29 Temmuz 2022 Cuma hutbesi Diyanet tarafından yayımlandı.. Hicretimiz Rabbimize Olsun

1dk okuma

29 Temmuz 2022 Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlandı. Cuma namazı ibadetlerini idrak etmeye gelen Müslümanlara okunan cuma hutbesinin 29 Temmuz konusu bu hafta, "Hicretimiz Rabbimize Olsun" konusunu işliyor. Müslümanlara önemli bilgiler ve öğütler veren Cuma hutbesinde 29 Temmuz Cuma günü bu konu anlatılacak. İşte, 29 Temmuz Cuma hutbesi içerisinde yer alan detaylar

Haberin Devamı

29 Temmuz 2022 Cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlandı. Her hafta Cuma namazı hutbesinde farklı konuları ele alan Diyanet İşleri Başkanlığı, 24 Haziran Cuma hutbesinde 'Hicretimiz Rabbimize Olsun' konusunu ele aldı. İşte, 29 Temmuz Cuma hutbesi detayları

29 TEMMUZ 2022 CUMA HUTBESİ.. HİCRETİMİZ RABBİMİZE OLSUN

Muhterem Müslümanlar!

Allah Resûlü (s.a.s) Rabbinden aldığı emirle insanları bir olan Allah’a inanmaya ve yalnızca O’na ibadet etmeye davet ediyordu. Ne var ki kulluk bilincinden ve ahlaki erdemlerden yoksun olan Mekkeli müşrikler bu çağrıya kulak vermediler. Müminlere her türlü baskı, zulüm ve işkenceyi reva gördüler. Öyle ki âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in hayatına kastedecek kadar ileri gittiler. Artık Mekke’de İslam’ı özgürce yaşama imkânı kalmamıştı. Bunun üzerine önce sahabe-i kiram sonra da Resûl-i Ekrem (s.a.s) vefâkar insanların şehri Yesrib’e hicret etti.

Aziz Müminler!

Haberin Devamı

Hicretle birlikte Yesrib, Medine-i Münevvere’ye dönüştü. Medeniyet güneşi oradan doğdu bütün yeryüzüne. Aydınlanmış şehir oldu Yesrib. Peygamber Mescidi, ilim ve irfan yuvası oldu. Mescid içinde kurulan mektep Suffe’de yetişen ashab ile hem Medine’nin hem de Medine dışındaki belde ve şehirlerin aydınlanma süreci hızlandı. Hak, adalet, sevgi, merhamet ve kardeşlik gibi İslam’ın yüce değerleri oradan yayıldı dünyanın dört bir köşesine.

Kıymetli Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: وَالْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَى اللَّهُ عَنْهُ “Gerçek muhacir, Allah’ın yasakladığı şeyleri terk eden kimsedir.”
Evet! Hicret sadece bir mekândan diğerine yapılan fiziki bir yolculuk değildir. Zorluk ve sıkıntılardan rahatlık ve kolaylığa bir kaçış asla değildir. Hicret inanç ve idealler uğrunda yeni ufuklara doğru zorlu bir yolculuktur. Hicret, Allah’a imanın, sadakat ve teslimiyetin, sabır ve sebatın göstergesidir. Tevhide sarılıp şirkten kaçınma iradesidir. Batıldan uzaklaşıp hakka ve hakikate yönelmenin nişanesidir. Yardımlaşma ve dayanışmanın, dostluk ve kardeşliğin destanıdır. Muhacir ise nefsinin heva ve arzularının tuzağına düşmeyen, şeytanın aldatmasına kanmayan, ulvi gayeleri, süfli tutkulara feda etmeyendir. Bir ömür helallerle yetinen, haramlardan uzak durandır. Her daim hayra koşan, Hakkın rızasını arayandır.

Değerli Müminler!

Haberin Devamı

Yarın yeni bir hicri yıla giriyoruz. Hicretin gerçekleştiği yıl aynı zamanda hicri takvimin de başlangıç yılıdır. O halde geliniz, geçen bir yılın, geride bırakılan bir ömrün muhasebesini yapalım. Allah ile misakımızı, Resûlüllah ile biatımızı yenileyelim. Haramlardan ve günahlardan, helal ve tertemiz bir hayata hicret için bugünü milat kabul edelim.

Bu vesileyle yeni yılımızı tebrik ediyor, hicrî 1444 senesinin ülkemiz, milletimiz ve İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
Hutbemi Yüce Rabbimizin şu müjdesiyle bitiriyorum: “İnanan, hicret eden, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerin Allah katındaki mertebeleri pek büyüktür. Muradına erecek olanlar da onlardır”

Haberle ilgili daha fazlası: