Yaşla birlikte vücudumuzdaki dokular değişime uğruyor, her hücremiz ve organımız yaşlanıyor. Zamanın en çok etkisini gösterdiği dokulardan biri de cildimiz. Yaşlanma sürecinde yüzümüzde kırışıklıklar ve sarkmalar meydana geliyor. Birçok kişi uygulamaları ertelemeyi tercih ediyor, “Şimdilik yüzüme bir şey yaptırmayayım, ileride hepsini topluca yaptırırım” diye düşünüyor.
Bozkurt,: “Genç olmak sadece gerilmiş dokulara sahip olmak demek değildir; genç bir dokuya da sahip olmaktır. Yaşla birlikte cilt katmanlarında değişiklikler meydana gelir. Kaslarda atrofi, yağ dokusunda azalma, destek dokularında değişim olur. Deride lekelenmeler, kolajen ve elastik lif yapılarında bozulmalar da bu değişimin parçalarıdır. Dokularda meydana gelen bu değişiklikler için botoks, dolgu, PRP, cilt bakımları gibi uygulamalar bulunmaktadır.” diyor.
Bozkurt, : “Erken yapılan uygulamalar, söz konusu bölgedeki dokularda minik rötuşlarla genellikle iyi sonuçlar alınmasını sağlıyor. Yüzle ilgili uygulamalardan uzak durup yaşlanınca hepsini birden yaptırma düşüncesi ise yanlış. Birincisi, bu hastalara daha agresif, daha büyük girişimler yapmak gerekiyor. Girişim büyük olunca, hastanın normal hayata dönüş süresi uzuyor. En çok göz ardı edilen ve en önemli olanı da işin psikolojik yanı. Cerrah ne kadar iyi sonuç elde ederse etsin, hastanın şu tepkisiyle karşılaşabiliyor: ‘Çok değiştim’.”
İlandır