Konuyu daha çok anlayanlar ise, yorumlara bir yön bulma aracı gözüyle bakabilirler. Ama yorumlara uzun bir süre kendinizi adamanız, kişisel bilginin ötesinde birçok şey keşfetmektir…
Astrolojik haritalar bize başka şeyler de öğretirler. Bize nelere dikkatli olmamız gerektiğini gösterirler. İnsanların bize nasıl davrandıklarını ve dünyanın onlara karşı nasıl davrandığını öğrenmeye başladıkça, başkalarının ve kendimizin yaptıkları şeyleri sürekli olarak daha çok farketme alışkanlığına sahip oluruz. Diyelim ki, ne zaman bir tatil dönemi yaklaşsa o kişi hastalanıyor ya da başka bir kalıcı ve tekrarlanan bir etki var. Kişi tüm etkilerin yinelenen olaya bağlı olan bir sorundan ya da korkudan kaçınmak için bilinçaltının oynadığı bir oyun olduğunu görmezse, bu etki yıllar boyunca sürebilir. Yorum, kişinin sorunun bilincine varmasını sağlayabilir. Astrolojik haritaları iyi okumak, hem kendi içimizde, hem de diğerlerinde bulunan davranış bozukluklarını gözlemlememize de yardımcı olur.
Ne yaptığımıza, ne yapacağımıza ve sonunda ne olduğuna dikkat etmeye başladığımız zaman, günlük hayattaki birçok şeyi de farkederiz. Kızgınlık, güven, ümit ve korku dönemlerinde, gösterdiğimiz tepkilerin olayın kendisinden değil de, kendi içimizden nasıl kaynaklandığı anlarız. İşimiz ve sevdiklerimizle ilgilenme tarzımızı ve sorumluluğumuzun düzeyini farkedebiliriz. Ya da olayı 'Bu haksızlık' veya 'Bunu bana yapan sensin' diye itmeyi veya çekmeyi amaçlayan eğilimlerimizin bilincine varırız. Örneğin, 'Bütün bunlar benim yüzümden' demenin de çoğu zaman, gerçekten ne yaptığımızı görmememiz için yaptığımız bir hile olduğunu görebiliriz. Aslında ya herşeyi yaparak ya da hiçbir şey yapmayarak, durumun gerçek bir değerlendirmesini yapmaktan kaçınmaktayız. İnsanların ağlamalarının, kızmalarının veya diğerlerini suçlamalarının belirgin olmayan nedenlerini gözlemlemeye başlarsak, bu şeyleri kendimiz yaptığımızda en azından kendimiz hakkında biraz bilgi sahibi oluruz.
Astrolojik yorumlar, insan doğasının inanılmaz çeşitliliğinin bilincine varmamızı da sağlarlar. Sonsuz ve farklı ilişkiler, insanların hep yeni şeyler üretebileceğini kanıtlarlar. Aynı zamanda, bu şekilde temelde yatan kalıpların hep üstüne çıkarız. Ve genelde geçmişin insanları nasıl etkilediğini, onların ümitlerinin ve korkularının gelecekteki yolları nasıl oluşturduklarını öğreniriz. Çoğu zaman unutulmuş geçmişteki olaylar ve yaşananların gelecekteki beklentileri bizi şaşırtırlar. Burada dikkat verme alışkanlığını da öğreniriz. Çünkü, yorumları otomatik olarak yetkili kitaplara ya da geçmiş yorumlara dayandırarak yaparsak gerçeği, gözden kaçırabiliriz ve yorumlar yüzeyselleşip karmaşıklaşırlar. Geçmişteki davranışlarımızın çeşitliliğini ve sürekli yenilendiğimizi hiç aklımızdan çıkarmamalı ve geçmişi her an anımsamalıyız ama hayıflanmak için değil sadece ne yaptığımızı anımsamak için. İnsanların astrolojik yorumlardan aldıkları bilgilerle ne yaptıklarını izlemek, bize bazı önemli şeyler öğretir. Çoğu kişi için istek, kesin bir şeydir. Ya değişmez, seçimler yaparız ya da inandığımız bir kadere göre hareket ederiz. Buna daha çağdaş bir açıdan bakarsak, yaptıklarımızı ya o an yaptığımız bilinçli bir seçimin sonucunda, ya da koşullanmalardan yola çıkarak yaparız. Ama bu da bir sorundur. Her an özgür bir şekilde hareket edersek, ne yapacağımızı astrolojik yorumlar nasıl tahmin edebilirler? Bizim seçimimiz, bir şeyler yaptığımız ana kadar belirsiz ise, yorumun nasıl bir anlamı olabilir? Ya da, belli bir güç, yorumların tahmin ettikleri şekilde davranmamıza mı yol açıyor? Bu soruna, herşey ya da hiçbir şey yaklaşımıyla yaklaşmaktan vazgeçersek iş kolaylaşabilir. Böylece evet diyebilir, kendi seçimimizi koruruz ama onu nadiren kullanırız.
Koşullanmalarımız, deneyimlerimiz önemli ve önceliklidir ama karar verirken bunların farkında olmayız. Astrologlar genelde, belli oluşumların ve süreçlerin yorumlara egemen olmalarını isterler ve farklı şeyler belirirse, karşılarındakilere genelde hayal kırıklığına uğrayacaklarını söylerler. Örneğin Jüpiter, çok büyük bir güçtür ama tek başına bir hiçtir, diğerleri olmadan anlamsız kalır. Ama bilgeliği, gücü, zenginliği ve varoluşu etkili bir şekilde betimlemesi yüzünden diğerlerinden ayrı olarak incelenir. Ama, uygulamada yani astrolojik yorumlarda, ruhsal olanı dünyevi olanı, mutluyla mutsuzu, sevgiyle öfkeyi birarada yorumlamak ve anlamak gerekir. Acaba geçmiş, gelecekteki olasılıklara nasıl bağlanır? Kendi kararlarımız için gereken etkileri, dış dünyanın etkileriyle nasıl birleştiririz? Hayatımızın sorumluluğunu üstleniyoruz derken ne demek istiyoruz? Bu, bize olan herşeyi kendimizin yarattığı ya da kontrol ettiği anlamına mı geliyor? Cevap yukarıdadır, koşullanmalarımız bize zarar verirler, onları aşmamız gerekir.
Çoğu kişi sorumluluğu kendince yorumlamaktan ve düşünmekten hoşlanır. Yani, ya dünya bizi tamamen koşullara göre şekillendirir ya da hayatımızı kendimiz kontrol ederiz. Astrolojik yorumlar bir kişinin durumunun, ikisinin karışımından kaynaklandığını açıkça anlatırlar. Çok kısa boylu bir kişi, iyi bir profesyonel basket oyuncusu olmayı bekleyemez ama aynı kişi boyunun kısalığının tüm hayatına hükmettiğini de düşünmemelidir. Bu düşünceyi kuramsal açıdan kabul eden kişiler şöyle bir soru sorabilirler; Hangisi daha önemli, durum mu veya kişisel sorumluluk mu? Bir insanı gerçekten bunlardan hangisi kontrol eder?
