Bulvarda 44, 74, 014
Yıl 1944, sonbaharın sonu, günlerden pazar.
Bulvarın sonundaki muhallebicinin önünde,
Üç beş masa, kırık tahta, petit kare örtüler.
Babam onyedisinde,nenem sırt yola dönük,
Tahta sandalyede sade kahveyi yudumlarken,
Dedemin görüş alanındaki karede beş insan.
Yan masadaki yaşlı Türk kadını, yüzde nur,
Ayakta potin, tema kadın hakkı, önünde kitap,
Halide Edip'ten ''Vurun Kahpeye'', saman kağıda,
Harfler yeni, devrim yeni, Türk kadını aydınlanıyor,
Güvenli, ülkesinden ve gelecekten umutlu,
İçinden; ''okumalı ve okutmalı'' diyor.
Karşı kaldırımda bir at arabası, at üllüz bir kır,
Şalvarlı sürücü, elde kıtlık karnesi, kırbacı yere vuruyor.
İçinden; ''at iyice çöktü, saman yok'' diyor.
Genç bir oğlanla kız yürüyerek geçiyor, aralıklı
Kız zarif narin, oğlan kibar asil, inkılap çocukları,
Kızda kurdele, fistan, bebe yaka, oğlan gömlek süveter,
Kafalarının üstünde ortak bir balon, aynı düşünce,
Balonda; '' küçüğü sev, büyüğü say, ülkeni koru''yazıyor.
Köşeden gençlere bakan bir adam, yüzü seçilmiyor, saklı,
Dışından diyor; ''zındık bunlar böyle yanyana''.
Dedem yorgun, birer fırt kahveden, sarma cigaradan,
İçinden; '' Nereden nereye geldik'' diyor...
Yıl 1974, güz sonu kasvet, sapsarı bir pazar.
Aynı bulvarın sonu, artık pastane, üst katında,
Masalar dolmuş,yer talaş, ben anamın kucağında,
Cam kenarı, demir masada naylon kaplama,
Çay demini almış, açma poğaça, kremalı pasta,
Babamın karesinde de aynı beş insan.
Yan masadaki yaşlı Türk kadını, yüzde nur,
Ayakta ince topuk, tema gerçekcilik, önünde kitap,
Sevgi Soysal'dan ''Tante Rosa'', samanımsı kağıda,
Hala kitap, hala umut, Türk kadını bilinçleniyor.
Genç ülkesi çalkantılı , ama geçmişinden onurlu,
İçinden; ''hala okumalı ve okumalılar'' diyor.
Karşı kaldırımda bir taksi, mavi şavrole, damalı,
Sürücü gömlek yelek, kafa karışık, tesbihi ele vuruyor,
İçinden; ''araba külüstür, benzin bahalı'' diyor.
Genç bir oğlanla kız yürüyerek geçiyor, elele
Kız hırçın ve düşünceli, oğlan asi ve isyankar,
Kızda entari basma, heybe çanta, oğlan parka bot,
Kafalarının üstünde ortak bir balon, aynı düşünce,
Balonda; '' özgürlük, düşünce ve ülke kaygısı''.
Köşeden onlara bakan bir adam, seçilmiyor, karanlık,
Dışından diyor; ''anarşit bunlar böyle yanyana''.
Babam endişeli, birer fırt çaydan ve Birinci'den
İçinden; '' Nereden nereye geldik'' diyor...
Yıl 2014, yaz gibi bir sonbahar, günlerden pazar.
Aynı bulvar, aynı yerde, Pâtisserie önü kaldırımda,
Tıkış tıkış, en ön masa, oğlum anasının kucağında.
Tahtamı, çelik mi, plastik mi bu sandalye ne ola?
İçiyoruz bişe, adı hokka mukka , bardak mukavva,
Geçmişin aynı karesi ve aynı beş insan yine orda.
Yan masadaki yaşlı Türk kadını, yüzde nur
Ayakta dolgu topuk, tema büyülü gerçek, önünde kitap,
Latife Tekin'den ''Sevgili Arsız Ölüm'', kuşe parlak,
Kadın endişeli, sabırlı ve dirençli, Türk kadını bırakmıyor.
Yaşlı ülkesinden ve gelecekten umutlu, geçmişe sarılmış,
İçinden; '' hala okumalı ve ne yazık okumuyorlar'' diyor.
Karşı kaldırımda sarı taksi, son model, dizel, T plaka,
Şoförün ikinci işi, çökük avurtta sakal , cepten yazışıyor,
İçinden; ''durak, araba sahibi, benzin, bize ne kaldı'' diyor.
Genç bir oğlanla kız yürüyerek geçiyor, beraber ama ayrı,
Kız trend sultan, oğlan marka han, globalize olmuşlar,
Elde smartphone, kulakta kulaklık birbirleriyle yazışıyorlar,
Kafalarının üstünde ayrı birer balon, iki balon da bomboş,
Balonlara ben; '' uyan, düşün ve koru''yazıyorum.
Köşeden gençlere bakan aynı adam, yüzü karanlık,belirsiz,
Dışından diyor; ''züppe bunlar böyle yanyana''.
Ben edem misali, birer fırt zokkadan, cigarillodan.
Oğlum kucakta mutlu, farkında değil, oda yaşayacak bunu,
Bense dedeme mahcup, babama kızgın, oğlum için kaygılı,
İçimden; '' Nereden nereye gidiyoruz '' diyorum...