Türkiye’den tüketici ürünleri, perakende, dayanıklı ürünler, enerji, teknoloji, ilaç, kimya ve kağıt, hizmet ve diğer sektörlerden 192 şirketin katıldığı Mercer Ücret Araştırması’nın sonuçlarına göre, şirketlerin yaklaşık yüzde 61’i 2015 yılı için iş gücünü artırma ve ilave istihdam yaratma planı içinde. Katılımcı şirketlerin yüzde 90’ının çokuluslu şirket, yüzde 10’unun ise yerel şirket statüsünde olduğu araştırmada, şirketler çalışanlara yapacakları ücret artış oranını da ortalama yüzde 8 olarak planladıklarını ifade ettiler.
Kıdemin önemi azaldı
2015 yılında şirketlerin ücret artış kararını etkileyecek faktörlerin başında sırasıyla bireysel performans, çalışanın ücret çizelgesindeki yeri ve enflasyon ardından şirketin performansı gelirken, kıdem unsuru etkin bir faktör olarak sıralamada yer almıyor.
Yine araştırma sonuçlarına göre, çalışan bağlılığı ve iş verimini artırmada giderek daha etkin bir araç olarak kullanılan esnek yan haklar uygulamaları da yaygınlığını artırıyor. Araştırmanın sonuçlarına göre; esnek yan haklar paketinde en çok tercih edilen yan hak özel sağlık sigortası. Aynı maliyetle ücret ve yan haklar paketini daha cazip kılmak amacıyla esnek yan haklar uygulamalarını çalışanların tercihine sunan şirketler, ulaşım ve yemek gibi standartlaşmış yan hakların dışında çalışanların beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik farklı seçenekler de geliştiriyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 88’i çalışanlarına özel sağlık sigortası fırsatı sunarken, özel sağlık sigortasının ardından bireysel emeklilik fırsatları birçok şirketin gündeminde en çok yer alan ikinci madde olarak dikkat çekiyor. Bireysel Emeklilik ve Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda yapılan yenilikler kapsamında devlet katkısının yanı sıra daha önceki mevzuatta mevcut bireysel emeklilikte toplam fon büyüklüğü üzerinden stopaj kesilirken, yeni düzenleme ile anapara korunacak şekilde sadece getiri üzerinden stopaj kesilmesi kararlaştırıldı. Bu karar da kurumsal katkılı bireysel emeklilik için teşvik edici bir güç oluşturuyor.
Çalışanı elde tutma çabası var
Araştırmayı yorumlayan Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin, “Son yıllarda Türkiye’de yabancı yatırımcı sayısında yaşanan artış yeni ve nitelikli çalışan istihdamı ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bu şirketler, yeni yatırım yaptıkları ülkelerde, öncelikle şirket içinden yetenek olarak gördükleri performansı yüksek çalışanlarını görevlendiriyorlar. Bu durum kilit becerilere sahip adayları tüm şirketlerin çekmeye çalışmasına sebep oluyor ve nitelikli işgücünün geçmişe kıyasla daha fazla hareketli olmasını sağlıyor. Oluşan bu hareketlilik şirketler için çalışanları elde tutma baskısı oluşturuyor. Her yıl baz ücretlere yapılan artışlar sonraki yıllarda daha da büyüyerek personel maliyetlerini artırıyor. Tüm bu baskı unsurları ile mücadele eden şirketler, işgücü hareketlerini iyi kontrol ederek, ücret yönetiminde standart ve genel uygulamalar yerine daha özelleştirilmiş uygulamaları tercih ediyorlar. Çalışanı elde tutuma ve çekmede baz ücret en önemli unsurların başında gelse de toplam ücret paketinde yer alan kısa dönemli teşvikler (bonus, satış pirimleri vs) ve yan haklar şirketlerin rekabetçi olması gereken diğer ücret unsurları arasında yer alıyor” diyor.