2020 yılında 1946 öncesinde doğan geleneksel kuşak, 1946 – 1964 arasında doğan Baby Boomers kuşağı, 1965 – 1976 arasında doğan X kuşağı, 1977 – 1997 arasında doğan Y kuşağı ve 1998 sonrasında doğan 2020 kuşağı iş dünyasında birlikte yer alacak.
Geleneksel kuşak, uzun saatler ve yoğun çalışmaya, hiyerarşiye önem verirken, Baby Boomers’lar hayatlarında işe öncelik veriyor ve otoriteyi sorgulamıyor. Bağımsız, girişimci ve kendi problemlerini çözmeyi tercih eden X kuşağının ardından ise, toplumsal katılıma önem veren, grup çalışmasına yatkın, sosyal medyayla ilgili ve çevresindeki yeni fikirlerden etkilenen Y kuşağı geliyor. 2020 kuşağını tanımlayan özellikler ise internete bağlantılı, ilgili, dikkatli ve işbirlikçi olmaları.
Flow Coaching International tarafından İstanbul’da düzenlenen seminerde “2020’de işyeri: İşyerinde 5 kuşak” başlıklı bir sunum yapan FLOW Koçluk Uluslararası Fakülte Üyesi ve Yönetici Koçu George Phipps, farklı kuşaktan çalışanların mentorluk sistemi sayesinde bir arada ve başarılı sonuçlar elde ederek çalışabileceğini anlattı.
Önyargıları kırıyor
ilişkileri güçlendiriyor
Farklı bakış açılarını ortak bir paydada buluşturmak için tüm kuşaklarda mentorluk sisteminin temel olduğunu belirten Phipps, mentorluğun farklı kuşaklar arasında önyargıları kıran, hiyerarşiyi ortadan kaldıran, ilişkileri güçlendiren ve deneyim aktarımına olanak sağlayan bir sistem olduğunu belirtti.
Tersine mentorluk, genç çalışanın üstünde bulunan bir çalışanla yetenek ve bilgisini paylaşması olarak tanımlanabilir. Günümüzde teknoloji ve sosyal medya kullanımı alanlarında öne çıkan bu uygulama, 2020’nin işyerinde işgücündeki gençleşme ve ekiplerdeki yaş farkları nedeniyle daha da önem kazanacak. Tersine mentorluğun hiyerarşik bariyeri ortadan kaldırarak bilgiyi ve kişileri birbirlerine bağladığını belirten Phipps, “Her neslin güçlü ve iyi olduğu özellikler ve farklı deneyimleri var. Y kuşağı ve sonraki kuşaklar, dijital dünyaya hâkim, telefonların teknik özellikleri X kuşağı için üç bilinmezli denklemken bu nesiller için menüden yemek seçmek kadar kolay... Dolayısıyla onların sahip olduğu bu birikimi üstleriyle paylaşmalarını sağlayacak bir sistem kurmak gerekiyor. 2020’de iş dünyasında teknolojinin ne kadar merkezi bir rol üsteleneceğini düşündüğümüzde, şirketlerde tersine mentorluk sistemini oturtmanın önemini görüyoruz” dedi.
Phipps, sözlerini şöyle sürdürdü: “Flow olarak tersine mentorluğu hem tepe yönetimin Y ve sonraki kuşakları anlayabilmeleri için hem de kurumun sürdürülebilirliği için önemli bir yöntem olarak konumlandırıyoruz. Böylece bilgilenmek istediğimiz ve anlamamız gereken bu nesilleri doğrudan onlardan mentorluk alarak anlıyoruz.”
Tersine mentorluğun yanı sıra resmi, gayri resmi, eş, online, isimsiz, ayrıştırılmış, mikro geribildirim, güç ve grup başlıkları altında mentorluk türleri bulunuyor.