Astrolojik yorumlar, bu ve buna benzer soruların anlamsızlığını gösterir. Bazı yorumlarda kişilik, umutlar veya korkular, bizi belli yönlere doğru yöneltmeye eğilimlidirler. Yani yorumlar bu etkileri yansıtır ve onların muhtemel sonuçlarını gösterirler. Kesin olarak olayların belli bir şekilde oluşmasını sağlamazlar. Sadece, etkilerin gerçek hayatta nasıl birleştiklerini yansıtırlar. Öte yandan eylem anı gelince farklı bir seçim yapabiliriz. Oysa ilginçtir zira bunu pek yapmayız. Işin bilincinde olmadan, tekrar ve tekrar kendimizi yineler, seçim özgürlüğümüzden vazgeçeriz. Geçmişimizin ve koşullanmalarımızın bizi yönlendirmesine izin veririz. Bunu bazen cahillikten veya tembellikten yaparız. Çünkü koşulları izlemek, gerçekten bilinçli kararlar vermekten daha kolaydır. Böyle şeyler tekrar tekrar gerçekleşir ve astrolojik yorumlar, insanların özgürlüklerini inkar ettikleri yolları net bir şekilde bize gösterirler. Oysa bize verilen en değerli bilgi, özgürlük ve özgürlüğün koşulları arasındaki ilişkidir. Sevgilisinin kıskançlığının kalıcılığını ve sorun olacağını astrolojik bir yorumda öğrenen bir kadın, önce kendine yönelmelidir. Yani öncelikle ihtiyaçlarıyla yüzleşmeli ve ondan sonra başkalarından nasıl yarar sağlayabileceğini düşünmelidir…
Astrolojik yorumlar kendi algılarımıza olan güveni geliştirmemize de yardımcı olurlar. Bu, bazen elde edilen bilgilerden, bazen alınan kararlara sadık kalma ihtiyacımızdan kaynaklanır. Daha fazla yorum yaptırdıkça, soruların cevaplarını daha iyi algılamaya başlarız. Sonuç olarak kendi anlayışımıza ve sezgilerimize daha çok güvenmeye başlarız. Özellikle kısa astrolojik yorumlarda, ele alınan farklı zaman dönemleri iki şeye bağlıdır. Kişinin durumuna ve sorulan soruya. Hukuki konular ve bazı duygusal durumlar birkaç gün içinde kendisini belli eden cevapları getirebilirler. Fakat duygusal çatışmaların çözülmesi, derin ilişkilerin anlamları ve sonuçları, ruhsal veya sanatsal gelişmeler ve de arzuların gerçekleşmesi uzun zaman alabilir. Ama bu tür yorumlar, yıllar boyunca gerçekleşmeyecek anlamında da değildirler. Burada tahminlerden değil, zaman geçtikçe yavaş yavaş açılan sürekli sıralamalardan bahsediyoruz. Yani kozmik bir düzenden… Astrolojik yorumlar derin geçmişi de gösterebilirler ya da kişinin gelecekteki gelişmelere olan potansiyelini yansıtırlar. Ama bazen, dikkatli bir yaklaşım yakın geleceğin yüzeysel olaylarının derinliğine inemezken, kişi aniden kendisini, tüm hayatın net bir resmiyle karşı karşıya bulabilir. Yani sorunun kendisi önemli olmayabilir. İnsanlar işlerinin nasıl gittiğini sorabilirler ve bu soru zihinlerini daha fazla meşgul ediyor olabilir ama sordukları sorudan yeni aşk ilişkileri hakkında bir cevap alabilirler. Ya da astrolojik yorumlar belli bir soruyu, farklı bir konudan beklenmeyen bilgiler çıkararak, cevaplayabilirlar.
Bazen, deneyimlerimiz veya içgüdümüzün keskinliği ne olursa olsun, yanlışlıklar yaparız. Edindiğimiz bilginin çoğu gerçekte oldukça yüzeysel ve dışa dönükken, cehalet varlığımızın temelinde yatar. Dünya hakkında bildiklerimiz duyu organlarımızla sınırlıdır. Bu sayfa üzerindeki kelimeleri görebilmemiz için, ışık onların yüzeyinden yansıyacak ve gözlerimiz tarafından toplanacaktır. Sonra, görme siniri beyine itişler gönderir ve o da itişleri başka itişlere dönüştürerek, onları, bilincimizin dil olarak algıladığı anlamlı kalıplar haline getirirler. Ama oradaki şeyi dolaysız olarak bilemeyiz. Sadece, evreni itişlere, kalıplara, simgelere dönüştürebiliriz. Fiziksel bir şekilde var olduğumuz için, yaşamımızı zaman sınırları içerisinde incelemek zorundayız. Bunun anlamı, potansiyelimizi tümüyle gerçekleştiremeyeceğimiz demektir çünkü önümüzde varolan yıllar içinde hep birşeyi yapı,p diğerini yapamayacağız. Hem bir dansçı, hem de bir iş insanı olabilecek bir kişi, bunlardan birisini seçmek zorunda kalacaktır ve hangisini seçerse seçsin, amacına ulaşana kadar, yıllar boyunca çalışacaktır. Zaman ayrıca, yaptığımız şeylerin sonucunu bilemememiz anlamına da gelir çünkü bu sonuçlar gelecekte, yıllar sonra ortaya çıkabilirler. Bazen eylemlerimizin sonuçları bize değil diğer insanlara gözükürler. Belli bir yerde yaptığımız birşey, oradan gittiğimizden hatta ölümümüzden uzun zaman sonra oradaki insanları etkileyebilir. Daha basit kelimelerle zaman, olayların onlar hakkında bilgi sahibi olmadan oluşmaları gerektiği anlamına gelir. Bu yüzden aynı zaman içinde, herşeyin bir bütünü oluşturduğunu öğrenir ve bizim bilgimizin kısıtlanmış ve sınırlı olduğunu anlayarak, evrenin gerçek durumu hakkında deneyim kazanırız.
