Son dönemde herkes bu hormondan bahsediyor! Eksikliği de fazlalığı da zarar ama... İşte efsaneler ve gerçekler

3dk okuma

Son dönemde internet sitelerinde ve sosyal medyada sık sık karşımıza çıkan, herkesin öneminden bahsettiği bir hormon var. Seviyelerinin yüksekliği ya da düşüklüğüyle ilgili pek çok şey söyleniyor. Peki halk dilinde "stres hormonu" olarak bilinen kortizol, vücudumuzda ne işe yarıyor? Kortizol düzeylerindeki değişimler günlük hayatımızda nasıl karşılıklar buluyor?

Haberin Devamı

Kortizol vücudumuzun çalışmasını sağlayan fizyolojik süreçlerin birçoğunda başrol oynuyor. Ancak son yıllarda, kortizol sorumlusu olmadığı birçok rahatsızlıkta da bir numaralı şüpheli haline geldi. Pek çok kişi "adrenal yorgunluk", kilo alma, bitkinlik, kaygı, baş ağrıları ve daha fazlası gibi rahatsızlıklarda hemen kortizol dengesizliğinden şüpheleniyor.

Sözün kısası kortizol sağlığımız hayati bir öneme sahip. Peki kortizol dengesizliği gerçekten bu kadar yaygın mı? İşte kritik hormon hakkında sosyal medyada dolanan endişe verici hurafelere ilişkin bilinmesi gerekenler...

Böbreklerin üstündeki adrenal bezler tarafından salgılanan ve steroid hormonlardan biri olarak bilinen kortizol, vücudun hemen hemen her dokusunda bulunuyor. O kadar ki Los Angeles'ta bulunan Cedars-Sinai Tıp Merkezi'nde endokrinolog olarak görev yapan Dr. Anat Ben-Shlomo, National Geographic'e yaptığı açıklamada, "Dürüst olmak gerekirse, kortizolsüz yapamayız" ifadelerini kullandı.

Kortizol, vücudun metabolizmadan uykuya, bağışıklık fonksiyonuna ve iltihaplanmaya kadar her şeyi düzenlemesinde rol oynuyor. Ancak tartışmasız en iyi bilinen görevi, vücudun algılanan tehditlere yanıt vermesine yardımcı olması. Zaten bu nedenle de genelde "stres hormonu" olarak anılıyor.

Haberin Devamı

Kısaca açıklamak gerekirse, vücut bir iç veya dış tehdit algıladığında sempatik sinir sistemi harekete geçerek karmaşık bir dizi hormonal tepkiyi tetikliyor. Bu tepkilerden biri de adrenal bezleri kortizol salgılamaya teşvik etmek. Kortizol salgılanması, vücuda stresle başa çıkmak ve homeostaziye geri dönmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamaya yardımcı oluyor.

ÇOK FAZLA OLMASI DA ÇOK AZ OLMASI DA SORUN

Kortizolün vücutta çok fazla olması da çok az olması da önemli bir sorun.

Örneğin, hipofiz bezindeki tümörler çok yüksek kortizol seviyelerini tetikleyebiliyor. Bu da Cushing sendromu adı verilen, kilo alma, halsizlik, kan şekeri sorunları ve morarma ile karakterize edilen bir duruma yol açabiliyor.

Öte yandan, bağışıklık sistemleri adrenal bezlerine saldıran kişilerin vücutları yeterli kortizol üretemiyor. Bunun sonucunda Addison hastalığı olarak da bilinen kronik adrenal yetmezlik gelişebiliyor. Addison hastalığı kişiyi yerinden kıpırdayamacak hale getiren yorgunluğa, baş dönmesine, cildin kararmasına, iştah kaybına ve diğer semptomlara neden olabiliyor.

Dr. Ben-Shlomo, "Kortizol eksikliği veya fazlalığıyla ilişkili hastalıklar çok karmaşık, multiorganik, multisistemik hastalıklardır" dedi. Söz konusu hastalıkların tedavi edilmesi oldukça zor oluyor. Dahası kortizol sorunlarının semptomları başka hastalıklarla benzeştiğinden yanlış teşhis de oldukça yaygın bir problem.

