Kişi genelde, bir sorunu çözmeye çalışırken astrolojide bir yanıt arar, çünkü ondan başka hiçbir sistem, bir konu üzerine böylesine görüş açısı sağlar gibi görünmez. Gök haritası, mükemmel bir psiko-spiritüel harita, içimizdeki işlevlere bir rehber olmakla kalmayıp ek olarak doğru bir zaman haritası olma özelliğine de sahiptir. Psiko-analizin ortaya çıkmasıyla, her türdeki karşılaştırma gruplarıyla ve farkına varma programlarıyla, astroloji, danışmanlık alanında, giderek artarak yerini bulmaya başlamaktadır. Tabii, bütün astrologlar danışman değildir ama, yüz yüze yapılan bir oturumda, haritadaki karmaşıklıkları işlerken, özellikle hayatın belli başlı dönüşüm noktalarının, % 90 ilişkileri kapsadığını görürüz. Böylece, astrolojik-synastry (Yunancada, bir araya getirme anlamına gelen ´syn´ ve yıldız anlamına gelen astron´dan gelir) tarafından insan ilişkilerinin anlaşılması astrolojinin bir bütün olarak en önemli ve en uzmanlaşmış yönlerinden biridir.
Synastry´nin amacı bir ilişkinin bize uygun olup olmayacağını veya süreklililiğini belirtmek değildir, bizi ilişkimizi daha iyi bir anlamamıza doğru yöneltir. Gerçekte, her ilişki uygundur ama bizi mutlu edip etmemesi tamamen ayrı bir konudur. Bir insan, astrolojik açıdan zor olarak tanımlanan bir ilişkiye girmekte doğal bir isteksizlik ve kararsızlık hissetse bile zorluklar kuşkusuz her iki kişinin tecrübeleri için gereklidir, gelişim, kolay yolla değil daha çok acılar ve yüzleşmelerle elde edilir. Elbette, astroloji bize bir ilişkinin doğuştan gelen gizil gücünü gösterebilir ve böylece zor ilişkilere girmekten kaçınmak mümkündür veya ilişki önerilebilir. Ama, kaderden kaçmak kuşkusuz, deneyin ertelenmesine veya başka bir ilişkide benzer bir durumla karşılaşmaya yol açabilir, kader ille de ilk planını uygulamaya çabalar. İkiz ruhların karşılaşma olanakları da vardır. Belki de bazıları için, bu romantik bir düşten başka hiçbir şey ifade etmez, ama kadere bağlılıkları fazlasıyla kuvvetli olan çiftler için bunun gerçeklik payı büyüktür. Kişi, tanrısal fikir akışını ya da astrolojik simgecilikteki kimyayı göremez, sadece diyaloğu anlayabilir ama diyaloğu anlarken, bazı ilişkilerin zor, bazılarının ise kolay olduğunu kavramada değerli bir anahtara sahiptir. Kişıler arasındaki farklılıkların bilincine varmak ve bunları kabullenmek insanın daha hoşgörülü olmasını sağlamakla kalmayıp, onu devamlı ve daha bilinçli bir hale getirir, bu da sonunda insanın kendi içinde ve başkalarıyla uyum içinde olmasını sağlar. Synastry, duruma ışık tutmak için, önce başlangıçta sonra da ilişkinin herhangi bir aşamasında kullanılabilir. Burada bir astrolog sadece rehberlik yapabilir, ilahi düzeni ya da insanların fikirlerini değiştiremez. Zaten iyi ve gerçek bir astroloğun etik tavrı böyle olmalıdır.
Günümüzde Amerika ve Avrupa´da bir çok özel Astroloji okulu, kursları vardır. Ama resmi hiçbir okul yoktur. Bunlardan, bulundukları yerlere giderek ya da mektupla hatta on-line eğitim görüp, sertifika ya da benzeri bir şeyler alabilirsiniz. Gene de bunların çok ciddi şeyler olduğunu da sanmayın. Amerika´da veya Avrupa’da böyle bir okula en fazla bin dolar göndererek ya da bizzat giderek, bir ya da iki yıl içinde Astrolog sertifikası almanız olasıdır. Bu sertifikalar ancak gösteriş yapmak ve profesyonel astrologlar için müşterinin gözünü boyama açısından işe yararlar, küçümsemeden burada kasdettiğim amacın sertifika olmaması gereğidir; elbette ki bilgi alınmalıdır ve önemli olan budur. Ama bu bile bireyi astrolog yapmayacaktır çünkü yeteneğin asıl ortaya çıkacağı dönem, deneyim kazanılacak olan gelecekteki yıllardır. Tabii ki eğer yetenek varsa…
Ve asıl gerekli olan bilgi; astrolojinin yanısıra mistik öğretileri, felsefi akımları, psikolojik ve psikiyatrik kaynakları, inançları, mitolojiyi, astronomiye elbette uzmanlık düzeyinde değil ama yeterince bilmek ve hatta tarih, coğrafya gibi pozitif bilimlerden de payını almaktır. Ancak bundan sonra sağlam bir alt yapının üzerine insan ve gök bilim sentezini oluşturabiliriz. Bunun dışında eğer başarılı örnekler görürseniz, bilin ki karşınızda astrolog değil bir falcı bulunmaktadır ama bu da başka bir öykü olacaktır ve falcıların astrolojiye ihtiyacı yoktur çünkü bir falcı geleceği her yerde her yöntemle görebilir ama astrolog falcı değildir…
İdealde kişinin, astrolojik sezgi tarafından desteklenmiş bir seçim yapma şansına sahip olması gerekir yani her durumda kararı hür irade verecektir. İşte astro-aşkın kimyası budur ve belki de yakın gelecekte, sevgililer nikah gününden önce bir astroloğa danışacaklar ve sonra da nikah dairesinden gün alacaklar, hoş bunu şimdi yapanlar da var ya... Pozitif güçler sizinle olsun...