Çöldeki altın şehir JAISALMER

4dk okuma

Kehribar renkli kum taşından yapılmış, balkonları dantel gibi işlenmiş konakların, görkemli Jain tapınaklarının, saray ve kalelerin şehri Jaisalmer. Hindistan’ın kuzeybatısında, Thar Çölü’nün kıyısında, eski İpek Yolu’nun üzerinde. Ulaşımı zor olduğu için bugün sadece meraklı gezginler görüyor güzelliğini. Okurumuz Muammer Ertan, eşi ve kızıyla gitti. İzlenimlerini yazdı.

Haberin Devamı

                  

Hindistan’a gitmek uzun zamandır hayallerimi süslüyordu. Bir gezginin bu ilginç, renkli ülkeyi mutlaka görmesi gerektiğine inanıyordum. Ama hep ertelemek zorunda kalmıştım. Nihayet bu sene eşim ve kızımla hayallerimi gerçekleştirdim.

     KISA HABERLER

Poznan’ın dört yanı söylence
Warta Nehri’nin kıyısındaki Poznan, Polonya’nın en eski kentlerinden. Ülkenin ilk kralları katedralinde gömülü, kimilerince ilk başkent. İkinci Dünya Savaşı’nda tarihi dokusu tahrip edilse de yeniden canlandırmayı başarmış. Haziran ortasındaki Avrupa Futbol Şampiyonası’nda tüm dünyanın gözü bu güzel şehre dönecek. İrlanda, Hırvatistan ve İtalya arasındaki üç önemli maç Miejski Stadyumu’nda oynanacak. Öğle güneşi altında, Poznan’ın Tarihi Kent Meydanı’nda yüzlerce turist başlarını kaldırmış, Belediye Binası’ndaki saatin üzerindeki pencerenin açılmasını heyecanla bekliyor. Saat tam 12’yi vurduğunda, iki ahşap keçi açılan kepenklerin ardından dışarı çıkacak, yerlerini alacak, alkışlar ve sevinçli haykırışlar arasında defalarca toslaşacak! Onlar bunu yaparken gökyüzüne bir de trompet sesi yükselecek. Keçiler içeri girerken, damdaki trompetçi, borusunu son kez üfleyip halkı selamlayıp gözden kaybolacak.

Dünyanın en ünlü barok manastırı
Umberto Eco’ya “Gülün Adı” romanı için esin veren Benedict Manastırı, Viyana’ya trenle 70 dakika uzaklıktaki Melk kentinde. Görkemli yapısı, 100 bin cilt nadide kitaptan oluşan koleksiyonuyla her yıl Avusturya’ya binlerce ziyaretçi çekiyor. Mayıs - Eylül aylarında saat 9.00 - 17.00 arasında başta Almanca olmak üzere İngilizce, Fransızca ve İtalyanca 4 dilde rehberlik hizmeti veriliyor. 

Gurmebüs, 15 günde bir İstanbul lezzetlerini turluyor
“Sonradan Gurmeler”den bir grup genç ile Armada Otel işbirliği yaptı. Ortaya, 1957 model Mercedes Benz otobüsle İstanbul’un gizli lezzet adreslerini keşfetme turları çıktı. Hafta sonunda yapılan günübirlik seyahat, mideye ve göze olduğu kadar ruha da iyi geliyor.

Türkiye’nin dört katı büyüklüğündeki yüzölçümüne sahip ülkeyi hakkını vererek gezmenin ancak birkaç seferde mümkün olabileceğinin farkındaydım. 17 günlük ilk gezi için Rajastan’ı seçtim. Bu eyaletin görkemli mihrace sarayları, tarihi kaleleri, göz kamaştırıcı tapınakları, muhteşem güzellikteki konakları ve renkli festivalleriydi beni çeken. Delhi’den Udaipur’a uçarak başladık geziye. Kiraladığımız araçla Jaisalmer, Jodhpur, Pushkar, Ajmer ve bölgenin başkenti Jaipur’a, sonra Agra’ya ulaştık. Hızlı trenle Jhansi’ye, karayoluyla Orccha üzerinden muhteşem güzellikteki Khajuraho Tapınakları’na geçtik. Uçakla gittiğimiz Varanasi’de gezimizi noktaladık.
Son derece keyifli, sorunsuz geçen turda beni en çok etkileyen şehirlerden biri de Pakistan sınırına yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Jaisalmer oldu.

