunu nasıl yetenek yönetimimizin ayrılmaz bir parçası haline getiririz diye çalışıyoruz.
Bu tamamen bir jenerasyondan vazgeçelim değil, onlar da eğitim aradaki fakı kapatacaklar, çünkü artık kariyerlerin çok uzadığı bir sürece giriyoruz. Eskiden 20-25 sene çalışılırdı, şimdi 30-40 seneleri konuşuyoruz, bundan sonra belki 60-70’li seneler konuşacağımız bir kariyer hayatı olacak. Bu kadar hızlı değişen dünyada tek bir defa kariyerin başında alınan eğitimle kat edilebilecek yol değil. Her 3-5 senede bir tüm dünya değişiyor. Dolayısıyla çalışanlarınıza da bütün bu değişime ayak uyduracak şekilde bu gelişim programına dahil etmeniz onların da bu gelişimi ve değişimi talep ediyor olması lazım.