Haberin Devamı

Ancak uzmanlar bu rahatsızlıkların zaman zaman gözden kaçtığından şüphelense de Cushing sendromu da Addison hastalığı da nadir görülen hastalıklar arasında sayılıyor.

Haberin Devamı

"ADRENAL YORGUNLUK" DİYE BİR ŞEY VAR MI?

Kortizolle alakalı hastalıklar nadir olmakla birlikte, internette sağlıkla ilgili paylaşımlar yapan siteler ve kullanıcılar sık sık bu hormondan bahsediyor. En fazla gündeme gelen başlıklardan biri de "adrenal yorgunluk". Adrenal yorgunluğun kaynağı, sürekli stres nedeniyle adrenal bezlerin tükenip kortizol üretememesi olarak açıklanıyor. Ancak Dr. Ben-Shlomo, bu terimin bir efsane olduğunu belirtti. Nitekim 2016'da yapılan bir literatür incelemesi de adrenal yorgunluk durumunun gerçekte var olmadığını gösteriyordu.

Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde endokrinoloji, diyabet ve metabolizma alanlarında çalışan Prof. Dr. Anne Cappola da Temmuz 2023'te National Geographic'e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: "Adrenal bezlerinizin çalışmamaları için gerçekten çok büyük bir 'hakarete uğramış' olmaları gerekir. İnsan vücudunda iki adrenal bezi bulunur. Metabolizmanın çalışması için birden az adrenal bezi yeterlidir."

Haberin Devamı

Ciddi endokrin bozuklukları önemli hastalıklar olmakla birlikte, evde hormonları "dengelemeye" çalışmak veya kortizol eksikliğini veya fazlalığını önlemek için bilinçsiz ilaçlar ya da çoğunun etkisi kanıtlanmamış ya da yetkili kurumlarca denetim altına alınmamış takviyeler kullanmak oldukça tehlikeli hareketler.

Haberin Devamı

Uzmanlar, belirtilerin yaşam kalitesini etkilediği durumlarda daha fazla bilgi için bir doktora başvurmayı öneriyor. Endokrinologların yaptıkları muayeneler sonucunda adrenal sorunu olduğu düşünülen rahatsızlıkların, çoğu zaman, perimenopoz veya polikistik over sendromu (PCOS) gibi başka durumlardan kaynaklı olduğu ortaya çıkıyor.

Dr. Ben-Shlomo, "Böbreküstü bezlerinin güzelliği, size hayatta kalmak ve strese dayanmak için ihtiyacınız olanı verecek kadar büyük bir kapasiteye sahip olmalarıdır" dedi.

AŞIRI STRESİN ZARARLARI GERÇEK

Aşırı stres adrenal bezlerinin tükenmesine ya da vücudunuzun kortizol depolarının boşalmasına neden olmasa da etkileri gerçek.  Literatürde yüksek stres düzeyleri ile sağlık sorunları arasındaki ilişkinin altını çizen çok sayıda araştırma bulunuyor.

Örneğin, birden fazla olumsuz çocukluk deneyimin yaşamış kişilerin, duygudurum bozukluklarından obezite ve felce kadar çeşitli sağlık sorunlarına daha yatkın olduğu biliniyor. Stres, çeşitli bedensel sistemleri tehlikeye atarak bir dizi başka durumu tetikleyebiliyor veya kötüleştirebiliyor. O kadar ki 2017 yılında yayımlanan bir araştırmada şu ifadeler yer alıyordu: "Tıp camiasının, stresin çeşitli hastalıklarda oynayabileceği önemli rolün daha fazla farkında olması gerekiyor."

Büyüyen bir tümörle veya otoimmün bir bozuklukla mücadele etmemiz mümkün olmasa da stresi hayatımızda yapabileceğimiz çeşitli değişiklikler aracılığıyla kontrol etmek mümkün.

Dr. Ben-Shlomo, düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, meditasyon veya farkındalık ve yeterli uyku gibi faktörlerin, bazı insanların kortizol üretimiyle ilgili bir sorun sanabileceği çeşitli koşulları iyileştirebildiğini ve hatta önleyebildiğini vurgulayarak, "Stres kötü bir şeydir. Bu hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlandı" ifadelerini kullandı.

National Geographic'in "What is cortisol—and should you actually be worried about it?" başlıklı haberinden derlenmiştir.

Haberle ilgili daha fazlası: