Hızla değişen ve gelişen dünyamızda her geçen gün makineler insanların yerini alsa da, insan gücüne olan ihtiyaç hiçbir zaman göz ardı edilmeyecektir. Her gün farklı tehlikelere maruz kalan ellerimiz; en küçük atölyedeki risklerden büyük endüstriyel tesislerdeki risklere kadar, başta mekanik riskler olmak üzere, pek çok kimyasal, ısı, elektrik ve darbe gibi risklere maruz kalmaktadır.
· El ile yapılan çalışmalarda, riskleri doğru analiz edebiliyor muyuz?
· Kullandığımız eldiven, el bedenimize uygun mu?
· Eldivenin standartları risklere karşı ne kadar yeterli?
Yaptığımız işe uygun eldiven seçimiyle birlikte, ortamdaki temel riskler de belirlenmeli ve yapılacak işin hassasiyetine uygun eldiven tercih edilmelidir. Çalışanın konforu ön planda tutulmak istense de öncelik riskin bertaraf edilmesi olmalıdır. Çalışma ortamlarında en çok karşılaştığımız tehlikeli durum; mekanik işlerde kullanılan eldiven ile hem elektrik işi hem de kaynak (ısıl) işlemi yapılmasıdır.
Diğer önemli faktör ise doğru bedende eldiven seçimidir. Örneğin, bol bir eldiven giyildiğinde, eldivenin makinelere sıkışması sonucu ciddi el kazaları yaşanmaktadır. Ayakkabı ve kıyafetlerde nasıl bedenimiz farklı ise ellerimizin bedeni de birbirinden farklıdır. El bedeni, el ayasının genişliği ile ölçülmektedir. El bedenine uygun eldiven giyerek oluşabilecek kazaların önüne geçmek ve riskleri minimize etmek mümkündür.
Eldiven ve kullanım standartları her geçen gün değişerek revize edilmektedir. Revize edilen standartlarda, eldivenlerin koruma değerlerini belirlemek için yapılan testler zorlaşmaktadır. Örneğin yakın zamanda değişen EN 388:2016 standardında, eldiven kesilme test metodu değişmiş olup, eski test metodundan çok daha farklı ve zorlu bir test ile sertifikalandırma yapılmaktadır. Bu yeni test, EN ISO 13997 olarak literatürde yerini almıştır. Temel farklardan biri; TDM 100 cihazı ile yapılan testlerde önceden indeks değeri olarak verilen kesilme dayanım değeri, artık testte kullanılan bıçağın üzerinden uygulanan kN (Kg-Newton) cinsinden kuvvete göre değer almasıdır.
Ülkemizde gümrüklerde alınan vergi oranlarının artması ile birlikte yerel üretim hareketi de başlamıştır. Eldiven konusunda özellikle katma değeri yüksek ve endüstride ihtiyaç duyulan modeller üretilmektedir. Örneğin, İstanbul’da kurulan bir eldiven tesisi yılda yaklaşık 15 milyon çift eldiven üretim kapasitesi ile şimdiden sektöre hizmet vermeye başlamış ve yıllık üretim kapasitesini doldurmuş durumdadır. Bu oranda bir üretim pazardaki ihtiyacın sadece %5’ini karşılayabiliyor. Özellikle yeni standartlara göre test edilmiş, kesilme dayanımlı eldiven gruplarında büyümeyi hedefleyerek kaliteye önem veren ve standartlardan ödün vermeyen üretici sayısının artması,
iş güvenliği alanında daha iyi bir konuma gelmemize katkı sağlayacaktır.
İçerik Doğa HSE Group katkılarıyla hazırlanmıştır.