Günümüzde ise, deği?en kültüre ayak uydurulmakta ve UFO'lar artık bilim-kurgu ile bütünle?mektedirler çünkü 1940'ların sonunda ba?layan UFO showları, bilim kurgu edebiyatının patlamasıyla da e? zamanlıdır. Bilinen bir diğer gerçek ise UFO'ların görsel medyada yani tv ve sinemada çok etkili olmasının getirdiği maddi boyutlardır. Bu ilginin temelinde yine psikolojik bir yön vardır hem ya?amsal baskıdan kaçılmakta, hem de sonsuz evren kar?ısında aczimiz ve korkumuz sergilenmektedir. Britanya UFO Derneği Başkanı (BUFORA) John Spencer'in söylediği gibi, seçkin insanlar onlarla ili?kiyi sürdürüyorlar ve iki tarafın uygun gördüğü bir zamanda veya mekanda bir gün tarihi açıklama yapılacak ve bizler o gün gerçekten yeni bir çağa, yeni bir dönüm noktasına geçmi? olacağız. Ne zaman mı? Bilemiyoruz...
Kısacası onlar varlar ama gizem bildiğimiz gibi değil, çok farklı bir?eyler saklanıyor ve kullanılıyor gibi. Steven Spielberg tüm zamanların en iyi UFO filmi olan "Üçüncü Türden Bulu?ma"yı çektikten sonra, yoğun biçimde nasıl bu kadar gerçekçi olduğu sorusuyla kar?ıla?mı?tı. Ama en önemli soru, nasıl olup da ABD Hükümeti'nin desteğini bu boyutta nasıl aldığıydı. Spielberg, gülümsemi? ve MTV'de yayınlanan söyle?ide "...filmde ayrıntılar dı?ında her?ey gerçek olabilir, her?ey danı?ılarak yapıldı ve eğer varsalar ancak böyledirler.." ?eklinde gizem dolu bir konu?ma yapmı?tı.
ABD'nin ulusal uzay örgütü olan NASA, elbette ki uzayla ilgili olaylarda öncelikle söz sahibi. Tanımlanamayan uçan cisimlerle ilgili olarak NASA 1978 yılında ?öyle diyordu; "Gerek askeri, gerekse de bürokratik olarak NASA son sözü söyleyecek tek kurulu?tur. Fakat biz, Hava Kuvvetleri'nin ötesinde fazla bilgiye sahip değiliz.." Buna rağmen, 17 Kasım 1980'de Hava Kuvvetleri Özel Ara?tırmalar Ba?kanlığı ?u açıklamayı yaptı; "Bu konudaki tüm ara?tırmalar NASA tarafından sürdürülmektedir, NASA askeri yetkililerin görü?ü doğrultusunda olayları yorumluyor..."
NASA'nın açıklamalarını ve neyi saklayıp saklamadığını bir yana bırakıp, ?imdi sizlere astronotların ya?adıkları olayları iletmek istiyorum; Kasım 1972'de Gemini 7 uçu?unda görevli astronotlardan James Lowell, yer kontrol merkeziyle ?öyle konu?uyordu;
Gemini 7 - Saat 10 rotasında bir cisim var.
Yer kontrol - Burası Houston, tekrarla Gemini 7.
Gemini 7 - Saat on rotasında bir cisim dedim.
Yer kontrol - Gemini 7, bu bir yanılgı mı yoksa aktüel görü? mü?
Gemini 7 - Hayır, çe?itli açılardan görüyoruz, aktüel.
Yer kontrol - Uzaklık ve boyutu söyleyin.
Gemini 7 - Görü? alanımız daralıyor.
Aslında Gemini 7 olayı, ilk değildi, astronotların UFO gözlemleri çok öncelerden ba?lamı?tı ve Apollo Projesi'ne gelindiğinde birçok astronotun emin olduğu görülüyordu. Astronot Gordon Cooper'ın hiç ku?kusu yoktu; "İnanıyorum ki, dünyadı?ı canlılar ve onların araçları gezegenimizi ziyaret ediyorlar, ben birçok kez onları gözlemledim." Cooper yanlız değildi, en ünlü astronot ve en ünlü uçu? olan Apollo 11'de benzer bir olayı ya?adı. 21 Temmuz 1969 günü, Ay'a ilk defa inen Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Houston Merkez'e Ay yüzeyine inmelerini az kala, bir kraterin kenarında duran ı?ıklı cisimden söz ettiler. Aynı yolculukta, astronotların yer kontrol ile yaptığı bir diğer konu?ma daha vardı, NASA yetkilisi Otto Binder'in de doğru olarak onayladığı konu?mayı VHF bandından binlerce ki?i dinledi.
Yer kontrol - Nedir o? Apollo 11'i arıyoruz.
Gemini 7 - Bu bebekler buradalar.. inanılmaz.. Tanrım, buna inanamazsınız.. dı?arda bir ba?ka uzay aracı var..
kraterin öte kenarında duruyor.. onlar Ay'dalar ve biz gözlüyorlar.
Yer kontrol - Anlatmayı durdur Apollo 11.
İleti?imin bu anda NASA tarafından kesildiği biliniyor. Bu konu?manın duyulmasından çok sonra NASA'da çözülmeler oldu, yıllar geçti ve emekli NASA ?eflerinden Maurice Chatelain Apollo 11 konu?masını açıkça doğruladı; "Bulu?ma gerçektir ve NASA'da herkes tarafından bilinir fakat hiç kimse bu konuda konu?maz." 70'li yılların ortalarında Moskova Üniversitesi'den Fizik Profesörü Vladimir Azhazha kesin tavırla konu?uyordu; "Neil Armstrong'un Yer Kontrol ile yaptığı konu?ma doğrudur, biz tamamını dinledik, iki büyük esrarlı cisim onları gözlüyorlardı ve bu cisimler Ay Modülü'nün hemen yakınındaydılar." Bir diğer Sovyet bilim adamı olan Dr.Aleksandr Kazantsev ise, astronot Buzz Aldrin'in modülün içinden çektiği renkli filmde iki UFO'nun açıkça görüldüklerini belirtirken, filmin devamının Armstrong tarafından Ay yüzeyinden çekildiğini ve UFO'ların Ay Modülü ini? yapmadan birkaç dakika önce geldiklerini söylüyordu.
Ay'a ilk ayak basan adam, dünyadı?ı canlıların yönettikleri araçları görmü? ve hayran olmu?tu fakat o tek tanık astronot değildi... 1974 yılında, adı saklı tutulan ve gerektiğinde açıklanacağı söylenen ünlü bir Amerikalı Fizik Profesörü, Ay'a ilk inen insan olan Neil Armstrong ile bir sempozyum çerçevesinde özel bir konu?ma yaptı, ünlü astronot bu konu?mayı doğruluyor ve bunlar artık konu?ulmalı diyordu.
Profesör - Apollo 11 yolculuğunda gerçekten ne oldu?
Armstrong - İnanılmazdı, tabii ki biz bu olasılığın var olduğunu daima biliyorduk ve her zaman susmamız için uyarıldık. Bir Ay kenti ve uzay üssü olasılığını hep bekledik ve hazırlandık.
Profesör - Uyarıldık, ne anlamda?
Armstrong - Çok fazla detaya giremem, o uzay araçları vardı ve bize göre çok farklılar, gerek büyüklükleri, gerekse de özgün teknolojileri eri?ilmez. Çok büyüktüler ve çok ustaca yönetiliyorlardı. Ba?ka bir soruya gerek yok.
Profesör - Fakat NASA, Apollo 11'den sonra uçu?lar sürdürdü?
Armstrong - Doğal, NASA kararlıydı ve dünyada bir paniğe neden olmak istemedik, fakat hızla karar alıp, geri dönecek ve gerekeni yapacağız.
Bu tür örnekler öylesine fazla ki ve öylesine çok ciddi kanıt ve tanık var ki, söylenecek fazla söz kalmıyor. Bu yazıyı hazırlarken, bir an durup önümdeki belgelerin kopyalarına veya fotokopilerine baktım, her?ey o kadar gerçek ki, bir çoğunda Amerikan Hükümeti/Çok Gizli/Savunma Bakanlığı/Ulusal Güvenlik Örgütü/NASA/CIA türünden damgalar var. Tüm gizlilik çabalarına rağmen, insanın özgün tabiatına uygun olarak bir yerlerden bir?eyler sızıyor veya kaçıyor. Sizlere birkaç örnek verebildim, amacım sizleri etkilemekti çünkü aklı ba?ında olan ve belli bir kültür düzeyine ula?mı? herhangi bir mantık, bunları kolayca algılayabilir ve gerçeklerden söz edildiğini kavrayabilir veya en azından ku?ku duymaya ba?lar. UFO olaylarının ve etkilerinin daha önce ancak küresel dü?ünebilen beyinlerde yer aldığını söylemi?tim. Belki de beklenen bir?ey vardır, bu tür dü?ünenlerin çoğalması gibi...