Resesyon terimi, son günlerde ekonomi yorumcularının sıklıkla kullanması dolayısıyla merak edilmeye başlandı. Resesyon, ekonomide genel bir ekonomik aktivitenin durgunluğa girdiği ve genellikle bir ülkedeki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) en az iki çeyrek dönem boyunca azaldığı bir dönemdir. Resesyonlar, işsizlik oranlarının artması, ticaretin azalması, üretimin düşmesi ve genel ekonomik aktivitenin yavaşlaması gibi olumsuz etkilere neden olabilir. Peki, resesyon nedir ve ne demek? İşte, o konu hakkında detaylı bilgiler
RESESYON NEDİR, NE DEMEK?
Resesyon kelimesinin anlamı “durgunluk” olarak bilinmektedir. Birkaç ayı geçen sürede ekonomide meydana gelen belirgin düşüşü ifade eder. Ülke ekonomisinde gelişen büyüme hızının ülkedeki nüfus artış hızından düşük olması nedeniyle, kişi başına belirlenen milli gelirin artış göstermemesidir. Böyle bir süreçte, ekonomi ivme kaybeder, talepte canlılık olmaz ve genel bir karamsar hava hakimdir. Makro ekonomi göstergeleri; reel gelir, istihdam, üretim, tüm ticaretverileri bu ölçümlemeye dahil edilir.
Bir resesyondan bahsedebilmek için birbirini izleyen iki çeyrek dönemin olumsuz ekonomik büyüme bildirmesi veya ülke tarafından ölçülen Gayri safi Yurtiçi Hasılanın izlenmesi yeterli olmaktadır. Büyüme oranında gelişen 1 puanlık düşüş neticesinde, 80 ile 100 bin kişi aralığındaki işsiz kitlenin iş bulması imkansızlaşır. Bu süreçte, yatırım eğrileri düşer ve yeni iş kurmayı planlayanlar, bekleme sürecine geçer. Ülkelerin resesyon süreci yaşaması sıklıkla görülmese de 1960-2007 yıl aralığında 21 gelişmiş ülke ekonomisi 122 resesyon yaşamıştır.