KALEDEKİ EVLERDE SEÇKİN KASTIN ÜYELERİ YAŞIYOR

Haberin Devamı

Hindistan ölçülerine göre küçük sayılacak 50 bin nüfuslu Jaisalmer tamamen çöl rengine bürünmüştü. Bu nedenle “Sarı ya da Altın Şehir” olarak adlandırılıyordu. Geçmişte İpek Yolu rotası üzerinde büyük bir ticaret merkeziydi. Orta Asya’yı Hindistan’a bağlayan yoldan geçen kervanların ödediği vergi ve ticaret kenti zenginleştirmişti. En parlak dönemini 16 ve 17’nci yüzyıllardaki Moğol hakimiyeti sırasında yaşamıştı. Bombay (Mumbai) limanının açılmasıyla ticaret yolları değişince önemini de kaybetti. İngiliz idaresi altındayken, Bombay ve Kalküta limanları önemli ticaret merkezleri oldu. Böylece Jaisalmer çölün ortasında uzun yıllar unutulup kaldı. Günümüzde özellikle Avrupalı gezginler ilgi gösteriyor. Bu güzel şehir turizmle eski görkemli günlerine dönmek istiyor. Fakat turistik merkezlere uzaklığı nedeniyle henüz yeterince ilgi görmüyor.

Haberin Devamı

Biz gezimize kentin tarihi merkezindeki kaleden başladık. Trikuta Tepesi’ndeki surlarla çevrili kaleyi 1156’da Raca Rawal Jaisal yaptırmış. Zaten şehir de ismini kurucusundan almış. Racastan bölgesinin geniş bir alana yayılmış olan bu en eski ikinci kalesi, ülkenin diğer kalelerinden farklı. Çünkü eski dönemde tüm nüfusun yaşadığı bu kalede halen yaklaşık dört bin kişi sakin bir şekilde yaşamını sürdürüyor. Bunların çoğu da Hindistan kast sisteminin en tepesindeki Brahmanlar.

Haberin Devamı

EN GÜZEL TAPINAK 24’ÜNCÜ PEYGAMBERİN

Haberin Devamı

Kalenin içine dört ayrı kapıdan geçilerek ulaşılıyor. Bunlar sırasıyla Akhai Pol, Suraj Pol, Ganesh Pol ve Hawa Pol. Rüzgar Kapısı olarak bilinen Hawa Pol’un önünde küçük dükkanlar sıralanıyor. Pakistan’dan geldiği söylenen rengarenk işlemeli örtüler kale duvarına tutturulmuş alıcısını bekliyor.

Haberin Devamı

Kale girişindeki meydan çöl rengindeki gözalıcı yapılarla çevrili. Gerek kale surları, gerekse buradaki yapılar sarı kumtaşından yapılmış; yapımında da harç kullanılmamış. Eskiden festivallerin, törenlerin, kraliyet gösterilerinin organize edildiği bu meydanın en güzel yapısı günümüzde müze olarak ziyaret edilen Kraliyet Sarayı. Yapı ince işlemeli pencereleri ve balkonlarıyla dikkat çekiyor. Meydanın sağ tarafında ise mihracenin hareminin bulunduğu mekan var. O dönemde tamamen örtülü olan kadınlar yapının o küçücük deliklerinden aşağıda olan biteni gizlice seyredermiş.

Kalede evlerin, dükkanların, eski saray ve konakların yanı sıra Jain tapınakları göze çarpıyor. Hindistan’da yaklaşık 4 milyon üyesi olan Jainizm dinine ait Jaisalmer Kalesi’ndeki yedi tapınaktan süslemeleri, mimarisi ile en dikkat çekeni, Jainlerin 24 peygamberinden sekizincisi Chandraprabhu’ya adanmış olan tapınak. Kumtaşından zarif oymalarla süslenmiş tapınağın kutsal kısmındaki dört yüzünde peygamberin birer heykeli bulunuyor.

Kalenin dar sokakları arasında dolaşırken, burada yaşayan halkın günlük yaşamına da tanıklık ediyoruz. Evinin önünü süpüren, çamaşır yıkayan, tahıl ayıklayan, arkadaşıyla sohbet eden kadınlara rastlıyoruz. Kutsal olduğuna inanılan inekler sokak aralarında serbestçe dolaşıyor. Bu da Hindistan’da sık rastlanan, alışıldık manzaralardan biri.

Kalenin karşısındaki Jaisalmer Çarşısı geçmişte kervanların uğrak yeriymiş. Çarşıda dolaşırken, gezmesi son derece keyifli labirent gibi uzanan dar sokaklar bizi “haveli” adı verilen görkemli yapılarla buluşturuyor.

Şehri bir günde gezdik. Ertesi sabah Jodhpur’a hareket ettik. Jaisalmer’e bizim gibi Udaipur’dan karayoluyla geleceklere Udaipur’a yaklaşık 2.5 saat mesafedeki Ranakpur’a uğramalarını öneririm. Ülkenin en önemli Jain tapınaklarından biri burada. İlk Jain peygamberi Adinath’a adanmış tapınak 1444 mermer sütunuyla muhteşem bir güzelliği, işçiliği gözler önüne seriyor. Hergün saat 12.00-17.00 arası ziyarete açık. Kaçırılmaması gereken bir eser.

MUAMMER ERTAN'IN İZLENİMLERİNİN TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ

    

Haberle ilgili daha fazlası: