Araştırmalara göre iş yerlerinde mutlu olmayan pek az kişi bu durumu değiştiriyor. Bir zamanlar bankacıyken şu anda müzikallerde oynayan, bunun yanında iş hayatında değişiklik isteyenlere yardım etmek için ‘Happy Office’i kuran Kaan Sekban, bu azınlığın arasında yer alıyor.
Haberin Devamı
Alışık olunan düzeni bozmak çok zor. Sırf bu zorluğa katlanmamak için pek çok insan iş yerlerinde mutsuz oldukları halde “En azından bir işim var” diyerek çalışmaya devam ediyorlar. Bazı insanlar ise bu düzeni bozuyor ve dışarıdan ‘garanti’ olarak görünen işlerinden, daha az para kazanmayı göze alarak ayrılıyor Bunlardan biri olan Kaan Sekban, tam 1 yıl önce bankacılık yaparken bugün oyunculuk kariyerinde yükseliyor.
Sekban, ilk kez ortaokuldayken çocuk tiyatrolarında rol almış ancak derslerine yoğunlaşabilmek için tiyatroyu bırakmak zorunda kalmış. Üniversitede okurken işe takım elbiseleriyle giden, plazalardaki şık ofislerde çalışan insanlara özenmiş. Bu hedefine bir bankanın pazarlama bölümünde çalışmaya başlayarak ulaşmış. Kariyerinin on yıllık bu bölümünde satış koordinasyon yönetmenliğine kadar yükselmiş. Ancak, içindeki oyunculuk isteği hiç bitmemiş. Yıllık izinlerini ABD’de oyunculuk eğitimi almak için kullanmaya başlamış. Türkiye’de de akşamları mesai bitimlerinde oyunculuk atölyelerine katılmış ve bu sektördeki çevresini genişletmeye başlamış. Henüz bankacıyken bazı reklam filmlerinde para almadan küçük rollerde yer alıp, kendini denemek ve tecrübe kazanmaya çalışmış. ABD’ye son seyahatinde üç haftalık bir müzikal eğitiminin ardından Amerikan Drama Sanatları Akademisi’nde 200 kişinin önünde sahneye çıkmış. Çok başarılı geçen bu performanstan sonra asıl istediğinin bu olduğunu anlayarak bankacılığı bırakma kararı almış.
“PES ETMEK KOLAY” Tabii, bankacılığı bırakıp oyunculuğa geçmek zor. Bu işten para kazanabilmek için öncelikle bir rol kapmak gerekiyor. Bu durumu eğitmenlerine danışan Sekban, aralarında Nüket Duru gibi ünlü sanatçıların da bulunduğu ‘İstanbulnağme’ müzikali için seçmelerin yapılacağını öğrenmiş. En azından bir deneyim olur diye düşünerek seçmelere katılmış. Neredeyse tümü konservatuar mezunu 200 kişinin katıldığı seçmelerde, müzikale seçilen beş erkekten biri olmuş. Sekban, bugün ise oyunculukla ilgili çok farklı bir heyecan yaşıyor. Çünkü, Philadelphia Uluslararası Operası’nın 40 ülkeden 40 sanatçıyla İtalya’da sahneleyeceği Shakespeare’in ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ oyununa Türkiye’den seçilen isim olmuş. Sekban, tüm bunların sadece 7 ay içinde olmasının kendisine rüya gibi geldiğini anlatıyor. Ancak, tabii ki kendisini vazgeçirmeye çalışanlarla karşılaşmış. Bazı eğitmenleri konservatuar mezunu olmayanların bu işi kesinlikle yapamayacaklarını söylemiş. O ise, “Dünyanın en kolay işi pes etmek” düşüncesiyle hep devam etmiş. İŞİ ANİDEN BIRAKMAK YANLIŞ Kaan Sekban bankacılığı bıraktıktan sonra çevresindeki pek çok kişinin iş hayatında mutsuz olduklarını, monoton bir hayat yaşadıklarını görüyor. Ancak, kişilerin ani bir kararla işlerini bırakma fikrine olumlu yaklaşmıyor. Çünkü, insanlar yeni hayatlarında karşılaşacakları zorlukların farkında değiller. Ege’de tarımla uğraşmanın, ya da Bodrum’da bir kafe açmanın da pek çok zorluğu bulunuyor. Kendisi de bu nedenle oyunculuğa geçmeden önce eğitimlere gidiyor, küçük rollerle kendini deniyor. Sekban, çalışanların mesleğini bırakmadan da mutlu olabileceğini düşünüyor. Ancak, bu konuda yönlendirilmeleri gerekiyor. Bunu insanlarla paylaşmak, bankacılığının son zamanlarında bir fikir olarak aklına geliyor. Buradan yola çıkarak Happy Office’i (Mutlu Ofis) kuruyor. Happy Office içeriğinde sınıf seansları, online danışmanlık hizmetleri, mutluluk ödevleri, atölyeler bulunuyor. Sekban, bu içerikleri bankacılık kariyeri esnasında kazandığı deneyimden, kendine has kavramlarla hazırlıyor. Şirketler çoğunlukla motivasyon arttırıcı etkinlik ve konuşma talepleriyle geliyorlar. Bazen, ofis koşulları, giyim kurallarının değişimi gibi konularda tavsiye alıyorlar. Birebir danışmanlık alanlar, yöneticisi veya çalışma arkadaşları ile sorun yaşayanlar, terfi edemeyenler gibi pek çok konu ile geliyor.