Cehaletin bir diğer yüzü, sınırlı bilinçliliğimizin oluşturduğu izlenimlerdir. Çoğu kişi için yorumcunun en yüce hedefi, herşeyi bilme durumu olan kesinliktir. Ama bu, yol üzerindeki, bir basamaktan başka birşey değildir. Bir eylemin gerçek nedeni nedir? Sadece onu gerçekleştiren kişi için değil, diğerleri için sonuçlar ne olacaktır? Asıl bunu bilmek gerekir, yapılan eylemin kendisinin nedenleri ve çevresel sonuçları görülmelidir. Yorumları daha sonraki olaylarla karşılaştırırsak, haritalarla daha çok ilgilenip içgüdümüzü geliştirirsek, gerçek anlamları bilme hakkında deneyim kazanabiliriz. Bu tür deneyimler, bir yön duygusu sağlayarak bize hizmet ederler. Gerçekleştirmek istediğimizi algılamamıza yardımcı olurlar. İşte bu nedenlerle günümüzde illet bir virüse dönüşen Astrolojik seçki kaosu geçersizdir, her konuda burçlara göre birşeyler uydurmak Astroloji’nin ruhanda, özünde yoktur, sayısız internet sitesinde raslanan saçma sapan burcunuza göre şu veya bu şeklindeki uydurmalardan ciddi anlamda Astroloji ile ilgilenen okurların uzak durmaları doğrudur ve ne yazık ki bu tür yorumlar Astroloji eğitimi aldıklarını iddia edenler tarafından yapılmaktadır. Oysa gerçekten üst düzey bilgiye ulaşmış olan bir astrolog özgün, yeni ve onanmış kuramlar geliştirmedikçe bu konuda ortaya çıkmamalıdır. Kısacası Astroloji bu tür Yeni Çağ Astrologlarının gittikçe artması nedeniyle internet ortamında basit ve düzeysiz bir eğlenceden öteye geçememektedir.
Gerçek Astrolojik yorumlar yaşama karşı takındıkları tavır bakımından tarafsız değildirler, bazı yaklaşımları ve inançları içerip diğerlerinden vazgeçtikleri için bizi de değiştirirler. Ama zamanla herşeyin arasındaki dengeyi, hayatın sürekli değişimi ve akışı içinde daima sabit kalan uyumu görürüz. Aslında normal deneyimlerimizin ötesinde bekleyen garipliğin farkına varırız. Ama bu arada varoluştan aldığımız özel yetenekleri tanır sonra onları anlamak ve kullanmak için gereken sorumluluğu öğreniriz.
Herşeyden önce, astrolojik yorumların üzerinde durduğu gerçeği yani bildiğimiz tüm evrenin yaşadığını öğrenmeye başlarız…
Ve kendimiz hakkında öğrendiğimiz herşeyi diğer şeyler hakkında da öğrenebiliriz…
Astrolojik yorumlar önemlidir ama daha önce yorumcu önemlidir…
Tabii ki astroloji sizin için bir eğlence değilse…
Yani ciddiyseniz…