IN Vitro Tanı Amaçlı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği ve Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında yer alan ürünlerin üretimini yapan, yerli malı belgesine sahip, alanında ilk yerli üretici olan Dia Pro, AB ülkeleri dahil 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
2007 yılında dışa bağımlılığı en aza indirmek amacıyla Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde (GEPOSB) kurulan Dia Pro üretim tesisleri, 1983 yılından beri sektörde faaliyet gösteren diğer grup firmalarının en yeni üyesi olarak öne çıkıyor. 1000m2 kapalı temiz alanı olan Gebze’deki fabrika; Ar-Ge, Moleküler Biyoloji, Kalite Kontrol, Mikrobiyoloji ve Biyoteknoloji Laboratuvarlarına da sahip bulunuyor.
Dia Pro genişleyen ürün portföyü ile dikkat çekiyor
Başarılı AR-GE projeleri ile immünohematolojik, mikrobiyolojik test tanı kit ve cihazları, steril su ve türevleri ile tıbbi teknoloji çözümleri sunan Dia Pro, Türkiye’de pek çok ilke imza atan yerli ve milli bir firma olma özelliği sayesinde genç ve dinamik kadrosuyla hızla büyümeye ve ürün portföyünü genişletmeye devam ediyor. Dia Pro Koordinatörü L. Murat Köksal, yeni projeler ve yatırımlar hakkında bilgiler paylaştı.
Dia Pro’nun; across markası altında kan gruplama kartları, bakteriyel ve virolojik enfeksiyon tanısında kullanılan tanı kitlerinin yerli bilgi-tecrübe birikimi ve yerli sermaye ile üreten ilk firma olarak Türk medikal sektörünün bu konuda dışa bağımlılığını ortadan kaldırdığına dikkat çeken Köksal, ürünler hakkında da bilgiler verdi.
“across GEL isimli ürünümüz, kan gruplama kartları, tanımlama ve tarama hücreleri, yardımcı solüsyonlar olmak üzere 3 farklı ürün grubunu içeriyor ve 7 grup 30 farklı konfigürasyondan oluşuyor.
across SYSTEM markalı ürün manuel ve tam otomatik kan gruplama test cihazları olmak üzere 2 farklı çalışma metodundan oluşuyor. Tam otomatik kan gruplama test cihazlarının, tasarımları ve çalışma özellikleri sayesinde farklı testlerin aynı zamanda çalışarak en kısa sürede sonuçlanmasına olanak sağlıyor. across AQUA ürünümüz steril inhalasyon suyu, solunum desteği alan hastalarda nemlendirme yoluyla hastaya konfor ve rahatlama sağlıyor. across BIO ise mikrobiyolojik boyalar ve otomatik boyama cihazları, tüberküloz tanısına özgü kitler ve toz besiyerlerinden oluşuyor. Ayrıca bakteriyel ve virolojik enfeksiyonlar tanı kartları içeriyor.”
Yerli üreticiden global oyunculuğa yolculuk
Türkiye’de başladıkları üretim, satış ve pazarlama tecrübelerini 40’tan fazla ülkede faaliyet gösterir konuma getirdiklerine dikkat çeken Köksal, hedeflerinin global pazarda köklü rakipler arasında yer alarak pazar paylarını artırmak olduklarını belirtti. Köksal, “Güney Amerika’da belirli ülkelerde devam eden ürün kayıt işlemlerinin tamamlanması sonrasında across markamızın yeni bir bölgede de aktif olarak satış ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştiriyor olacağız. Gelişmekte olan ülkelerde ise yüksek teknolojik ürünümüzün kullanımının artmaya başlamasıyla her geçen gün pazardaki hakimiyetimizi artırıyoruz” dedi.
“İnovatif çözümlerle sektöre yön veriyoruz”
Köksal ayrıca tıbbi laboratuvarlarda kullanılan standart testlerin yanında spesifik hastalıklara özgü tanı ve bu hastalıkların standart testlerde meydana getirdiği problemlere inovatif bir yaklaşımla çözüm üreterek sektöre yön verdiklerine işaret etti.
Yeni projeler ve yatırımlar hız kazanıyor
2021 yılında Ar-Ge Merkezi olan ve 2022 yılında Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun açılışını gerçekleştirdiği Biyoteknoloji Laboratuvarı ile Dia Pro’nun iki adet patent başvurusuna onay aldığı, üç adet patent için de başvuruda bulunduğu bilgisini paylaşan Köksal, dördü tamamlanmış, biri devam eden 1501 TEYDEB TÜBİTAK projesinin bulunduğunu söyledi. Köksal, “Hedefimiz Türkiye ve yurtdışından üniversiteler ile ortak Avrupa Birliği projesi gerçekleştirmek” dedi.
Orta vadede üretim adetlerini artırmak ve ürün portföyünü genişletmek amacıyla İstanbul Tuzla’da yeni üretim tesisi yatırımı gerçekleştirdiklerini bildiren Köksal, “AR-GE merkezimizin üzerinde çalıştığı biyoteknolojik ürün projelerini 3 yıllık projeksiyon içerisinde BİYOSAD OSB’de kurulmakta olan yeni fabrikamızda hayata geçirip, sektöre yerli ve milli destek vermeye devam edeceğiz. Böylece tanı kitlerinin geliştirilmesinde yurt dışına bağlılığın minimum seviyeye inmesine katkıda bulunacağız” şekilnde konuştu.
Uzun vadede geleneksel serolojik yöntemler gelişen teknoloji
sayesinde yerini daha güvenilir yöntemler olan moleküler tanı yöntemlerine bırakırken, Dia Pro kişiye özgü moleküler tanı kitlerinin üretimi ve global pazarlarda güvenilir çözüm sağlayıcısı olarak aktif rol edinmeyi hedefliyor.
Ulusal ve uluslararası kullanıcıları bir araya getirerek hem transfüzyon immünolojisi hem de cihaz aplikasyon eğitimlerini yerinde ve sahada “across Academy” altında gerçekleştirdiklerini söyleyen Köksal, hedeflerinin uluslararası Dia Pro sempozyumu organize ederek geleceğe yön vermek olduğunun altını çizdi.
RECORDATI İLAÇ SEKTÖRÜNDE FARK YARATIYOR
Yaygın hastalıklar ve nadir hastalıklar olmak üzere iki temel alanda ve birçok farklı branşta tedavi seçenekleri sunan Recordati, yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığı iki büyük yatırım projesi sayesinde Türkiye’deki faaliyetlerine ve yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor.
Recordati olarak dünyada EMEA (Avrupa, Ortadoğu, Afrika), ABD ve APAC (Asya, Pasifik) bölgelerinde yaklaşık 150 ülkede yaygın ve nadir hastalıklar alanlarında faaliyet gösterdiklerini söyleyen Çınar, bu doğrultuda kalite, sağlık, güvenlik ve çevre yönetimini sürekli iyileştirmek, üretim kapasitesini, verimliliği ve esnekliği artırmak amacıyla yatırımlar yaparak üretim hatlarını ve alanlarını teknolojinin zirvesinde tutmak için çalıştıklarını belirtti. Recordati’nin tüm dünyada yedi adet ilaç üretim tesisi ve iki adet kimyasal tesisi bulunduğunu belirten Çınar, bu tesislerin yanı sıra nadir hastalıklar için özel paketleme ve dağıtım merkezi bulunduğunu da ekledi.
HASTALARA FARKLI BRANŞTA TEDAVİ ÇÖZÜMLERİ SUNULUYOR
Yaygın hastalıklar ve nadir hastalıklar olmak iki temel alanda ve birçok farklı branşta tedavi seçenekleri sunduklarını söyleyen Çınar, “Bu doğrultuda; kardiyovasküler hastalıklar ile ilgili 20 yılı aşkın bir süredir birinci ve ikinci basamakta geniş bir ürün portföyü ile hastaları destekleme konusunda ön saflarda yer alıyoruz. Üroloji ve üroonkoloji alanında tanınmış bir tedavi ortağı olarak, prostat kanseri, iyi huylu prostat büyümesi (BPH), aşırı aktif mesane (OAB) ve enfeksiyonla ilgili hastalıklar dahil olmak üzere hem erkek hem de kadın sağlığı için tedavi çözümleri sunuyoruz” dedi.
ZOR VE YAŞAMI TEHDİT EDEN HASTALIKLARA YOĞUNLAŞIYOR
Üst ve alt gastrointestinal sistemi etkileyen hastalıkların teşhis ve tedavisi için de çeşitlendirilmiş bir portföye sahip olduklarını vurgulayan Çınar, astım, öksürük ve soğuk algınlığı ile ilişkili semptomlar dahil olmak üzere solunum sağlığını geliştirmek için geniş bir ürün portföyüne sahip olduklarını belirtti. Recordati Nadir Hastalıklar iş birimi ise kurulduğu günden bu yana hem yetişkin hem de pediyatrik endikasyonlarda, çok az tedavi seçeneğinin olduğu nadir kanser türlerinden bazılarına odaklanırken, teşhis edilmesi zor ve yaşamı tehdit edici olabilen metabolik hastalıklara da yoğunlaşıyor. Recordati olarak Türkiye sağlık sektörüne 2008 yılından bu yana iki yerli ilaç firmasını bünyelerine katarak girdiklerini söyleyen Çınar, Türkiye’de merkez ofis, üretim ve geniş saha kadrolarıyla 41 ayrı ürün ve tedavi seçeneğiyle sürekli büyüyerek faaliyetlerine ve yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerinin altını çizdi.
“2016 yılında ciddi bir yatırımla faaliyete geçen 80 milyon kutu kapasiteli yeni üretim tesisimizle portföyümüzdeki ürünlerin üretiminin neredeyse tamamını Türkiye'de gerçekleştiriyoruz” diyen Çınar ayrıca yakın zamanda hayata geçirmeyi planladıkları iki büyük yatırım projesinin daha bulunduğunu ekledi. Bunlardan birinin yeni üretim hattı projesi olduğunu söyleyen Çınar, “Bu proje için makine ve ekipman yatırı-mının yanı sıra depolama alanının genişletilmesi için yatırım yapmayı ve bu yatırımlarla üretim kapasitesi artışı elde etmeyi planlıyoruz. Ayrıca bu hatta üretilecek ürünlerin büyük kısmının ihraç edilmesi planlanıyor. Diğer yandan sürdürülebilir bir gelecek için fabrikamızda güneş panelleri kurarak yıllık bazda tesisin faaliyetleri için ihtiyacımız olan enerjinin bir kısmını üretmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
YATIRIM VE İHRACAT PAZARLARI GENİŞLİYOR
Dünya’da 150 ülkede faaliyetleri olan Recordati Grup’un 2022 yılında cirosu bir önceki yıla kıyasla yüzde 17,3 artışla 1.853,3 milyon Euro olarak gerçekleşti. 2022 yılı yatırım harcamalarının makina ve tesis bazında 22,7 milyon Euro olduğunu belirten Recordati Grup Başkan Yardımcısı, Ortadoğu, Afrika, Türkiye, Uluslararası Bölge Başkanı ve Türkiye Genel Müdürü Erdem Çınar, bu yılın ilk 6 aylık finansal sonuçlarına göre grubun cirosunun 1.044,3 milyon Euro olup yıl sonunda ise bu rakamı 2.000,0 milyon Euro’ya çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
Ayrıca Recordati Türkiye olarak 2023’te Kazakistan’a ilk ihracatlarını gerçekleştirdiklerine de dikkat çeken Çınar, yakın zamanda 3 farklı ülkeye ihracat faaliyetlerinin başlayacağı bilgisini paylaştı. Halihazırda ihracat yapılan 11 ülkeye ek olarak, 2024 yılında da pek çok ürünü farklı ülkelerde pazara ilk defa ihraç etmeye hazırlandıklarını söyleyen Çınar, bununla birlikte görüşmelerin devam ettiği pek çok yeni ülke bulunduğunu söyledi.
“Kişisel ve mesleki gelişimi destekliyoruz”
ÂRECORDATİ olarak şirket stratejisinin başarılı bir şekilde uygulanması ve uzun vadede değer yaratılması için birincil faktörü temsil eden insan kaynaklarının öneminin farkında olduklarını dile getiren Recordati Grup Başkan Yardımcısı, Ortadoğu, Afrika, Türkiye, Uluslararası Bölge Başkanı ve Türkiye Genel Müdürü Erdem Çınar şunları söyledi: “Bu doğrultuda, olumlu, kapsayıcı, esnek, teşvik edici, ilgi çekici ve tatmin edici bir çalışma ortamı yaratmak için çalışıyor, Recordati için temel değerler olan kapsayıcılık, sosyal eşitlik, fırsat eşitliği ve bireylere saygıyı sağlıyor ve Grup içinde her türlü ayrımcılık ve/veya bireysel ifadenin engellenmesi ile sürekli mücadele ediyoruz. Hem online hem de yüz yüze eğitim, koçluk, mentorluk programları ve planlamaları ile kişisel ve mesleki gelişimi destekleyerek her bireyin potansiyelini gerçekleştirebildiği, yeteneklerini ve becerilerini en iyi şekilde kullanabildiği bir ortamı teşvik ediyoruz. Uluslararası ve ulusal kariyer fırsatları ve aidiyet duygusunu teşvik eden uygulamalar yoluyla da her bireyin tam potansiyelini ortaya çıkarmasına odaklanıyoruz. Ayrıca yapılandırılmış bir çalışan seçme, işe alma ve geliştirme prosedürü ile eğitim kurumları ile işbirliği yapmak da dahil olmak üzere yetenekli bireyleri şirketimize çekmek ve gelişimlerini teşvik etmek için çalışıyoruz.”
‘GREAT PLACE TO WORK SERTİFİKASINA SAHİBİZ’
Çınar şöyle devam etti: “Şunu da eklemek isterim; global standartlarda gerçekleştirilen değerlendirmeler ve analizler sonucunda, pozitif çalışan deneyimi ve yüksek güven kültürüne sahip harika iş yeri kriterlerini sağlayan firmalara verilen Great Place To Work Sertifika’sını almaya hak kazandık.”
İlandır