30 yaşında opera eğitimi alan reklamcı

1dk okuma

Reklamcılık sektöründe üst düzey yöneticilik yapan Emir Işık, 30 yaşındayken müzik eğitimi almak için Amerika’ya gitti. Manhattan School of Music’de opera eğitimi alarak 34 yaşında sahneye çıkmaya başladı. 2000-2008 yılları arasında Amerika, İtalya, Bulgaristan, Almanya gibi ülkelerde izleyici karşısına çıkan Işık, Türkiye’ye Manajans JWT Başkan Yardımcısı olarak döndü.

Haberin Devamı

ODTÜ İşletme’den mezun olan Emir Işık, Söğüt Seramik’te İhracat Müdürü olarak çalışmaya başladı. 2 sene burada görev aldıktan sonra 1992-1994 yılları arasında Lever’da temizlik ürünlerinin pazarlamasını yaptı. Unilever’de Sana’nın marka müdürü oldu. İstifa edip Londra’ya gitti ve The Added Value Company’de proje yöneticisi olarak çalıştı. Aklında hep reklam olduğu için Türkiye’de Mint Marketing adında bir şirket kurdu. Bir süre sonra McCann Mint’i satın alınca Işık da istediği alana, yani reklama geçmiş oldu. McCann’de Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak çalışan

Işık, 2000 yılında, 30 yaşındayken kariyerine bir süre ara verip, kendini müziğe verdi.

Eşi ile birlikte New York’a taşındılar ve Işık orada konservatuvar sınavlarına girdi. Manhattan School of Music’de opera okudu. Opera seçmesinin nedeni ise sesi çıplak üretmenin harika bir şey olduğunu düşünmesi.

34 yaşında sahneye çıktı

Müzik kariyerinin 30 yaşından sonra başladığını belirten Işık, önceden nota bile bilmediğini söylüyor: “Eğitim aldığım dönemde her gün ölüp dirildim. Ama verdiği haz ve zevk o kadar yüksekti ki, tüm o zorluklara değiyordu. Sabah erkenden kalkıp okula gidiyorduk ve disiplinli bir çalışma sistemimiz vardı.” Işık, müzikle ilgili verdiği bu kararını da ihtiyaç olarak açıklıyor: “Kendinizi eksik hissettiğinizde aranmaya başlıyorsunuz. Ben de fiziksel ve mental olarak yeni bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Annemin çok güzel sesi ve çok iyi kulağı vardı. Annem, babam, eniştem, teyzem, amcam hepsi hukukçudur ama hepsinin bir şekilde sanata ilgisi vardır.”

İnsanın genç kalmasının sürekli bir şeyler öğrenmesine bağlı olduğunu düşünen Işık, insanların yeni şeyler öğrenmeyi bıraktıkları an yaşlandıklarını söylüyor. Bu yüzden her zaman yeni şeyler öğrenmeye gayret etmiş.

Almanya’da Mozart söyledi

Konservatuvardan mezun olduktan sonra 2 yıl boyunca Avrupa ve Amerika’da çeşitli operalarda çalışmış. Amerika, İtalya, Bulgaristan, Almanya gibi ülkelerde de sahneye çıkmış. Işık’ı, bir gün Almanya’da Mozart söylerken Türkiye’deki reklam ajansı McCann’den bir arkadaşı aramış. Farklı, dijital bir projeden bahsetmiş. Işık’a cazip geldiği için 8 yıl sonra, 2008’de İstanbul’a dönerek reklama ağırlık vermeye başlamış.

Çok vakit geçmeden, New York’ta yer alan ajans FutureBrand’in yürüttüğü bir proje için teklif gelmiş ve New York’a dönmüşler. Proje 8 ayda bitmiş ve bu sefer Chicago’ya Leo Burnett’e transfer olmuş. Burada da Samsung’un tüm global stratejisini ekibiyle birlikte yürütmüş. Ardından da yine Chigago’da Egg Strategy’de Kasım 2013’e kadar çalışmış.

Çocukları olduğu ve onların da aile büyüklerini tanıması gerektiğini düşünen Işık, Türkiye’ye dönme konusunda düşünmeye başlamış. Bu sırada da Manajans JWT’den teklif gelmiş. Unilever’deyken Manajans’ın müşterisi olduğu için ajansı iyi biliyormuş. Teklifi kabul etmiş ve İstanbul’a Manajans JWT Başkan Yardımcısı olarak dönmüş. 2 Ocak’ta da işbaşı yapmış. Müziğin şimdi bir hobi olduğunu belirten Işık, Türkiye’de de müziğe devam etmek istediğini söylüyor.

Aldığı müzik eğitiminin kariyerine de faydası olmuş. “Herkes şarkıcı olabilir, iyi olur kötü olur ne kadar istediğine ne kadar çalıştığına bağlı. İçinde çıkmayı bekleyen bir şey mutlaka vardır” diyen Işık, böyle bakınca karşısına çıkan her insanın kıymetli olduğunu söylüyor: “Bu adam olmaz diye düşünmem. Niye olmaz demem, neresi olur diye düşünürüm. Bu da yaratıcılığı körükleyen bir şey.”

Haberle ilgili daha fazlası: